OBJECTIVE Strabismus, defined as the misalignment of the eyes, is a common disorder that is usually diagnosed in childhood. Strabismus is an important health problem with both functional and psychosocial effects on children. In this study, we aimed to determine the clinical features and risk factors of patients diagnosed with strabismus and followed up in our clinic. METHODS The data of pediatric patients who were followed up in our strabismus clinic between February 2016 and September 2022 were retrospectively reviewed. The patients’ detailed ophthalmological and strabismus examination findings and anamnesis findings concerning the etiology of strabismus were recorded. RESULTS A total of 391 patients were enrolled in the study. The mean age of the patients was 8.66±4.7 years. Of the patients, 207 (52.9%) had esotropia, 172 (43.99%) had exotropia, and 12 (3.07%) had vertical deviation, with the mean ages of these groups being calculated as (7.27±4.1), (10.45±4.8), and (7.16±4.7) years, respectively. Amblyopia was present in 54 (26.09%) of the 207 esotropia cases, 27 (15.70%) of the 172 exotropia cases. Esotropia is more likely than exotropia to be related to amblyopia, according to our research. Of all the patients, 97 (24.81%) had a family history of strabismus, 38 (9.7%) had a history of preterm birth, 39 (10.0%) had a history of neonatal care unit stay, 38 (9.7%) had epilepsy, 4 (1%) had a history of trauma, and 14 (3.6%) had an additional eye disease. CONCLUSION Detection of risk factors such as family history, preterm birth, length of stay in the neonatal care unit and epilepsy that may be associated with strabismus can help identify high-risk children for early diagnosis and treatment.
Introduction: Nasal cavity blood circulation and ocular blood circulation have common pathways for both arterial blood supply and venous drainage. Therefore, nasal pathologies can affect ocular blood circulation. This study aimed to evaluate the relationship between nasal obstruction and choroidal thickness.Methods: A prospective study was planned by forming a group of 144 patients diagnosed with nasal septum deviation at the otorhinolaryngology clinic and 100 healthy voluntary individuals. Of the total, 69 patients with nasal right septum deviation were evaluated as Group 1, 75 patients with nasal left septum deviation as Group 2, and 100 healthy volunteers as the control group. Detailed ophthalmological examinations of all the participants were performed, and choroidal thickness was measured using spectral domain optical coherence tomography. The relationship between choroidal thickness and ocular parameters was evaluated and compared between the patient groups with nasal septum deviation and the control group.Results: When the choroidal thickness measurements of the patients in Group 1 were examined, the choroidal thickness increased in all the regions in the eye contralateral to the deviation side (left), and intraocular pressure (IOP) was higher compared to the eye on the deviation side (right) and the control group at a statistically significant level. In Group 2, the choroidal thickness measurements increased in all the regions in the eye contralateral to the deviation side (right), and IOP was higher compared to the deviation side (left) and the control group.Conclusions: We found that the patients with nasal septum deviation had higher choroidal thickness and IOP values in the eye contralateral to deviation.
Amaç: Çalışmamızda kliniğimizde entropiyon tanısı ile cerrahi tedavi uyguladığımız hastaların etyoloji, cerrahi prosedürlerimiz ve tedavi sonuçlarımızı değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: Kliniğimizde entropiyon nedeni ile cerrahi geçiren 35 olgunun dosyaları retrospektif olarak tarandı. Olguların hangi cerrahi prosedürle opere edildiği, postoperatif klinik bulguları ve semptomları 1. gün, 10. gün ve 4. ayda not edildi. Cerrahi prosedürlere ve entropiyon özelliklerine göre olgular gruplandırıldı. Postoperatif kontrollerinde göz hareketlerinin serbestliği, korneaya temas eden kirpiklerin varlığı, kirpiklerin dışa dönmesi, kapak kenarında skarlaşma, rekürrens ve hasta memnuniyeti değerlendirildi. Bulgular: Olguların yaş ortalaması 73, 19'u(%51.35) erkek, 18'i(%48.64) kadındı. 26 gözde (%70.27) üst kapak, 10 olguda (%27.02) alt kapak, bir gözde(%2.70) ise alt ve üst kapak entropiyonu mevcuttu. 15 gözde (%40.54) senil, 22 gözde(%59.45) skatrisyel entropiyon mevcuttu. 14 göz(grup 1) weis prosedürü ile, 5 göz (grup 2) lateral tarsal strip prosedürü ile 18 göz(grup 3) jones prosedürü ile ameliyat edildi. Wies prosedürü uyguladığımız 2 hastada cerrahi yetersizlik, 1 hastada rekürrens izlendi ve 12 hasta(85.71) tedaviden memnundu. Jones prosedürü uyguladığımız hastaların 2 hastada cerrahi yetersizlik, 1 hastada rekürrens izlendi ve 15 hasta (%83.33) tedaviden memnundu. Lateral tarsal strip yöntemi uyguladığımız hastalarda rekürrens izlenmedi ve olguların hepsi memnundu. Sonuç: Entropiyon cerrahi tercihinde preoperatif muayene ve patolojinin anlaşılması cerrahi sonucunun tatminkarlığı için oldukça önemlidir. Patogenezine göre uygun cerrahiyi seçmek, hastanın rahatsızlık şikayetlerinin giderilmesi, entropiyonun görme kaybına kadar ilerleyebilen komplikasyonlarının önlenebilmesi ve tekrar cerrahiye gitmemek için oldukça önem arz etmektedir.
65 yaşında kadın hasta kliniğimize sağ gözüne göz damlası olduğunu düşünerek süper yapıştırıcı (siyanoakrilat) damlatması sonucu oluşan yapışıklık nedeni ile başvurdu. Yapılan biyomikroskopik muayenesinde kapaklarında yapışıklık, kornea ve konjonktiva üzerinde kalınlaşmış yoğun bir yapıştırıcı tabakası izlendi. Hastanın görmesi el hareketleri düzeyinde idi. Diğer göz bulguları normal idi. Oküler yüzeydeki kesif yapıştırıcı tabaka penset yardımı ile kaldırıldığında, korneada totale yakın epitel defekti olduğu görüldü. Topikal prezervansız suni gözyaşı, antibiyotik tedavisi ve göz kapama ile iki hafta içinde korneanın sekelsiz epitelize olduğu görüldü. Bu olgumuzda oküler ilaçlar ile karışabilecek süper yapıştırıcıların klinik bulgularını ve tedavisindeki yaklaşımımızı sunduk.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.