Okul öncesi dönem yaşamın ileriki dönemlerine etki eden hassas bir süreçtir. Bu süreçte çocuğun birincil çevresi olan ebeveyn etkileşimlerinin yanında çocuğa sunulacak materyaller, oyuncaklar ve kitaplar gibi uyaran bakımında zengin bir çevre çocuğun gelişimine olumlu yönde katkı sağlayacaktır. Özellikle okul öncesi dönemde çocuk edebiyatı ürünleri, çocuk için uyaran bakımından zengin çevrenin temel unsurları arasında yer almaktadır. Çocuklar için hazırlanan kitaplar, çocuğun okurken zevk almasına, eğlenirken öğrenmesine, hayal dünyasının gelişmesine, dil becerilerine katkı sağlamalı ve kitabın hayatındaki yerini kavramasına yardımcı olmalıdır. Son dönemlerde teknolojik gelişmeler, çocuk edebiyatında da etkisini göstermiş ve resimli e-kitaplar ortaya çıkmıştır. Ancak resimli e-kitapların, çocuğun gelişimi üzerinde nasıl bir etkiye sahip olacağı konusu halen açıklığa kavuşmuş bir konu değildir. Bu nedenle, resimli e-kitaplara ilişkin gelişimsel bir bakış açısına ihtiyaç duyulmuştur. Bu kapsamda, bu derleme çalışmasında resimli e-kitaplar çocuk edebiyatının geldiği son nokta olarak ele alınmış ve gelişimsel bir bakış açısı ile söz konusu olumlu ve olumsuz özellikleri tartışılmıştır.
Bu çalışmada özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış 7-11 yaş arasında çocuğu olan ebeveynlerin çocuklarının tanı alma sürecine yönelik yaşantılarını ve ebeveynler için bu sürecin ne anlama geldiğini özel eğitim yönetmeliği ve kararname bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Araştırma nitel araştırma yöntemiyle yürütülmüştür. Çalışma grubu, özgül öğrenme güçlüğü tanısı almış 7-11 yaş arasında en az bir çocuğu olan 10 ebeveynden oluşmaktadır. Araştırma kapsamında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış ve görüşmelerin içerik analizi yapılmıştır.Bulgular: Yapılan analiz sonucunda bulgular tanı öncesi dönem, tıbbi ve eğitsel değerlendirme dönemi ve tanı sonrası dönem olmak üzere üç başlık altında ele alınmıştır. Tanı öncesi dönemde başta sosyal-duygusal gelişim alanı olmak üzere tüm gelişim alanlarında gelişimsel gecikmelerin ebeveynler tarafından fark edilir olduğu görülmektedir. Okul sürecinin başlamasıyla bu çocukların harfleri ters yazma, harfleri ayırt etmede zorlanma ve akranlarına kıyasla yavaş okuma gibi alanlarda gecikmeler göstermektedir.Tartışma: Çocukların erken dönemde tüm gelişim alanlarında belirtiler gösterdiği sonucu göz önüne alındığında erken tanılamanın önemi ortaya çıkmaktadır. Sonuç ve Öneriler:Uygulama sürecinde yönetmeliğin 11. ve 12. maddesinin tanı öncesi dönemde; 44., 49. ve 57. maddesinin ise tanı süreci ve sonrasında sekteye uğradığı görülmüştür. Kararnamede ise erkenlik esasının tanı öncesi dönemde; beşinci maddesi ile bütünlük, iş birliği ve isteklilik esasının tanı süreci ve sonrasında sekteye uğradığı sonucuna ulaşılmıştır.
It is high news value of news about the child. It being raised problem of whether the child is abused by the media. In this context, the aim of this study is to examine the ways in which children are dealt with in written media and news approach written media about these children. The research was carried out by document analysis method which is one of the content analysis types. Two newspapers with the highest circulation, which are assumed to be the most influential to society, are dealt with by taking the sales circulation into consideration. In these two newspapers, which were determined by criterion sampling method from randomized sampling methods, the news between 12 March 2018-25 March 2018 were included in the scope of the evaluation. Looking at the results of the research, When news about the children they died or witnessed a murder, it has been seen that their names are written clearly and death is the death of their rights. In other cases, the media offers personal information in an indirect way. In this context, there should be supervisory units in the media sector, which will prevent children from being easily placed in the center of the news. However, a common language should be established in the media.
In this study, it is aimed to reveal the knowledge about the health literacy level of the adolescents between the ages of 15 and 17, what they are experiencing about health and the information that these experiences provide them, to develop hypotheses about which variable can play role on this informations and to form basis for developing the tools related to health literacy in the future. Method: This study was carried out with the phenomenological pattern method which is one of the methods of 'Qualitative Research'. In this context, twenty-four adolescents between the ages of 15 and 17 who had Health Information lecture before and who had education in schools which are located in regions having different success and socio-economic levels were interviewed. It was seen that the adolescents first consult with their mother about a health issue. Results: Adolescents stated that they received food and non-prescription medication at home after they consult with their mothers. It is seen that adolescents go directly to the health center without any appointment if they encounter health problems. Based upon the experiences of the adolescents with the healthcare personnel, it was seen that their communication changes with the variables such as personnel, disease and being alone or not. Conclusions: Hypotheses can be developed as variables that show the extent of health literacy of the adolescent with or without chronic illness, mother's working / not working, and not seeing / seeing health personnel as reference center.
This study was conducted to investigate the implications of the experience of integration for children with special needs. The study was conducted using the qualitative research method of phenomenology. The study group comprised integration students with specific learning disability, currently attending primary and secondary school in Ankara. A semi-structured interview form was used within the scope of the research. The interviews, which were turned into written documents, were coded in the MaxQDA program in three stages as open coding, axis coding and selective coding, respectively. Then, four main themes were formed: communication, social environment, academic field and peer bullying. Being a student of mainstreaming is a "obstacle" that disrupts communication in the communication field; it means "rejection" in the social environment field and "being different" in the academic field. When all the results are evaluated together, it can be said that being a mainstreaming student means "not belonging".
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.