The aim of this study was to investigate some noncommunicable diseases and to determine the frequency of the risk in adult adults living in rural areas. Materials and Methods: The study consists of 612 voluntary participants (population 2570) over 40 years of age registered eight rural districts in Antalya. Cardiovascular disease risk level HeartSCORE, obesity body mass index, diabetes FINDRISK and capillary blood sample, depression frequency CES-Depression scale and cancer screenings were evaluated by national cancer screening methods. Results: It was found that individuals had the "very high" risk for cardiovascular disease 50.1%, "high risk and very high risk" for diabetes 30.7%, and 55.2% obese. It was determined that 24.9% of the individuals felt depressed and 17.0% did not enjoy life. In cancer screenings; of the women, 50.8% had Human Papilloma Virus DNA test in five years, 23.1% of the women had a mammography within two years. During the study, 77 women were taken Human Papilloma Virus DNA test and four women were found to be suspect. In addition, 27.6% of participants were examined for immunochemical fecal occult blood test. It was determined that the results of the four individuals were suspect. Conclusion: Participants are willing to participate in screening when health care system are available. Mobile health screenings in a rural district are influential for finding suspect non-communicable diseases cases. Amaç: Bu çalışmanın amacı, kırsal alanda yaşayan erişkin bireylerde bazı bulaşıcı olmayan hastalıkları taramak ve bu hastalıklar için risk sıklığını belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışma, Antalya'da sekiz kırsal alanda, kayıtlı olan 40 yaş üstü 612 gönüllü katılımcıyı (evren 2570) kapsamaktadır. Araştırmada, kardiyovasküler hastalık risk düzeyi HeartSCORE, obezite beden kitle indeksi, diyabet FINDRISK ve kapiller kan örneği, depresyon sıklığı CES-Depresyon ölçeği ve kanser taramaları ulusal kanser tarama yöntemleriyle değerlendirilmiştir. Bulgular: Katılımcıların %50.1'inin kardiyovasküler hastalık riski "çok yüksek", %30.7'sinin diyabet riskinin "yüksek ve çok yüksek", %55.2 sinin obez olduğu tespit edildi. Bireylerin %24.9'unun depresif hissettiği ve %17.0'ının yaşamdan zevk almadığı belirlendi. Kanser taramalarında; kadınların %50.8'inin son beş yıl içinde Human Papilloma Virüs DNA testi, %23.1'ü son iki yıl içinde mamografi yaptırmıştır. Araştırma sırasında 77 kadından Human Papilloma Virüs DNA testi alınmış ve dört kadın şüpheli bulunmuştur. Katılımcıların %27.6'sı immünokimyasal gaitada gizli kan Testi açısından incelenmiş ve dört kişinin sonuçlarının şüpheli olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Katılımcılar sağlık sistemi mevcut olduğunda taramaya katılmaya isteklidirler. Kırsal bir alandaki mobil sağlık taraması şüpheli bulaşıcı olmayan hastalık vakalarını bulmak için etkilidir.