Türk sosyoloji tarihçiliğinde Ziya Gökalp ile Sabahattin Bey arasında inşa edilen karşıtlık siyasal/toplumsal açıdan vatansever – vatan haini, milliyetçi – kozmopolitist, merkeziyetçi – ademimerkeziyetçi, otoriter – liberal/demokratik, Türkçü – Batıcı, toplumcu – bireyci, devletçi – toplumcu, sol Kemalist – sağ Kemalist, zora – rızaya dayalı toplumsal reform, yukarıdan – aşağıdan modernleşme gibi; bilimsel/yöntemsel açıdansa teorik – ampirik, artzamanlı (tarihsel) – eşzamanlı, Durkheimcı – Le Playci gibi ikiliklerle ilişkilendirilir. Bu yorumların bir kısmı Gökalp ya da Sabahattin Bey taraftarları tarafından, savunma/saldırı amacıyla geliştirilmişse de bu iki kutbu birer ideal tip olarak kullanarak bir Türk sosyoloğunun hangi açıdan hangisine yakın olduğunu tespit etmek de yaygın bir yaklaşım olmuştur. Tekil isimlerin Gökalp eleştirilerine dair birkaç yazı bir kenara, Sabahattin Bey ve takipçilerinin gözünden Gökalp’in nasıl göründüğüne dair bütünsel bir resim ortaya konmuş değildir. Nitekim bu araştırma Batıcılar içinde yer alan “Sabahattin Beyci” grubun Gökalp eleştirilerine odaklanmakta; başta Sabahattin Bey’in kendi metinleri olmak üzere; Mehmet Ali Şevki Sevündük, Selahattin Demirkan, Tahsin Demiray ve Nezahat Nurettin Ege gibi kendi beyanlarına göre Sabahattin Bey taraftarlarının yanı sıra Hilmi Ziya Ülken, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Nurettin Şazi Kösemihal, Cahit Tanyol ve Cavit Orhan Tütengil gibi üçüncü kişiler tarafından Sabahattin Bey’e daha yakın konumlandırılan entelektüellerin metinlerinde açık ve örtük Gökalp eleştirilerinin izini sürmeyi hedeflemektedir. Çalışmada Sabahattin Bey’in takipçilerinin önemli ölçüde Gökalp’in görüşlerine yaklaştıkları fakat bireycilik vurgusundan, dönüştürerek de olsa, vazgeçmedikleri iddia edilmektedir.