Kültürel psikolojide özerklik bağlamında kullanılan benlik kurgusu kavramında kültürün benlik üzerindeki etkisine odaklanılmaktadır. İçinde yaşanılan kültürel çevre bireylerin bilişsel, duygusal ve güdülenmeleriyle ilgili yapılarını etkilediği gibi aynı zamanda benliklerini de etkiler. Batı psikolojisinin ileri sürdüğü bağımsız benlik modeli sorgulanmaktadır. Kültürlerarası araştırmalar Batılı benlik modelinin tüm insanların benlik gelişimine uygulanamayacağını göstermiştir. Türkiye'de yapılan araştırmalar sonucunda benlik kurgusunu ikili olarak açıklayan bakış açısına karşı çıkılarak özerkliğin ve ilişkiselliğin bir arada bulunduğu, üç farklı aile biçiminde ortaya çıkan üç farklı benlik kurgusunun (özerk-ayrık, bağımlı-ilişkisel ve özerk-ilişkisel) gelişimini ortaya koyan yeni bir model önerilmiştir. Toplumsal cinsiyet kavramı ise, bir cinsiyete ait kişinin nasıl davranması gerektiğini tanımlayan bir grup norm ya da kültürel olarak tanımlanmış olan beklentilerdir ve içinde belli bir cinsiyete ait genellemeyi yani basmakalıbı da barındırmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Maltepe ve Kocaeli Üniversitelerinin Eğitim Fakültelerinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin benlik kurguları ile toplumsal cinsiyet algıları arasındaki ilişkileri ortaya koymaktır. Ayrıca öğrencilerin benlik kurguları ve toplumsal cinsiyet algıları ile çeşitli sosyo-demografik değişkenler arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda Maltepe ve Kocaeli Üniversiteleri Eğitim fakültelerinde öğrenim görmekte olan öğrencilerden 305'i kadın 110'u erkek olmak üzere toplam 415 öğrenci örneklem olarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, öğrencilerin özerk-ilişkisel benlik kurgularının annelerin öğrenim düzeyine ve cinsiyetlerine göre; ilişkisel benlik kurgularının yaşadıkları yere göre; toplumsal cinsiyet algılarının yaşadıkları yere ve cinsiyetlerine göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı saptanmıştır. Ayrıca, öğrencilerin her üç benlik kurgusu ile toplumsal cinsiyet algısı arasında anlamı ve pozitif yönde bir ilişki olduğu bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen bulguların alanyazınla uyumlu olduğu değerlendirilmiştir.
In this study, the relationships between university students and their perceptions of gender roles and epistemological beliefs were investigated. Gender roles are a phenomenon that are determined by culture, and begin to emerge at an early age, which may include some stereotypical behaviors along with a number of attitudes, duties and obligations that the individual is expected to perform as a woman or a man. Epistemological belief is seen as an individual feature of how knowing and learning take place. In this study, a mixed method was used. The quantitative study group consists of 517 students from both universities, while the qualitative study group consists of 85 people. Gender Role Attitudes Scale and Epistemological Beliefs Scale were used to collect quantitative data. In order to obtain qualitative data, participants were given a form consisting of open-ended questions. According to the analyses, it was determined that there was a significant relationship between the participants' epistemological beliefs and gender roles attitudes and, epistemological beliefs were a significant predictor of gender roles attitudes. The results obtained are discussed in line with the existing literature. <p> </p><p><strong> Article visualizations:</strong></p><p><img src="/-counters-/edu_01/0798/a.php" alt="Hit counter" /></p>
Araştırmanın amacı ilkokula başlama yaşının 5. Sınıftaki öğrencilerin benlik saygısı ve sosyal uyum düzeyleri ile ilişkisini incelmektir. Ayrıca bazı demografik değişkenlerin (cinsiyet, kardeş sayısı, anne baba eğitim düzeyi, anne-baba birliktelik durumu, anaokuluna devam durumu ve ilkokulda öğretmen değişikliği yaşayıp yaşamama durumu) sosyal uyum ve benlik saygısı arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Bunun için İstanbul ili Kartal ilçesindeki 26 Ortaokulda 436 5. sınıf öğrencisine Walker-McCannell Okula Uyum ve Sosyal Yeterlik Ölçeği, Coopersmith Özsaygı Envanteri Kısa Formu ile amaca uygun olarak düzenlenmiş Demografik Bilgi Formu uygulanmıştır. Verilerin analizinde Bağımsız Örneklem T Testi, Pearson Korelasyon Analizi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, öğrencilerin benlik saygılarının ve sosyal uyum düzeylerinin, okula başlama yaşına göre anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı saptanmıştır. Ayrıca, kız öğrencilerin benlik saygılarının erkek öğrencilerden anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu; anne-babası birlikte yaşayan öğrencilerin benlik saygılarının anne-babası ayrı olanlardan daha yüksek olduğu saptanmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.