D oğal ve sentetik polimerlerden geliştirilen mikro ve nano hidrojeller, yüksek yüzey alanı, yüksek derecede şişme, yüksek aktif madde yükleme kapasiteleri, yumuşaklık esneklik ve doğal dokulara benzerlikleri nedeniyle bilimsel ve endüstriyel alanda büyük ilgi görmüştür. Özellikle, biyouyumlu, toksik olmayan ve biyobozunur mikro/nano taşıyıcıların uygulamaya özgü tasarım ve fonksiyonelleştirilebilme olanakları, doku mühendisliği, biyo görüntüleme ve ilaç taşıma/teslim uygulamaları gibi çeşitli biyomedikal uygulamalar için mükemmel bir fizibilite sunmaktadır. Bununla birlikte, bu platformların in vivo ortamlardaki biyolojik bariyerleri aşabilmesi ve klinik uygulamalarda kullanıma girebilmesi için rasyonel tasarım ve işlevselleştirme stratejileri gerekmektedir. İlk olarak, ideal bir taşıyıcı biyo-uyumlu olmalı ve bağışıklık sisteminin eliminasyonundan kaçabilmeli, özellikle de istenen bölgeleri hedeflemeli ve ortam koşullarına duyarlı olarak terapötik yükü sürdürülebilir bir şekilde salabilmelidir. Mikro/nano materyal tasarımında küçük sorunlara rağmen klinik kullanıma giren birkaç başarılı formülasyon mevcuttur ve bu taşıyıcıların çoğu, tüm biyolojik kriterler için henüz tam bir başarı sağlayamamışlardır. Bu derlemede, mikro ve nanojellerin tasarım ve işlevselleştirme stratejileri özetlenerek mikro-ve nanojellerin biyomedikal uygulamalarındaki son gelişmeler, ilaç ve biyomolekül salım uygulamalarına ağırlık vererek özetlenmiştir.