The purpose of the study is to identify the relationship between pre-service teachers’ anxiety levels and their learning approaches and try to find out if there is a statistically meaningful relationship between their learning approaches and anxiety levels in terms of their gender, field, accommodation and grade levels. The data of study have been gathered through the administration of two scales; Learning Approach Scale adopted to Turkish by Yılmaz and Orhan (2011) and Trait-State Anxiety Inventory adopted to Turkish by Öner and Le Compte (1998). The sample of study consists of 309 pre-service teachers at Afyon Kocatepe University. In the analysis of the data, descriptive statistics, t-test, ANOVA and Pearson Correlation were used. Findings of the study indicate that female pre-service teachers’ adopt surface learning approach, Science Education pre-service teachers adopt deep learning approach, pre-service teachers staying at dormitories and at home with a friend have higher trait anxiety levels than others, senior pre-service teachers’ trait anxiety levels are higher than freshman pre-service teachers’ trait levels and there is a significant positive correlation between learning approaches and anxiety levels of pre-service teachers.Extended English abstract is in the end of PDF (TURKISH) file. ÖzetÇalışmanın amacı, öğretmen adaylarının öğrenme yaklaşımları ve kaygı düzeyleri arasındaki ilişkiyi farklı değişkenler (cinsiyet, program, sınıf ve barındığı yer) açısından incelemektir. İlişkisel tarama modeli kullanılan çalışmada veriler iki ölçek aracılığıyla toplanmıştır. Veriler Öner ve Le Compte (1998)tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri” ve Yılmaz ve Orhan (2011) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Ders Çalışma Yaklaşımları Ölçeği” ile toplanmıştır. Çalışma 2015-2016 Eğitim Öğretim yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesinin 1. ve 4. sınıfında öğrenim gören toplam 309 öğretmen adayıyla gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizinde, betimsel istatistikler, t testi, Anova ve Pearson korelasyon tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda kadın öğretmen adaylarının yüzeysel ders çalışma yaklaşımını benimsedikleri, Fen Bilgisi Öğretmenliği öğretmen adaylarının derin yaklaşımı benimsedikleri, devlet yurdunda kalan öğretmen adaylarının ve dördüncü sınıfta öğrenim gören öğretmen adaylarının sürekli kaygı düzeylerinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının kaygı düzeyleri ile ders çalışma yaklaşımları arasında pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki vardır.