İşsizlik tüm ülkelerde önemli makroekonomik sorunlardan birisi olarak kabul edilmektedir. İşsizlik oranlarının önemli bir değişken olması nedeniyle, ekonomi politikalarında öncelikli hedeflerden birisi olarak yer almaktadır. Bu doğrultuda istihdam oranlarının artırılması ile işsizlik oranlarının düşürülmesi hususu ülkelerin kısa, orta ve uzun vadeli ekonomi politikalarında bulunmaktadır. İşsizliğin tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir. Bu nedenle işsizliğe ilişkin literatürde öne sürülmüş bazı hipotezler vardır. İşsizliğe ilişkin işsizlik histerisi hipotezi, doğal oran hipotezi olmak üzere 2 temel teori bulunmaktadır. İşsizlik histerisi hipotezine göre, gerçekleşen bir şok ile fiili işsizlik oranlarının, doğal işsizlik oranlarını aşmasının, şokun etkilerinin sona ermesiyle tekrar eski seviyelerine düşmemektedir. İşsizlik serisinin birim köke sahip olması işsizlik histerisinin varlığını, serinin düzey değerinde durağan olması ise doğal işsizlik oranın varsayımını kanıtlamaktadır. Bu çalışmada, 1991-2020 döneminde yıllık veriler kullanılarak Avrupa Birliği ülkelerinde işsizlik histerisinin olup olmadığı doğrusal ve doğrusal olmayan birim kök testleriyle tespit edilmiştir. Yapılan tüm testlerde Lüksemburg'da işsizlik histerisinin varlığı tespit edilmiştir.

İLKE Vakfı, ilk günden itibaren yaptığı nitelikli çalışmalarla toplumu her açıdan geliştirmeyi kendisine şiar edinmiştir. Bu çalışmalarına temel faaliyet alanlarındaki gelişmeleri izleyerek daha nitelikli bir alanın oluşumuna katkı sağlamak hedefiyle "Alan İzleme" Projesini eklemiştir. Bu kapsamda her yıl İktisat, Eğitim, Hukuk ve Sivil Toplum alanlarında İLKE Vakfı Araştırma Yayın Birimi yıllık izleme ve değerlendirme raporları hazırlamaktadır. Bu raporlarda ilgili alanda bir yıl boyunca yaşanan gelişmeler ve gerçekleşen önemli hadiseler veriler, göstergeler ve değerlendirmeler ışığında ele alınmaktadır.Bu Alan İzleme Raporu İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından hazırlanmıştır. İKAM, yeni bir iktisadi düşüncenin külli bir şekilde inşası için yetkin fikir ve teorilerin üretilmesini teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

The construction sector is developing and growing together with the sub-sectors it depends on. Overall, macroeconomic balances have positive effects on employment, growth and development, with improving effects. The construction sector, which is one of the most important indicators of economic vitality, has become even more important nowadays with urban transformation activities. Renewal, transformation and remediation have been implemented in many countries in the world in recent years due to economic and social, population densities and natural disasters in our country. In Turkey, some legal arrangements have been made in order to improve the urban transformation applications. Within the said legal arrangements, the costs to be generated by urban transformation have not been determined. In this study, a financing model is proposed for the costs that will arise through urban transformation.