Background: Communication and collaboration with colleagues are crucial for new graduate nurses (NGNs) because of the adaptation to both the healthcare system and professional role. Therefore, working units with effective collaboration among nurses may increase new graduates' work readiness.Aim: This study aimed to determine the relationship between the perceptions of nurse-nurse collaboration and the work readiness level among NGNs.Methodology: This descriptive, cross-sectional study was carried out with 198 NGNs in four private hospitals affiliated with a university. A self-administered questionnaire, including a personal information form, the Nurse-Nurse Collaboration Scale, and Work Readiness Scale, was used to collect data. Data analysis was performed using descriptive tests, and Spearman's rank correlation coefficients.Results: NGNs had moderate perceptions of nurse-nurse collaboration, with a median score of 2.46 (2.23-2.88) out of 4. Work readiness among NGNs was moderate, with a median score of 304 (270-332) out of 460. There was a statistically significant correlation between nurse-nurse collaboration and work readiness (r s = 0.26; p < .001). Conclusion:The results of this study demonstrated that improving nurse-nurse collaboration is an effective way to increase work readiness among NGNs.
Bireyselleştirilmiş bakım, hemşirelik felsefesi ve mesleki etik kodların temelini oluşturan insanın bireyselliğine olan inancın uygulama alanına yansımasıdır. Bu kapsamda çalışmada, hemşirelik öğrencilerinin bireyselleştirilmiş bakım algıları ile ahlaki duyarlılık düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-ilişki arayıcı nitelikteki çalışma, İstanbul'da bir vakıf üniversitesinin hemşirelik bölümünde öğrenim gören 300 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Kişisel Bilgi Formu, Bireyselleştirilmiş Bakım Skalası-Hemşire Versiyonu (BBAÖ) ve Ahlaki Duyarlılık Ölçeğinden oluşan anket formu ile veriler toplanmıştır. Bulgular: Öğrencilerin BBAÖ Hemşire versiyonundan aldıkları ortalama toplam puanın 3.89±0.81 olduğu belirlenirken ADA ortalama puanlarının 72.00±26.70 olduğu belirlenmiştir. ADA ile BBAÖ ve arasındaki ilişki incelendiğinde, karar verme kontrolü ile yarar sağlama ve oryantasyon boyutları arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki (r=0.20, r=0.22) bulunurken BBAÖ sıra ortalamaları ile oryantasyon alt boyutunda pozitif yönde zayıf bir ilişki bulunmuştur (r=0,22). Sonuç: Çalışma sonuçları öğrencilerin ahlaki duyarlılıkları ile bireyselleştirilmiş bakım algıları arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki bulunduğunu göstermektedir. Öğrencilerin klinik uygulamaların etik boyutlarına olan duyarlılıklarını, bireye özel bakımda kullanabilecek yetkinliğe sahip nitelikli mezunlar olabilmeleri noktasında yenilikçi öğrenim yöntemlerinin önemli bir adım olacağı düşünülmektedir.
Background: The quality of communication and collaboration with colleagues, managers, and physicians affects the intention to leave a job and the profession for new graduate nurses (NGNs). New graduates have difficulties communicating and collaborating with physicians, especially.Aim: This study aimed to determine the relationship between the attitudes of nursephysician collaboration and the levels of intention to leave the current job and professional commitment among NGNs.Methodology: This descriptive, cross-sectional study was carried out with 231 NGNs in four private hospitals affiliated with an university. Data were collected by using a self-administered questionnaire, including a personal information form, the Jefferson Scale of Attitudes towards Physician-Nurse Collaboration, Intention to Leave Scale, and Nursing Professional Commitment Scale. Data analysis was performed using descriptive statistics, and Spearman's rank correlation coefficients.Results: NGNs had a high positive attitude towards nurse-physician collaboration with a median score of 49 (45-54). The professional commitment of NGNs was high level with a median score of 75 (69-86). The intention to leave the current job median score was 3 (2.3-3.6) out of 5. There was a statistically significant correlation between attitudes towards nurse-physician collaboration and the levels of intention to leave the current job (r s = −0.22; p < 0.01) and professional commitment (r s = 0.42; p < 0.01). Conclusion:The results showed that improving NGNs' attitudes towards nursephysician collaboration increases the professional commitment and reduces turnover intention.
ÖzAmaç: Bu araştırmada, özel bir hastane grubunda çalışan hemşirelerin uluslararası eğitimli hemşire istihdamına yönelik tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı-kesitsel nitelikteki araştırma, İstanbul'da bir vakıf üniversitesine bağlı dört özel hastanede çalışan 544 hemşirenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında kişisel bilgi formu, uluslararası eğitimli hemşire istihdamına yönelik görüş formu ve Yabancı Hemşire İstihdamına Yönelik Tutum Ölçeğini içeren öz bildirime dayalı bir anket formu kullanılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler, Mann-Whitney U testi ve Kruskal Wallis-H varyans analizi ile veriler değerlendirilmiştir. Bulgular: Hemşirelerin, uluslararası eğitimli hemşire istihdamına yönelik tutumları, 125 üzerinden 61,3 (46,2-73,1) medyan puanı ile düşük düzeyde bulunmuştur. Hemşirelerin, mesleğe ve topluma uyum alt boyutunda 20,4 (14,8-25,2) medyan puanı ile en olumsuz tutuma sahip oldukları saptanmıştır. Mesleki deneyim süresi 10 yıl ve üzerinde olan (p=,024), yönetici olarak çalışan (p=,019) ve olumsuz görüş bildiren (p=,000) hemşirelerin, uluslararası eğitimli hemşire istihdamına yönelik tutumları anlamlı derecede düşük bulunmuştur. Sonuç: Araştırmanın sonuçları; özel bir hastane grubunda çalışan hemşirelerin, uluslararası eğitimli hemşire istihdamını desteklemediklerini ve başta mesleğe ve topluma uyum olmak üzere olumsuz tutuma sahip olduklarını göstermektedir. Politika yapıcılar, yöneticiler ve eğitimcilerin uluslararası eğitimli hemşirelerin mesleki ve sosyal uyumlarını kolaylaştıran ve olumlu çalışma ortamları için zorlayıcı faktörleri en aza indirgeyen stratejiler geliştirmeleri gerekmektedir.
Ö ÖZ ZE ET T A Am ma aç ç: : Üniversite öğrencilerinin sağlıklı yaşam biçimi davranışları, öz etkililik-yeterlilik dü-zeyleri ve etkileyen faktörleri tanımlamaktır. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Kesitsel araştırmanın populasyonu, özel bir üniversitenin bir, iki ve üçüncü sınıflarında hemşirelik, fizyoterapi ve rehabilitasyon, beslenme ve diyetetik bölümlerinde eğitim alan 480 öğrenciden oluşmaktadır. Örneklem herhangi özel bir seçim kriteri olmaksızın, veri toplama sürecinde sınıfta olan öğrenci populasyonundan seçilmiştir (n=404). Veri toplama araçları olarak, tanıtıcı özellikler formu, Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları-II (SYBD-II) ölçeği ve Öz Etkililik-Yeterlilik (ÖEY) ölçeği kullanılmıştır. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Öğrencilerin yaş ortalaması 20,35±1,22 (min=18, max= 23) (n= 404) ve %79,7'si kadın idi. Öğren-cilerin %42,6'sı beslenme, %29,2'si fizyoterapi ve %28,2'si hemşirelik bölümünde eğitim almaktadır. Öğrencilerin öz etkililik-yeterlilik düzeyi ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları puanının orta düzeyde olduğu bulunmuştur. Hemşirelik bölümünde okuyanların ve Güneydoğu Anadolu böl-gesi doğumlu olanların, diğer bölüm ve bölgede doğanlara göre öz etkililik-yeterlilik düzeyi ve sağ-lıklı yaşam biçimi davranışları toplam puanının anlamlı derecede yüksek olduğu bulunmuştur (p˂0,05). Genel sağlık durumunu "iyi" olarak ifade edenlerin sağlıklı yaşam biçimi davranışları; birinci sınıfta okuyanların, kronik bir hastalığı olanların ve ilköğretim mezunu anneye sahip olanların öz etkililik-yeterlilik düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p˂0,05). SYBD-II ve ÖEY toplam puanları arasında ileri derecede güçlü pozitif doğrusal ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p˂0,001). S So on nu uç ç: : Yaşam deneyimi, sosyoekonomik durum ve öz etkililik-yeterliliğin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının kazanılması üzerinde önemli etkisi vardır. Öz etkililik-yeterlilik düzeyi ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını güçlendiren programların geliştirilmesinin öğrencilerin yaşamı üzerinde önemli etkisi olacağı düşünülmektedir.A An na ah ht ta ar r K Ke el li im me el le er r: : Öz yeterlilik; sağlığın geliştirilmesi; genç erişkin A AB BS ST TR RA AC CT T O Ob bj je ec ct ti iv ve e: : The aim of this study is to define healthy lifestyle behavior, self-efficacy of a university's students and influenced factors. M Ma at te er ri ia al l a an nd d M Me et th ho od ds s: : Cross-sectional study population is consisted of 480 a private university's students who were studying at first, second and third year in the department of nursing, physical therapy and rehabilitation, nutrition and dietetics. The sample was selected from the population without any specific sampling whoever was at class when data was gathering (n=404). Data was collected using the following instruments: the descriptive characteristics assessment form, the Healthy Life Style Behaviors Scale-II and the Self-Efficacy Scale. R Re es su ul lt ts s: : The mean age of the students was 20.35±1.22 (min= 1...
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.