Bu çalışmada Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği öğrencilerinin kendi ve meslektaşlarının etik inançlarını nasıl algıladıklarını belirlemek ve bu iki algı arasında karşılaştırma yapmak amacıyla bir anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 21.0 paket programına girilmiş ve Wilcoxan İşaretli Sıra Testi ile analiz edilmiştir. Yapılan karşılaştırmalarda cinsiyet, uyruk ve mühendislik etiği ile ilgili ders alma durumu faktörlerinin etkisi incelenmiştir. Araştırmanın bulguları genel olarak öğrencilerin etik davranma konusunda bilinçli olduklarını ve kendilerini akranlarına göre daha etik olarak algıladıklarını göstermiştir. Bayan öğrenciler bu algıyı kısmen sergiledikleri halde, yabancı öğrencilerin algısı farklıdır. Etik dersi alma durumu bu genel algıyı çoğunlukla etkilememiştir. Bu çalışma, inşaat mühendisliği öğrencilerinin mevcut kişisel etik inançları hakkında bilgi sağlamıştır. Öğrencilerin gösterdiği etik bilinç düzeyi inşaat mühendisliği programlarında verilmekte olan etik derslerinin önceki çalışmaların öngörüleri doğrultusunda öğrencileri meslek hayatında etik davranma konusunda cesaretlendireceğini ortaya koymaktadır.

In this study, the influence of the oxidizers on the synthesis of carbon nanotubes by C2H4 decomposition over Fe catalyst has been investigated. CO2, O2, and H2O have been used as oxidizers, and to control catalyst particle formation and their sizes in the pretreatment stage. The same oxidizers have also been used in the growth stage to maintain the catalyst particle size, remove amorphous carbon formation to keep catalyst particle active. The results of scanning electron microscopy indicated that the average diameters of nanotubes decreased from 13.4±1.2 nm to 6.2±0.5 nm and extremely dense nanotubes were obtained when we added a small amount of CO2. Adding O2 extremely decreased the areal carbon nanotube density while widens the diameter distribution. H2O addition resulted in larger average diameters and made the growth strongly pretreatment dependent. Within the parameters tried for catalyst pretreatment and CNT growth processes, CO2 seemed the best choice for a weak oxidizing assistant. The strong dependency of the average diameter on pretreatment conditions indicated that pretreatment is a very important step in deciding the final diameters and their distribution.

Amaç: Böbrek taşları her zaman tek ve pelvis taşı değil kompleks ve multipl taşlar şeklinde görülebilmektedir. Bu nedenle böbrek taşlarının tedavisinde her zaman tek access yeterli olmamakta ve çoklu access taşların temizlenmesi için gerekebilmektedir. Bu çalışmamızda çoklu accessin böbrek fonksiyonları ve komplikasyonlara etkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Böbrek taşı nedeniyle perkütan nefrolitotomi (PCNL) yapılan hastalarda access sayısının hemoglobin ve kreatinin değişimi, operasyon süresi, transfüzyon ihtiyacı, postoperatif ateş yüksekliği ve hastanede kalış sürelerine etkisi incelendi. Bulgular: Tek access ve çoklu access PCNL yapılan, sırasıyla 329 ve 79 hasta incelendi. Operasyon süresi, skopi süresi, hastanede yatış süresi, hemoglobin değişimi ve kreatinin değişimi çoklu access grubunda istatistiksel anlamlı daha yüksek bulundu. Sonuç: Kompleks böbrek taşları için çoklu access PCNL olası bazı komplikasyonlarla birlikte yüksek taşsızlık oranları nedeniyle güvenle uygulanabilecek bir yöntemdir.

Amaç –Bu çalışmada; Şanlıurfa ilinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin Endüstri 4.0 farkındalıkları ve Endüstri 4.0’ın temelinioluşturanteknolojilere uyum seviyelerinin akıllı ve sürdürülebilir tedarik zinciri kapsamında belirlenmesi ve sektörel olarak Endüstri 4.0 olgunluk seviyelerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.Yöntem -Endüstri 4.0 farkındalık seviyesi belirlenmesi için Şanlıurfa ilinde sektörel farklılıklara göre 120 KOBİ dikkate alınmıştır. Endüstri 4.0 farkındalık seviyesi ile ilgili dört hipotez istatistiksel olarak test edilerek, sektörel bazda farklılıklar bulunmuştur. Endüstri 4.0 olgunluk seviyelerinin belirlenmesi için Şanlıurfa ilinde faaliyet gösteren 4 farklı sektörden 12 firmaya ulaşılarak, toplam 108 soru ile görüşleri alınmıştır. Endüstri 4.0 olgunluk düzeylerinin sektörler, sürdürülebilirlik boyutları ve Endüstri 4.0 araçları arasında varyans (ANOVA) analizi yapılmıştır. Bu parametreler istatistiksel olarak test edilerek, sektörel bazda farklılıklar bulunmuştur.Bulgular –KOBİ’lerin Endüstri 4.0 ile ilgili farkındalık seviyelerinin orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Endüstri 4.0 olgunluk düzeyine ilişkin analiz sonuçlarına göre anlaşılma, uygulama ve gelişim düzeyi değerleri sektörlere, sürdürülebilirlik boyutlarına ve Endüstri 4.0 araçlarına göre farklılık göstermektedir. Tüm sektörler ve katkı düzeylerinde 3.0 ortalama değerinin üzeri ile Endüstri 4.0 araçlarından nesnelerin internetinin daha etkili olduğu görülmektedir. Akıllı ve sürdürülebilir tedarik zinciri hazırlık ve olgunluk (ASTZHO) modeli uygulaması ve yönetimsel etkilere ilişkin sektör ortalamalarına göre, Endüstri 4.0 olgunluk skoru en yüksek enerji sektörü çıkarken, bu sektörü sırası ile gıda, makine ve tekstil sektörleri takip etmiştir. Endüstri 4.0 araçlarından ise, nesnelerin interneti sektörlerin en fazla olgunluk skoru elde ettikleri teknoloji olurken, bunu sırası ile bulut bilişim, eklemeli imalat, simülasyon, robotik/otonom sistemler ve siber güvenlik takip etmiştir. Tartışma -Bu çalışmada, başta tekstil ve gıda sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerde Endüstri 4.0 farkındalık seviyesini artırmak için ortak politikalar geliştirilmesi gerekliliği ortaya konulmuştur. ASTZHO modeli kullanılarak, farklı sektördeki firmaların Endüstri 4.0 teknolojilerine uyum seviyeleri belirlenmiştir. Şanlıurfa ilinde faaliyet gösteren başta tekstil sektöründeki firmaların Endüstri 4.0 teknolojileri ile sürdürülebilir tedarik zinciri boyutlarına olan farkındalıklarını artırmaları gerekliliği ortaya çıkmıştır

OBJECTIVE: The aim of this study is to compare the efficacy of alpha blocker therapy according to body mass index in patients with benign prostatic hyperplasia. MATERIALS AND METHODS: Patients who were admitted to our outpatient clinic with symptoms of lower urinary tract symptoms between May 2015 and January 2018 and who were thought to have benign prostatic hyperplasia were evaluated retrospectively. Patients were divided into two groups as obese and non-obese. The efficacy of alpha blocker treatment was evaluated in both groups.RESULTS: A total of 371 patients, 91 obese patients (group I) and 280 non-obese patients (group II) were included in the study. At the end of the 4th and 12th weeks, we evaluated maximum urine flow rate and residual urine volume after voiding. We found that both groups benefited equally from the treatment. At the end of the 4th week, there was no change in the international prostate symptom score according to the score at admission. In group II, international prostate symptom score values decreased. At the end of the 12th week, we found that the international prostate symptom scores of both groups decreased equally compared to the scores at the time of admission. CONCLUSION: In our study, it was observed that alpha blocker treatment could be used effectively in both obese and nonobese patients.Keywords: Obesity, benign prostatic hyperplasia, alpha blocker treatment. GİRİŞ Benign prostat hiperplazisi (BPH), 40 yaş üstü erkeklerde üriner sistemde taş hastalıkları ve enfeksiyonlar ile birlikte en sık görülen üç patolojiden birini oluşturmaktadır (1). İleri yaş hastalığı olarak kabul edilen BPH'nin 40 yaş öncesi oldukça nadir olduğu bildirilirken, 50-55 yaş arası görülme Aegean J Med Sci 2019;3: 129-133 Karabıçak ve ark. Obez Hastalarda Alfa Bloker Tedavisi 130 oranının %30-40 ve 80 yaş üzeri görülme oranının ise %80-