Öz: Bu araştırmada, ebeveynlerin Covid-19 salgını sürecindeki acil uzaktan eğitime ilişkin sahip oldukları zihinsel imgeleri metaforlar yoluyla belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmada ebeveynlerin metaforik algıları arasındaki benzerlikler ve farklılıklar ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Nitel araştırmalardan mecazlar yoluyla nitel veri toplama deseninde yürütülen araştırmanın çalışma grubunu, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında Bolu ili merkez ilçede 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda öğrenim gören öğrencilerin ebeveynleri (n=120) oluşturmaktadır. Çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Araştırmanın verileri "Uzaktan eğitim ..

The relationships between teachers' commitment to internal and external stakeholders of school and their relation to gender, age, length of service in school and in teaching profession, and level of education were examined in this study. The research used a relational screening model. The sample group determined by the simple random method consists of 806 teachers working in schools in Ataşehir and Beşiktaş districts of Istanbul, Turkey. The scales used are as follows: Commitment to Internal Stakeholder of School Scale (CISSS), adapted by using "Teachers' Organizational Commitment Scale" developed by Celep (2000) to determine teachers' views on the commitment to internal stakeholder of school; Commitment to External Stakeholder of School Scale (CESSS), adapted by using "Commitment Focuses of Teachers" developed by Celep & Bülbül (2003) to determine teachers' opinions on the commitment to external stakeholder of school. During the adaptation period, confirmatory factor analysis was performed while Maximum Likelihood Estimation of Mplus statistical program was used in the analysis. Since the data did not provide normality to analyze the Spearman correlation coefficient was employed, the Mann-Whitney U and the Kruskal-Wallis H tests were referred to with a view to comparing the differences in participants' opinions on commitment focuses based on demographic variables. The Friedman test was applied to examine whether organizational commitment differed depending on the focus they prioritized. Among dimensions in two scales, there is a negative, statistically significant, and low relationship between commitment to school and commitment to politics, commitment to profession and commitment to politics and religion; there is a low and positive relationship between commitment to profession and to family. There is a negative relationship between commitment to internal and external stakeholders of school. Significant differences were found among commitment focuses of teachers based on gender, age, length of service in school and teaching, and education level.

The current study investigates the association between teacher demoralization and perceived school effectiveness. The sample consists of 267 teachers working in the province of Batman during the 2021-2022 academic year. They were reached through convenient sampling. Two data collection tools were used in the study. To measure teachers’ demoralization level, the “Teacher Demoralization in Educational Policy Context Scale” and the school effectiveness level “Perceived School Effectiveness Scale” were adopted. The demoralization scale was a self-reported one, and school effectiveness was measured based on teacher perceptions. Since the data were normally distributed, parametric tests were employed. Within the descriptive statistics, means and standard deviations were calculated, and Pearson correlation coefficients, simple and multiple regression analysis were conducted to reveal the associations between variables. The findings revealed that teachers were moderately demoralized, and they perceived their schools as moderately effective. There was a significant moderate level of negative association between teacher demoralization and perceived school effectiveness. Teacher demoralization was a significant predictor of school effectiveness. The findings were discussed based on the previous literature. The researchers made some suggestions based on the findings and for further research.

Öğrenme çevikliği, deneyimden öğrenmek ve daha sonra bu öğrenmeyi yeni veya ilk fırsatta başarıyla uygulama istekliliği ve yeterliliği olarak tanımlanmaktadır. Araştırmada Gravett ve Caldwell (2016) tarafından geliştirilen Öğrenme Çevikliği Ölçeği’nin Türkçeye uyarlama çalışması yapılmıştır. Dil geçerliğinde çeviri, geri-çeviri ve uzman görüşü alınmıştır. Dil eşdeğerliğinde dilsel eşdeğer form çalışmasıyla İngilizce-Türkçe form puanlarının arasında pozitif, anlamlı korelasyonlar tespit edilmiştir. Faktör yapısını tespit etmede yapılan açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizlerinde ölçeğin 23 maddeli ve 4 faktörlü yapıdan oluştuğu saptanmıştır. Madde toplam korelasyon katsayıları ve faktör yük değerleri istenen düzeydedir. Cronbach Alpha iç tutarlılığı α= 0.92’dir. Alt-Üst %27’lik gruplar arasındaki farkın anlamlı olduğu; DFA sonucu maddelerin faktör yük değerlerinin yüksek-orta faktör yükü olarak ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Çoklu korelasyon karesi değerlerinin (R2) .18 ile .66 arasında değiştiği, R2 değerinin orta-yüksek düzeyde çıktığı anlaşılmıştır. X2/df, NNFI ve RMSEA değerlerinin yapılan modifikasyonlardan sonra uyum iyiliği değerlerinde daha iyi bir seviye olduğu görülmektedir. Bulgulara göre, öğretmenlerin genel öğrenme çevikliği ile alt boyutları olan zihinsel çeviklik, insan ilişkileri çevikliği ve sonuçlara odaklanma çevikliği ile ilgili görüşlerinde yüksek düzeyde; ancak öğretmenlerin değişim çevikliği ile ilgili görüşlerinde orta düzeyde benzerlik olduğu söylenebilir. Öğrenme Çevikliği Ölçeği’nin toplamda 23 maddeden oluşan 4 faktörlü geçerli güvenilir sonuçlara ulaşılabilecek bir ölçme aracı olduğu olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.

Even though the vital role of knowledge and information management in organizations has been recognized, education administrators have started to think about how they can use knowledge systems in creating effective learning environments only in recent years. The effect of the use of data and knowledge in present education systems through knowledge management will enable the transformation of schools. Education leaders should be able to manage information-based knowledge management efforts. For our schools to be able to constantly renovate themselves and, as a consequence of the environmental changes, transfer new knowledge and technologies to students, reconstruction of schools in the direction of knowledge management approach is crucial. This study presents how knowledge management benefits schools when applied in an ecological framework by practicing upon the business theories of information management and knowledge management.