ArAn 14/2-2020 incelenmiş ve söz konusu sistemin toplumsal gelişim süreçleriyle ilişkisi değerlendirilmiştir.
2003 yılından bu yana Resuloğlu yerleşimleri ve mezarlığında gerçekleştirilen kazılar, Delice ile Kızılırmak’ın birleştiği bir bölgede ziraatçı ve hayvan yetiştirici, aynı zamanda çevredeki topluluklar ile iletişim içerisindeki bir toplumun sosyal yaşamı hakkında önemli sonuçlar vermektedir. Bölgede varlığı bilinen Hattili toplulukların sosyal yaşam biçimleri ile ekonomik ve politik organizasyonlarının anlaşılmasında, özellikle seçkin sınıf (!) dışındaki toplumsal kesimin günlük yaşamı, geçim kaynakları ve stratejilerine ilişkin bilgilerimiz sınırlıdır. Resuloğlu’nda gerçekleştirilen kazılar bu bilgilerin arttırılmasına katkı sağlamaktadır. 2010 yılından itibaren araştırılan Güneydoğu Höyüğü’nde, Erken Tunç Çağı III’e tarihlenen oldukça sağlam korunmuş yapılar ile silolar, tahıl depolama vasıtasıyla, bir topluluktaki ekonomik stratejilerin işletilmesi ve bunun toplumsal yapıdaki değişim ve dönüşümlere etkisinin anlaşılması noktasında oldukça değerli ve özgün bilgiler sunmaktadır. Erken Tunç Çağı için kapsamlı sonuçlar ortaya koyan Resuloğlu kazıları vasıtasıyla depolamanın, yeni sosyal ve politik uygulamaların geliştirilmesi ve toplumsal değişim ve dönüşüm süreçlerine etkisi tartışılmıştır. Resuloğlu topluluğunun sosyo-ekonomik yapısı; sosyal ve çevresel dinamikler, yerleşim modelleri, sosyo-kültürel yapı, üretim ve uzmanlaşma ve tahıl depolamanın ışığında ekonomik stratejiler gibi konular üzerinden incelenmiş ve sosyo-ekonomik değişimin kanıtları bu unsurlar üzerinden değerlendirilmiştir.
Özİnsan, tarihin ilk döneminden itibaren doğanın kendisine sunmuş olduğu şartlara bağlı olarak avcı ve toplayıcı bir yaşam sürmüştür. Doğada bulunan arpa, buğday, yulaf gibi tahıllar ve meyve ağaçları çok uzun yıllar insanın temel besin kaynağı olmuştur. İlerleyen dönemlerde yerleşik hayata geçiş ile birlikte insan, tüketici pozisyonundan üretici pozisyonuna geçmiştir. İlk köy yaşantısından günümüze kadar geçen bu uzun süreçte dahi insanlar doğada kendiliğinden yetişen ya da kendilerinin yetiştirdikleri meyve ağaçlarının meyvelerini tüketmişlerdir. Hitit metinlerinde M.Ö. ikinci binyıl Anadolu'sunun bitki örtüsü hakkında geniş bilgiler edinilmektedir. Makale konumuz olan zeytin ağacı ve meyvesi zeytin 6000 bin yıl önce Mezopotamya'da ıslah edilmeye başlanmış, 4000 yıl önce Anadolu'da kültür altına alınmıştır. Antik Anadolu coğrafyasında zeytin ve zeytin ağacı ile ilgili ilk yazılı bilgiler Hititçe tabletlerde karşımıza çıkmaktadır. Hititlerde doğada bulunan meyveleri günlük besin öğeleri arasında sıklıkla kullanmışlardır. Hitit Dönemi Anadolu'sunda yetişen ve Hititçe metinlerde karşımıza çıkan önemli bir meyve ağacı da zeytin ağacıdır. Hititçe metinlerde GIŠ SERDU ya da GIŠ ZERTU(M) olarak geçen zeytin ağacı günümüz Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde gerek besin değerinin yüksek oluşundan gerekse de ticari değerinden dolayı yoğun olarak ekilip dikilmektedir. Bu makalede Hititler Dönemi Anadolu'sunda zeytin ağacının yayılım alanı, zeytin ağacı ya da zeytinin Hitit kültüründeki yeri ve önemi, kült törenleri ve ritüellerde kullanım alanları hakkında örnekler üzerinde durulacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.