Bu araştırmada yöneticilerin motivasyonel dil kullanımının çalışanların örgütsel bağlılığı üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırma Rize'de bulunan Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) ve bağlı dokuz çay fabrikasının idari binalarında çalışan 254 kişi üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın temel amacını pozitif bir algı olan motivasyonel dil kullanımının örgütsel bağlılık üzerindeki pozitif etkisini ortaya çıkarma oluşturmaktadır. Bu bağlamda basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile elde edilen veri, SPSS programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular göstermektedir ki, motivasyonel dil kullanımı (empatik dil) örgütsel bağlılığı artırıcı pozitif yordayıcılardan biridir.
Üniversitelerin yeni misyonu olan
topluma hizmet ve sanayi/teknolojide öncü rol üstlenme olgusunu hayata
geçirmede, yerleşkelerin hangi özelliklere sahip olması gerektiği incelenmiştir.
İyi bir eğitim yerleşkesi ve yine iyi bir araştırma yerleşkesi nasıl olmalıdır
sorusuna cevap bulunmaya çalışılmıştır. Yine yerleşke-şehir ilişkisi bağlamında
yerleşke tipleri incelenmiş; şehir içi yerleşke, şehir dışı yerleşke ve şehir
üniversitesi seçenekleri ortaya çıkmıştır. Bunlar içinde hem yerleşkenin hem de
şehrin imkânlarından yararlanmayı mümkün kılan şehir içi yerleşke modeli daha
yararlı görülmüştür. RTEÜ yerleşkeleri olarak; Fener’deki Zihni Derin
Yerleşkesi ve İslampaşa’daki Sağlık Yerleşkesi, bu tip yerleşke modeline uygun
bulunmuştur. Rize’nin dar bir kıyı bandında kurulu olması nedeniyle, her iki
yerleşkenin de şehrin imkânlarından yeterince yararlanamadıkları
değerlendirilmiştir. Bu iki yerleşkenin şehrin imkânlarından daha iyi yararlanması
ve şehre daha iyi katkıda bulunması için, buralarda ticaretin canlandırılması
ve farklı temalara sahip alt merkezler oluşturulması önerilmiştir.
The emergence of the discipline of public administration had long been attributed to Wilson. Martin (1987 and 1988) manifested that the discipline originated in France and consequently passed to USA. However, Wilson’s 1887 article “The Study of Administration” points to the fact that he based the administration-politics dichotomy on German Bluntschli. This showed that it was essential to analyze the German influence on and, in particular, Bluntschli’s contribution to the birth of the discipline of public administration. The present study focuses on Seckendorf, Wolff, Hegel and Stein’s theoretical contributions to the emergence of public administration in Europe and intends to investigate each of them with a particular emphasis on Bluntschli’s influence. It has appeared that the politics-administration dichotomy, which had a great effect on Wilson, was prevalent in the works of Bluntschli, in which the term primary is used for politics to refer to the former and secondary for administration to refer to the latter. Although politics administration difference was expressed in the French literature of public administration, it was concluded that the German effect was significant in the emergence of public administration and its spread to USA.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.