COVID-19 has caused a major crisis all over the world. To manage this crisis, a fixed shift system was applied to nursing home staff in Turkey to protect nursing home residents from the COVID-19 pandemic. Staff were not allowed to leave the institution during fixed shifts. It is thought that this practice for the COVID-19 outbreak, while protecting nursing home residents on the one hand, increased the workload and related stress of nursing home staff on the other hand. To the best of our knowledge, there is no study examining the workload and stress caused by the COVID-19 pandemic for nursing home staff in Turkey. The aim of this study was to examine the level of workload and work stress experienced by staff working in nursing homes during the COVID-19 pandemic in Turkey. Methods: A cross-sectional research design was used in the study. The sample of the study consisted of nursing home personnel working in nursing homes in the provinces of Istanbul, Ankara, Izmir and Antalya between October 2021 and January 2022. A personal information form and a workload and stress scale were used for collecting the data. Cluster analysis was performed with SPSS software. Results: In total, 154 nursing home personnel participated in the study. A statistically significant difference was found between the mean age of the two clusters. The first cluster was described as “old” and the second as “young”. Statistically significant and high values were found in the quantitative workload, qualitative workload, job organization, social work area and fatigue factors in the nursing home staff in the older participant cluster. Conclusion: The results of this study provide new information about the concepts of workload and work stress experienced during the COVID-19 pandemic in Turkey, which will serve as a guide for the management of future pandemics. Therefore, this study will contribute to the strategies to be followed in future pandemics in Turkey.
Family members are the first source of older care. Family caregivers are aging similarly as the population ages so that older carers are taking the caregiver role more often in family care. This research aims to reveal the care experience of older carers using the life course approach. A qualitative research design has been used whereby in-depth interviews have been carried out with 24 carers, caring for their older family member. The biographic life course and the caregiving experience were evaluated concordantly and care trajectories from the start of care until beyond the caring process have been emerged. Older carers were found to care for their parents and partner. They were found to experience multiple care steps either sequential or single. This research could be a resource for other research and could make older carers visible in social politics being the first research about older carers in Turkey. Keywords: Older carers, caregiving trajectories, life course perspective.
Bu çalışmanın amacı yaşlı bakımında erkek bakıcıların bakım sürecindeki deneyimlerini ortaya çıkarmaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırma nitel kesitsel tipte olup, Mayıs 2017-Mayıs 2019 tarihleri arasında yaşlı bakımı veren aile üyesi erkeklerle yapılmıştır. Araştırma kapsamında yaşları 65 ile 83 arasında değişen yedi aile üyesi erkek bakıcı ile görüşülmüştür. Katılımcılarla yapılan yüz yüze görüşmelerde yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış ve elde edilen veriler tematik analiz yoluyla analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmada erkek bakıcıların kendilerini bir bakıcı olarak tanımlamak yerine bakım verdikleri kişinin oğlu veya eşi olarak tanımlamayı tercih ettikleri ve bakıma bir görev olarak yaklaştıkları görülmüştür. Bakıcı erkekler bakım vermenin karmaşık görevlerini kendileri için zorlayıcı bulsa da yapılan görevleri çok az bir yardımla yerine getirmeye çalıştıkları bulgularına ulaşılmıştır. Sonuç: Araştırmada oğulların bakımı kardeşler arasında paylaştığı, kocaların ise kendi çocuklarından destek aldığı; bakım sürecinde erkeklerin en çok bakım alıcılarının beden temizliği ve gıda yönetimi gibi görevlerde zorlandığı ortaya çıkmıştır.
Toplumsal yaşlanma, modern çağda karşılaşılan en önemli olgulardan birisidir. Yaşlanma, insanın biyolojik ömrünü temel almasıyla devam eden bir süreci anlatmaktadır. Yaşam seyri perspektifi, insan yaşamını kesitsel ve çizgisel değil çok yönlü, çok boyutlu ve devam eden bir süreç olarak ele alan bir yaklaşım olarak yaşlılık araştırmalarında kendisine önemli bir yer bulmaktadır. Bu araştırmada Türkçe literatürde çok az çalışma bulunan ancak Batılı literatürde yaygın olarak kullanılan yaşam seyri perspektifinin temel kavramlarının, prensiplerinin ve yaşlılık araştırmalarındaki yerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda klasik literatür incelemesi yöntemi ile bu konudaki temel eserler ve araştırma örnekleri incelenmiş, araştırma soruları çerçevesinde analiz edilmiştir. Buna göre yaşam seyri perspektifi, yaşam boyu gelişim, öznellik, zamanlama, bağlantılı yaşamlar, zaman-mekan olmak üzere beş temel prensibe ve kohortlar, geçişler, yörüngeler ve dönüm noktaları kavramlarından oluşan kavramsal çerçeveye dayanmaktadır. Yaşam seyri araştırmalarında boylamsal araştırma modelleri ve veri toplama tekniklerinin yanı sıra biyografik, kesitsel araştırma modelleri ve retrospektif teknikler de kullanılmaktadır.
ÖzAlzheimer hastalarının bakımı, karşılıklı yaşamların etkilendiği bir süreci içerir. Birçok aile yakınlarının bakımını sürdürürken üstlenilen bakım görevleri nedeniyle fiziksel, psikolojik veya ekonomik bir yük ile karşılaşmakta, bu durum hasta ve bakım alıcılarının yaşam kalitelerini olumsuz etkileyebilmektedir. Bakıcıların birçoğu hastalık hakkında yeterli bilgiye ve desteğe ulaşmakta sıkıntı çekerken kurumsal desteklerden faydalanma konusunda da çekimser kalmaktadır. Bakım sürecinin uzun ve yorucu olması nedeniyle bakımın sürdürebilirliği açısından bakıcıların kurumsal destek almaları giderek daha önemli hale gelmektedir. Bu çalışma, Alzheimer hastalığı olan bireylerin ve bakıcılarının kurumsal olarak desteklendiği bir gündüz bakım merkezinden hizmet alan bakıcıların deneyimlerine odaklanmakta ve kurumsal desteğin bakım sürecine olan etkisi, sağlık hizmetleri kullanımında Andersen'in davranışçı modelinden hareket ederek anlamayı amaçlamaktadır. Nitel bir yönteme sahip olan bu çalışmada 30 bakıcı ile görüşülmüş ve kurumsal desteğin bakım sürecinde nasıl bir değişim yarattığı sorgulanmıştır. Çalışmanın sonuçları bakıcıların kurum desteğinden memnuniyet duydukları ve bu desteğin bakıcıların bakımda en çok ihtiyaç duydukları mola zamanının karşılanmasına katkı sağladığı yönündedir. Türkiye'de henüz yeni sayılabilecek bir hizmet olan gündüz bakımının informal bakım sürecine olumlu katkı sağlayabilecek alternatif bir hizmet modeli olduğu söylenebilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.