Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Organ adları temel sözcükler arasında değerlendirilen, değişime büyük ölçüde direnç gösteren adlardır. Göz, burun, kulak, baş, ayak gibi temel organ adları dil ailelerinin tespitinde dahi kullanılabilen, dillerde kullanım sıklığı gösteren, yan anlamlar kazanan, deyim ve atasözlerinde kullanılan adlardır. Ancak daha önceki çalışmalarda yan temel sözcükler arasında değerlendirilen cinsiyet organı adlarında aynı durum görülmemektedir. Ölçünlü dilde cinsiyet organları Latince vulva/vajina ve penis sözcükleriyle ifade edilirken ağızlarda bu organlar için kullanılan belirli bir sözcük yoktur. Mahremiyetin dil üzerindeki etkisi dolayısıyla cinsiyet organı adları yaygınlık kazanamamakta ve bu organlar için örtmece, argo gibi ulamlara ait sözcükler kullanılmaktadır. Bu durum cinsiyet organı adlarında, diğer organ adlarında görülmeyen bir fazlalığa neden olmaktadır. Bu çalışmada Derleme Sözlüğü’nde (DS) yer alan, somutlama yoluyla yapılan cinsiyet organı adlandırmalarında hangi yollara başvurulduğu gösterilmek istenmiştir. Adlar tür ve cinse göre sınıflandırılmış ve adlandırmalarda başvurulan hedef alanlar tespit edilmiştir. Elde edilen veriler 4 ana sınıfta incelenmiştir. Sınıfların ilk ikisi insanların cinsiyet organı için kullanılan adlardan ve hayvanların cinsiyet organı için kullanılan adlardan oluşmaktadır. Diğer ikisi ise hem hayvan hem insan erkek cinsiyet organı için kullanılan adlar ve türün belirtilmediği, erkeklerin cinsiyet organı için kullanılan adlardan oluşmaktadır. Çalışma sonucunda cinsiyet organlarını adlandırmada, örtmece ve argo ulamlarına başvurularak, genellikle araç-gereç adlarından, hayvan adlarından ve diğer organ adlarından yararlanıldığı tespit edilmiştir.
Organ adları temel sözcükler arasında değerlendirilen, değişime büyük ölçüde direnç gösteren adlardır. Göz, burun, kulak, baş, ayak gibi temel organ adları dil ailelerinin tespitinde dahi kullanılabilen, dillerde kullanım sıklığı gösteren, yan anlamlar kazanan, deyim ve atasözlerinde kullanılan adlardır. Ancak daha önceki çalışmalarda yan temel sözcükler arasında değerlendirilen cinsiyet organı adlarında aynı durum görülmemektedir. Ölçünlü dilde cinsiyet organları Latince vulva/vajina ve penis sözcükleriyle ifade edilirken ağızlarda bu organlar için kullanılan belirli bir sözcük yoktur. Mahremiyetin dil üzerindeki etkisi dolayısıyla cinsiyet organı adları yaygınlık kazanamamakta ve bu organlar için örtmece, argo gibi ulamlara ait sözcükler kullanılmaktadır. Bu durum cinsiyet organı adlarında, diğer organ adlarında görülmeyen bir fazlalığa neden olmaktadır. Bu çalışmada Derleme Sözlüğü’nde (DS) yer alan, somutlama yoluyla yapılan cinsiyet organı adlandırmalarında hangi yollara başvurulduğu gösterilmek istenmiştir. Adlar tür ve cinse göre sınıflandırılmış ve adlandırmalarda başvurulan hedef alanlar tespit edilmiştir. Elde edilen veriler 4 ana sınıfta incelenmiştir. Sınıfların ilk ikisi insanların cinsiyet organı için kullanılan adlardan ve hayvanların cinsiyet organı için kullanılan adlardan oluşmaktadır. Diğer ikisi ise hem hayvan hem insan erkek cinsiyet organı için kullanılan adlar ve türün belirtilmediği, erkeklerin cinsiyet organı için kullanılan adlardan oluşmaktadır. Çalışma sonucunda cinsiyet organlarını adlandırmada, örtmece ve argo ulamlarına başvurularak, genellikle araç-gereç adlarından, hayvan adlarından ve diğer organ adlarından yararlanıldığı tespit edilmiştir.
Çağatay Türkçesi ve Türk edebiyatı için oldukça önemli bir yere sahip olan Ali Şîr Nevâyi, 1441’de Herat’ta dünyaya gelmiş ve doğduğu yerde de 1501 yılında vefat etmiştir. Nevâyî’nin, Farsçanın resmi dil olarak hüküm sürdüğü bir ortamda klâsik Çağatay edebiyatının oluşumunda oldukça etkin bir rol oynadığı bilinmektedir. Bugüne kadar eserleri üzerinde sayısız çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada da Nevâyî’nin ikinci divanı olan Nevâdirü’ş-Şebâb (Gençlik Çağlarının Nadireleri) adlı eserinde yer alan organ adlarıyla kurulmuş deyimler ele alınıp incelenmiştir. Yapılan inceleme neticesinde söz konusu eserde organ adlarıyla kurulan deyim sayısı 234 olarak belirlenmiştir. Özellikle baş kelimesiyle kurulan 47, gönül kelimesiyle kurulan 55, göz kelimesiyle kurulan 44, yüz kelimesiyle kurulan 19 deyim sayısal fazlalıklarıyla ve karşıladıkları kavramların çeşitliliğiyle dikkat çekicidirler. Çalışmanın giriş kısmında kısaca Alî Şîr Nevâyî’nin hayatına ve edebî kişiliğine, deyime ve organ adlarının deyim oluşumundaki önemine değinilmiştir. Çalışmanın ana kısmında Nevâdirü’ş-Şebâb’da yer alan organ isimleriyle kurulmuş deyimler alfabetik sıra gözetilerek verilmiştir. Sonuç kısmında söz konusu eserdeki deyimler karşıladıkları kavramlar ve sayısal verileri dikkate alınarak, tablodan da faydalanılarak genel bir değerlendirilmeye tabi tutulmuştur.
ÖZ: Her doğal dilin bünyesinde az ya da çok farklı ses ve/veya şekil özellikleri gösteren ve geçmişi çok eskilere dayanan farklı konuşma biçimleri vardır. Ağız denilen bu farklı konuşma biçimleri hem eski hem yeni şekilleriyle dil tarihi bakımından zengin bir kültür hazinesidir. Bunların incelenmesi ve belgelenmesi dil tarihi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Türkiye Türkçesi ağızları ile ilgili incelemeler her ne kadar 19. yüzyılın ortalarından itibaren özellikle yabancı bilim adamları tarafından başlamış olsa da 20. yüzyılın ortalarından itibaren Türk araştırmacıların da konuya dâhil olması ile daha düzenli bir hâl almıştır. Buna bağlı olarak da ağızlardan ve konuşma dilinden birçok kelime yazı dili sözlüğüne eklenmiştir. Kelime çeşitliliği bakımından bir hazine özelliği gösteren Türkiye Türkçesi ağızlarında, yer-yön bildiren ifadeler de önemli bir yer teşkil etmesine rağmen bu ifadelerin büyük bir bölümünün yazı dili sözlüğünde yer bulmadığı görülmektedir. Eski Türkçeden bugüne Türkçenin söz varlığında yer bulan bu ifadelerin, kelime ya da kelime grubu şeklinde kullanıldığı ve pek çoğunun Türkçenin ses yapısına uygun olduğu görülür. Bu çalışmada, Derleme Sözlüğü, Türkiye Türkçesi ağızları ile ilgili yapılan lisansüstü çalışmalar ve basılan kitaplar taranarak Türkiye Türkçesi ağızlarında yer-yön bildiren ifadelerin tespit edilmesi ve bu ifadelerden yazı dili sözlüğünde yer almayanların belirlenmesi amaçlanmıştır. ABSTRACT:Each natural language has more or less different sounds and/or shapes, and has different forms of speech based on the past. These different forms of speech, called dialect, are both old and new forms of culture rich in the history of language. Examination and documentation of these are of great importance in terms of language history. In this context, studies on Turkish dialects, although 19. century it has started especially by foreign scientists since the mid-century, it has started in the 20th century. Since the mid-century, Turkish researchers have become more regularly involved. Accordingly, many words from the dialect and the language of speech have been added to the written language dictionary. Although the expressions that indicate location and direction in Turkish dialects, which are a treasure in terms of variety of words, are also an important place, it is observed that most of these expressions are not included in the written language dictionary. It is seen that these expressions, which have been found in the presence of the Old Turkish word, are used in the
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.