Introduction Due to the variations in (laryngeal) tracheal stenosis (TS) patient groups, there is still no consensus on which patient should be treated with endoscopy or surgery. The aim of the present study was to generate an algorithm in the light of the related literature and the data obtained from a clinic where both endoscopic and surgical treatments are conducted.
Method A retrospective analysis was performed on the data of a total of 56 patients during 2013 to 2019. A total of 38 patients were subject to surgery with 31 as a first treatment option and 7 due to the unsatisfactory results of endoscopic treatments. Endoscopic approaches were tried on a total of 29 patients with 25 as initial treatment and 4 due to postsurgical recurrence.
Results Symptomatic full control ratio was determined as 69% with endoscopic treatments, 89.5% in subglottic stenosis (SGS) surgery (n = 19), and 89.5% in trachea surgery (n = 19). However, success rates with no recurrence were determined, respectively, as 40.0, 36.4, and 36.4% for patients subject to dilatation, stent, or T tube treatment. Dilatation was observed to be successful in patients with stenotic segment lengths of less than 1.5 cm (p = 0.02). Failure rates increased in SGS (p = 0.03) and TS (p = 0.12) in the surgical group with increasing stenotic segment length. The presence of comorbidities was not effective on treatment success.
Conclusion Endoscopic methods are preferred in cases of web-like stenosis. Surgical methods should first be considered for other patients and endoscopic methods should be used on patients who are not suited for surgery or in cases of postsurgical recurrence.
A previously healthy 12-year-old girl presented to the emergency department with severe chest pain and dyspnea that woke her from sleep. She had short-term syncope just before the emergency admission. On physical examination, respiratory rate was 26 breaths per minute while resting, and blood pressure was 92/56 mmHg. Other physical examination findings were insignificant. She had no past medical history, and her family history was unremarkable. Laboratory test results showed elevated C-reactive protein (27 mg/L; reference range: <5 mg/L) and white blood cell count (13.7 K/μL; reference range: 4-12 K/μL).Other laboratory test results were within normal limits, including troponin T value
Gün geçtikçe artmakta olan kanser çağımızın ciddi global sağlık sorunudur ve akciğer kanseri tüm dünyada toplam kanser sayısı içerisinde en sık görülen kanserdir. Tümörlerin gelişiminde ve metastazında anjiogenez önemli bir rol oynamaktadır. Farklı endotel belirteçleri ile hesaplanan mikrodamar yoğunluğunun (MY) bazı tümörlerde kötü prognoz ve ileri evre ile ilişkili olduğu gösterilmiştir ve buradan hareketle metastazı öngörebileceği ileri sürülmüştür. Çalışmamızda, küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinde (KHDAK) MY'yi immünohistokimyasal olarak endoglin, CD31 ve VEGFR2 ile tespit edip, serum endoglin seviyesi ile ilişkilendirerek sonuçlarımızı akciğer tümörlerinin progresyonu ile karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Çalışmamızda 36 skuamöz hücreli karsinom (SHK) ve 36 adenokarsinom olmak üzere toplam 72 akciğer dokusunda anjiogenik faktörlerden endoglin (CD105), CD31, VEGFR2'nin ekspresyonu immünohistokimyasal olarak incelendi. Primer akciğer kanseri tanısı alan gönüllü 26 kişinin ve 26 sağlıklı gönüllüden alınan serumlarda endoglin seviyesi Elisa yöntemi ile tespit edildi. Bulgular: Endoglinin aktive edilmiş endotelyal hücreleri için daha büyük bir afiniteye sahip olduğunu gözledik. Her iki tümör tipinde CD31 nonspesifik boyanma göstermiş MY daha zor tespit edilmiştir. VEGFR2 boyalı kesitlerde tümör içinde ve dışındaki damar duvarlarında yaygın pozitiflik saptandı. Serum endoglin seviyesinin KHDAK hastaları ile kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı olmadığı tespit edildi. İmmünohistokimyasal olarak endoglin, CD31 ve VEGFR2 ekspresyonu ile sağkalım arasında istatistiksel olarak anlamlılık mevcut değildi. Sonuç: Çalışmamız sonucunda KHDAK'de immünohistokimyasal olarak spesifik boyanan endoglinin SHK ve adenokarsinom tipli hastalarda anjiogenezin değerlendirilmesinde daha iyi bir belirteç olabileceğini düşünmekteyiz.Anahtar kelimeler: Küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK), anjiogenez, endoglin, CD31, VEGFR2.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.