ÖZ: Edebiyatın, yabancı dil öğretiminde çok fazla fırsat sunduğu genel olarak kabul edilse de İngiliz Dili Eğitimi'nde kullanılması tartışmalı bir konu olagelmiştir. Bu çalışmanın amacı, edebiyatın ELT sınıflarına dahil edilmesinin yabancı dil derslerini daha yenilikçi bir rotaya yönlendirdiğini göstermektir. Edebiyat eleştirel düşünme becerilerini, yaratıcılığı ve öğrenci özerkliğini geliştirmek üzere tasarlanmış geleneksel ve dijital olarak desteklenen iletişimsel aktivitelerle dil gelişimini destekler. Bu bağlamda kısa öyküler, öğrenci dostu uzunlukları, dil kullanımındaki yaratıcılıkları, barındırdıkları edebi unsurlar, konu bakımından geniş bir yelpazeye sahip olmaları gibi avantajları nedeniyle çok sayıda olanak sağlarlar. Bu çalışmada, kuramı pratiğe adım adım bağlamak adına, edebiyat, dil ve anlam yapılandırması kavramlarının ele alınışı, metin seçimi ve yöntem ile ilgili eleştirel tartışmaların akabinde Ken Liu'nun The Paper Menagerie (Kağıt Hayvan Koleksiyonu) adlı kısa öyküsü üzerinde sınıf içi uygulamalar önerilmektedir. Tüm okuma aşamalarını kapsayan bu aktiviteler, öğretmenlerin müzakereye dayalı bir sınıf ortamı yaratırken öğrencilerle iş birliği içinde olası sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Bu makale, edebiyat, dil ve anlam yapılandırmasına dair kendi anlamlandırmalarını yapan iç görülü öğretmenlerin öğrencilerinin yabancı dilde bağımsız bir okur kimliği kazanırken edebiyat gibi zengin bir kaynağın sahiciliğinden ve yaratıcılığından istifade etmelerini sağlayabileceği sonucuna varır. Edebiyat, ELT sınıflarımızı 21. yy. gelişmelerini yakalayacak şekilde yenilememize olanak sunmaktadır.
Öz E. M. Forster'ın A Passage to India (1924) ve Ömer Seyfettin's Ashab-ı Kehfimiz (1918) adlı eserleri 20.yüzyılın ilk çeyreğinde, o zaman İngiliz İmparatorluğunun bir sömürgesi olan Hindistan'ın Çandapur isimli hayalî bir şehrindeki ve Osmanlı İmparatorluğunun başkenti İstanbul'daki siyaset, toplum, kültür ve hayatı yansıtmakla beraber farklı milletlere, etnik kaynaklara, ırklara, dillere ve dinlere mensup insanlar arasındaki ilişkilere de ışık tutar. Bu çalışmanın amacı bu iki eseri konuları ve olay örgüsü itibari ile karşılaştırmak ve benzerliklerini ortaya koymaktır. Aynı zamanda çalışmaya konu olan eserlerin olay örgülerinin geçtiği, çok milletli, çok kültürlü, çok dilli ve çok dinli devletler olan Osmanlı İmparatorluğunun ve İngiliz İmparatorluğunun coğrafi, sosyal, kültürel, etnik, dilsel ve dini farklılıkları da dikkate alınmaktadır. Ayrıca emperyalizm, sömürgecilik, milli kimlik ve ötekileştirme bağlamında bu iki eser incelenerek Hindistan'daki önemli mevkileri işgal eden ve İngiliz-Hint Kulübünün hayatlarının merkezine koyan az sayıdaki sömürge idarecisinin kendi ülkelerinde ırkçılığına, aşağılamalarına ve 'ötekileştirmelerine' katlanmak zorunda kalan Hintliler ile halâ Osmanlı İmparatorluğu egemenliğinde yaşamakta olan Osmanlı Kaynaşma Kulübüne üyesi olan değişik milletlerin mensupları tarafından ve bazı Türkler tarafından kendi ülkelerinde 'öteki' muamelesi gören Türklerin durumu da araştırılmaktadır. Bu anlamda ele alınan bir başka konu da Ashab-ı Kehfimiz'deki 'İnsanlık' gazetesindeki yazının ve A Passage to India'da Aziz'in yargılanmasının Türkleri ve Hintlileri içinde bulundukları duruma nihayet itiraz ettiren ve isyan ettiren olaylar olduğu savıyla bu olayların gelişim sürecini ve Ömer Seyfettin'in ve E. M. Forster'ın bu olaylara yaklaşımını ortaya koymaktır.
Hanif Kureishi’nin The Buddha of Suburbia adlı romanı, 1970’lerde Londra’da yaşayan Hindistan-Pakistan kökenli bir babası ile İngiliz bir annesi olan Karim Amir isimli bir genç odağında Hindistan-Pakistan göçmenlerine ışık tutar. Elif Şafak’ın Araf isimli romanı ise 2002’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Boston şehrine doktora eğitimi almaya gelen Ömer’i merkeze alarak bir grup yabancı öğrencinin hayatlarına ayna tutar. Bu çalışmanın amacı, Ömer’in ve Karim’in yakın çevrelerinde ve bulundukları ortamlarda değişik aidiyetleri, ayrıksı özellikleri, farklı cinsel yönelimleri olan insanlarla olan ilişkilerinin kimliklerini nasıl etkilediğini ve romanların geçtiği metropollerin çok dinli, çok dilli, çok ırklı, çok etnisiteli olmasının yanı sıra çok kültürlü olmalarının roman karakterlerinin kimlik arayışındaki rolünü araştırmaktır. Ayrıca isim değişikliklerinin, müziğin ve ırkçılığın, karakterlerin kimlik arayışındaki işlevi de çalışmanın kapsamı içindedir. İki romanda da pek çok karakterin uyum ve bütünleşme sorunları yaşadığı için ne kendi kültürel kökenlerini benimseyebildikleri ne de yaşadıkları toplum tarafından tam anlamıyla kabul gördükleri bu nedenle iki kültür ve iki aidiyet arasında yani Araf’ta kaldıkları sonucuna varılır.
romanları, geçmişte işledikleri yüz kızartıcı eylemlerinden dolayı pişmanlık ve utanç duyan, acılarını dindirmek ve travmalarından kurtulmak için çareler arayan pek çok karakter tasviri ile olay örgüsü ve tema olarak oldukça paralellik göstermektedir. Hızla büyüyen İstanbul ve savaşta yakılmış-yıkılmış Kabil'in trajik değişiklikleri arka planda yer alırken, karakterlerin yaşamları kısırlık, uykusuzluk, ciddi hastalıklar gibi tıbbi sorunlarla daha da karmaşıklaşır ve sorunlarını kimseyle paylaşamayan karakterler edebiyatta teselli arar. Romanlardaki hakim olan tatsız atmosfer, hem eylemi gerçekleştirenleri hem de kurbanları farklı biçimlerde ve farklı derecelerde etkileyen ihanet duygusu ile daha da pekiştirilir. Baba katli ve evlat katlinin işlendiği Firdevsi'nin Rüstem ve Sührab ile Sofokles'in Oidipus'u gibi hikayelere sıklıkla yapılan atıflar ve göndermeler baskın olan utanç ve pişmanlık duygusunu artırır ve babalar ve oğullar arasındaki yürümeyen ilişkilerin altını çizer. Akın ve Baba'nın baba olarak şefkat, sevgi ve ilgi göstermedeki yetersizlikleri ve ilgisizlikleri baba vekili olarak betimlenen Mahmut Usta ve Rahim Han tarafından ancak kısmen telafi edilebilir ve Cem ve Amir uzun yıllar bu sevgisizliğin ceremesini çekerler. Her ne kadar işlerinde başarılı olsalar ve çok iyi evlilikler yapsalar da ne Cem ne de Amir geçmişlerinde sebep oldukları utanç verici eylemleri her ne kadar unutmaya çalışsalar da unutabilir, çok uzun yıllar kimseyle paylaşabilir ve tam anlamıyla mutlu olabilir.
Chimamanda Ngozi Adichie's third novel Americanah portrays a young Nigerian woman, Ifemelu, who goes to the USA for university education, stays on in the country for 13 years and returns to Nigeria despite the evident success and popularity of her blog in which she writes her observations about Afro-Americans and African immigrants and students in America, her research fellowship at Princeton University, her relationships, her American citizenship and her financial gains. With alternate perspectives of Ifemelu, the protagonist, and her love, Obinze, who lives in the UK as an illegal immigrant for three years, Adichie explores the issue of being a foreigner in another country grappling with financial, social and psychological problems. The aim of this study is to show that the characters with their affectations and aspirations face a dilemma of conformation to or defiance of the cultural and social norms in another country with a hermeneutic approach. This paper also analyses Ifemelu's growing awareness of race, gender and the stereotypes and biases about beauty and how she negotiated her affectations and fallacies with the conclusion that Ifemelu became an Americanah herself slightly with her manners and outlook although she resisted dominant culture for a long time.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.