Zorunlu Okul Öncesi̇ Eği̇ti̇me Geçi̇ş İle İlgi̇li̇ Anasinifi Ve Sinif Öğretmenleri̇ni̇n Görüşleri̇ni̇n Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Abstract

Bu araştırmada anasınıfı ve sınıf öğretmenlerinin zorunlu okul öncesi eğitim ile ilgili görüşlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda öğretmenlerin zorunlu okul öncesi eğitime ne kadar hazır olduğu, zorunlu okul öncesi eğitimin ilkokula başlayacak öğrencilere etkisi, mevcut programın zorunlu okul öncesi eğitim için yeterliliği ile ilgili görüş ve önerileri ele alınmıştır. Araştırmada olgu bilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitliliğe göre belirlenmiştir. Çalışma grubunu 10 anasınıfı öğretmeni ve 10 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Araştırma sonucunda; zorunlu okul öncesi eğitiminde bölgesel farklılıkların göz önünde bulundurulması, uygulamaya dönük ve oyunlaştırılmış etkinlikler içermesi, sınıf dışı etkinliklere daha fazla yer verilmesi ve sosyalleşmeyi desteklemesi halinde 1. sınıfa başlayacak öğrencilere alt yapı oluşturarak, dil kazanımı ve gelişimine, öz bakım becerilerinin gelişimine katkısı olacağı düşünülmektedir.

Okuma Yazma Bi̇lerek İlkokula Başlayan Çocuklar Hakkinda İlkokul Öğretmenleri̇ni̇n Görüşleri̇

“…İlkokul öğretmenleri çocukların okuma yazma bilerek okula başlamalarının ilköğretime geçişte sıkıntılar yaşattığını vurgulamışlardır. Öğretmenlerin görüşlerinde doğru uygulamalar yapılmadığında çocukların süreçte, okuma ve yazma etkinliklerinin onlar için basit uygulamalar olduğu ve yeni öğrenmelerde güçlük yaşadıkları belirtilmiştir (Ekinci ve Bozan, 2019;Eminoğlu ve Tanrıkulu, 2018;Erden ve Altun, 2014). Çocukların ses yerine harf ile okumayı çözmelerinin ses temelli cümle ile okuma (MEB, 2017) konusunda onları zorladıkları belirlenmiştir (Bay, Altun ve Şimşek, 2014;Erden ve Altun, 2014;Pekdoğan, 2017).…”

Eğitim Paydaşlarının Okul Öncesi Eğitimin Zorunlu Olmasına İlişkin Görüşleri

“…Ekinci ve Bozan (2019) tarafından yapılan çalışmada da öğretmenler, ekonomik durumu düşük olan ailelerin düşük de olsa ücret istenen ve zorunlu olmayan bir eğitim sürecinden kaçındıklarını vurgulamışlardır. Ancak okul öncesi eğitimin zorunlu olması tamamen ücretsiz olmasını sağlayacak ve okuldaki birtakım ihtiyaçlar için de düzenlemeler yapılacak olursa, gönüllülüğe dayalı okul öncesi eğitimin paralı olduğuna ilişkin önyargı kırılabilir, bu eğitim süreci daha geniş bir kesime hitap edebilir ve daha fazla çocuk okul öncesi eğitim sürecine dâhil olabilir (Ekinci ve Bozan, 2019). Ayrıca AÇEV tarafından yayınlanan bir araştırmada (Development Analytics, 2017) da özellikle yoksul ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitime erişiminin sınırlı olduğu, çünkü okul öncesi dönem bakım ve eğitim hizmetlerinin ailelerin ödeyebilecekleri miktarın üzerinde olduğu vurgulanmıştır.…”

“…Bu durumda da artan çocuk sayısı sınıfta öğretmen başına düşünen çocuk sayısını, yapılacak etkinliklerin kalitesini ve çocuklarla birebir etkileşim sürecini doğrudan etkileyecektir. İş yüküne ilişkin ortaya çıkan bulgulara paralel olarak Ekinci ve Bozan (2019) tarafından yapılan çalışmada, zorunlu eğitimle birlikte gün içerisindeki eğitim süresinin kesintisiz olmasının, sınıf mevcutlarındaki artışın ve özellikle her bir çocuğun öz bakım becerilerine ilişkin gereksinimlerin öğretmenlerin iş yükünü ciddi anlamda artıracağı, buna bağlı olarak da destek personele ihtiyaç duyulacağı ifade edilmiştir.…”

“…The field of education in Turkey features a lively ongoing debate on whether preschool education should be part of the compulsory-education system (Balaban, 2017). This was sparked by several studies (Balaban, 2017;Ekinci ve Bozan, 2019;OECD, 2019;Yıldız, 2013) and OECD (2019) particularly emphasized that the difference was biggest among schooling ratios for three and four year olds between in Turkey and in other OECD member countries. To help close this schooling-ratio gap, Gültekin (2007) recommended that all Turkish five year olds be included in the compulsory-education system -which currently starts at 69 months -and that efforts also be made to extend this threshold downward to age three and four.…”

“…Türkiye'de okul öncesi eğitimi yaygınlaştırma çabalarının yanında, okul öncesi eğitiminin zorunlu eğitim kapsamına alınması güncel bir tartışma konusu olarak eğitim alanında yer bulmaktadır (Balaban, 2017;Ekinci ve Bozan, 2019;Yıldız, 2013). Okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi hedefi olumlu bir gelişme olmakla birlikte, bu hedefe tam anlamıyla ulaşılabilmesi için gerek uygulamalar gerekse finansman konusunda çeşitli çalışmaların yapılması gerekmektedir (Development Analytics, 2017).…”