Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Bebeği Yatan Anne-Babaların Anksiyete ve Depresyon Düzeylerinin İncelenmesi

Abstract

This study was conducted to analyse the anxiety and depression levels among parents whose newborns were staying at neonatal intensive care units. Material and Method: The sample of this crosssectional study was composed of 150 parents who had the infants hospitalized at the neonatal intensive care unit of a private hospital between January 1-March 31, 2017 and agreed to participate voluntarily in the research. The data were collected through face-to-face interviews using the Individual Identification Form, State-Trait Anxiety Scale and the Beck Depression Scale and were analysed using IBM Statistical Package for Social Sciences for Windows 20.0. Findings: The average age of the parents was 29,33 ± 5,990 years (min: 18, max: 52). 83,3% of the parents were mothers of the infants and 38,0% of the parents were high school graduates. 32,7% of newborns were premature babies, 33,3% of them were hospitalized due to respiratory distress and the duration of hospitalization was one week or more for 40,7% of the newborns. Total mean scores for the participants on State Anxiety Scale, Trait Anxiety Scale and Beck Depression Scale were found to be 45,13 ± 9,459, 44,66 ± 7,266 and 11,50 ± 10,626, respectively. A weak positive correlation was found between the anxiety levels and depression symptoms among the parents. Conclusion: Despite that the families were found to be moderately anxious in the study, most of them did not show signs of depression.

Assesment of Anxiety Levels of Mothers Whose Babies are Hospitalized in Neonatal Intensive Care Unit

“…Yapılan diğer çalışmalarda annelerin DKÖ ve SKÖ toplam puan ortalamalarının orta düzeyde olduğu saptanmıştır. 8,9 Çelen ve Taş Arslan tarafından yürütülen ve prematüre bebeği olan anne ve babaların kaygı düzeyleri ve ilişkili faktörlerin araştırıldığı çalışmada ise annelerin DKÖ puan ortalamalarının düşük olduğu ve kaygı yaşamadıkları, sürekli kaygı düzeylerinin ise orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. 10 Bu çalışmada, annelerde gözlenen hafif düzeyde kaygı düzeyinin, eğitim düzeyi yüksek annelerin çoğunlukta olması ve bebeğin bakımında kendilerini hazır hissetmelerine bağlı olabileceği düşünülmektedir.…”

“…Benzer şekilde literatürde, eğitim durumunun annelerin kaygı puan ortalamalarını etkilemediğini bildiren çalışmalar bulunmaktadır. [9][10][11] Ancak araştırmamızda anlamlı olmamakla birlikte, DKÖ puanının ilkokul mezunu annelerde, SKÖ puanının ise ortaokul mezunu annelerde daha yüksek olduğu bulundu. Dolayısıyla eğitim düzeyinin düşük olması, annelerin kaygı düzeylerini etkileyebileceği düşünülmekte ve bu doğrultuda geniş çaplı araştırmalar yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.…”

“…DSKÖ'de, kişi kendini nasıl hissediyorsa ve duygularının şiddetine göre "Hiç" (1),"Biraz" (2), "Oldukça" (3), "Tamamıyla" (4) seçeneklerinden birini işaretlemesi gerekir. DKÖ, doğrudan (3,4,6,7,9,12,13,14,17,18) ve tersine dönmüş ifadelerden (1,2,5,8,10,11,15,16,19,20) oluşmaktadır. SKÖ ise doğrudan (22,23,24,25,28,29,31,32,34,35,37,38,40) ve tersine dönmüş ifadelerden (21, 26, 27, 30, 33, 36, 39) oluşmaktadır.…”

“…Yapılan diğer çalışmalarda ise bebeğin YYBÜ'de kalma süresiyle annelerin durumluk kaygı düzeyi arasında anlamlı farklılık saptanırken, sürekli kaygı düzeyiyle anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. 9,11,13 SONuÇ Araştırmada annelerin DSKP'sinin hafif düzeyde olduğu, sezaryen doğum yapan annelerin durumluk, normal doğum yapan annelerin sürekli kaygı düzey-lerinin daha yüksek olduğu ve bebeğinin taburcu olmaya kendisini hazır hisseden annelerin, kendisini hazır hissetmeyen annelere göre durumluk kaygı düzeylerinin daha düşük olduğu sonucuna varıldı. Annelerin YYBÜ'deki bebekleri hakkında kaygılı olmaları, sağlıklı karar verememelerine, bebeklerinin bakımı konusunda sıkıntı yaşamalarına sebep olacağından dolayı mutlaka kaygıları önemsenmeli ve hemşireler tarafından kaygı düzeyleri ve kaygılarını etkileyen faktörler belirlenerek uygun girişimler yapılması önerilmektedir.…”