Öz Orijinal MakaleAtlı cirit, İslâmiyet öncesinde ve sonrasında Türklerce icra edilen önemli sporlardan birisidir. Geçmişinin bin yıllara dayanıyor olması münasebetiyle atlı cirit artık bugün geleneksel bir ata sporudur. Zaten uzak ve yakın mazisi savaşlarla dolu olan Türklerin yaşamında at çok müstesna bir yere ve değere sahip olmuştu. Bu münasebetle bir tür savaşa hazırlık niteliği de göstermesi atlı ciridi Türkler için daha özel kılmıştı. Bunun yanında atlı cirit ayrıca bir temaşanın, eğlencenin ve ihtişam gösterisinde bulunmanın temel öğelerinden birisi olmuştur. Bütün bu nitelikleri, oyunun neden yüzyıllarca Türkler tarafından icra edildiğini anlamımızı kolaylaştırmaktadır. Selçuklular başta olmak üzere hemen bütün Türk devletlerinde atlı cirit sporu icra edilmiştir. Osmanlılar zamanına gelindiğinde ise sultanların da sıklıkla cirit oyun sahasında boy gösterdikleri görülmektedir. İşte bu çalışma özellikle atlı cirit sporunu bizzat icra eden yahut oyunun oynanması için gerekli zemini oluşturarak katkı sağlayan Osmanlı sultanları üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu kapsamda hangi sultanların ne vakitler cirit oynamış yahut oynattırmış oldukları, oyunlara ve oyunculara ne tür bir destek sağladıkları gibi meseleler çalışma boyunca üzerinde durulan başlıca konular olmuştur. Bahsedilen meselelere dair mevcut literatürde bir hayli bilgi bulunmaktadır. Çalışmaya temel teşkil eden başlıca kaynak grubunu Osmanlı arşiv vesikaları ile kronikler oluşturmaktadır. Ayrıca konuya ilişkin olarak yapılmış araştırma-incelemelerden de istifade edilmiştir. Bu şekilde oluşturulan çalışmayla Osmanlı sultanları ve cirit arasındaki ilinti ortaya konulmuş, ayrıca Osmanlı sarayı ve çevresinde cirit müsabakalarının düzenlenmesine atfedilen geleneksel önem ve sağlanan destek hakkında önemli olduğu düşünülen bazı bilgilere ulaşılmıştır.
Yıllarca yaşadığı topraklardan göç ettirilmek, insanoğlunun yaşamı süresince karşılaşabileceği en talihsiz olaylardan birisidir. Bu çalışmadaki anlamıyla göç; her türlü askerî, ekonomik ve kültürel baskıya maruz kalan insanların başvuracakları en son çarelerden birisidir. Çünkü göçerken hatıralarından başka bir de taşınabilir mal varlıklarını yanlarına alabilme imkânı bulunan insanlar geride bunlardan daha fazlasını bırakırlar. Altı asır gibi uzun bir tarih ve üç kıta gibi geniş bir coğrafyaya sahip olan Osmanlı İmparatorluğu da göç hadisesi ile sık sık karşılaşmak durumunda kalmıştır. Ancak söz konusu karşılaşma hiçbir zaman Kırım Harbi'nden (1853-1856) sonraki kadar sık yaşanmamıştır. Harpten sonra Kafkasya ve Balkanlar'dan Osmanlı ülkesine doğru başlayan göç dalgası imparatorluk idarecileri için ayrıca mesai, çaba ve para sarfını gerektiren yeni bir mesele halini alacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.