This paper investigates the influence of accounting standards on financial reporting for companies in the extractive industry. In Turkey, listed firms have prepared their financial reports according to the International Accounting Standards and the International Financial Reporting Standards (IAS/IFRS) since 2005, as has the European Union. The aim of this study is to determine the degree of compliance with IFRS 6, comparing global and Turkish extractive entities. We find that the entities reporting in accordance with IFRS 6 in Turkey are more likely to fail to declare their accounting policies, whereas global companies are more likely to be compliant with IFRS 6.

Interest-free banking practice in Turkey commenced in 1983 and was integrated within the framework Banking Regulation and Supervision Agency (BRSA-BDDK) in 2005. These banks name's had been changed as participation banks. With these changes, participation banks were treated with the same legal regulations as commercial banks; therefore, it is worth investigating their comparative performance under the new conditions. To do this, the CAMELS approach was employed for the comparison of the performances and determination of the differences between the two types of banking practices.Our analysis shows that, compared to the regular banks, the participation banks performed well with respect to their sensitivity to the market risks. On the other hand, they appear to have done poorer in terms of liquidity and management within the period of 2006-2011. Taking into consideration the pros and cons, the participation banks in Turkey may be suggested as effective as the commercial banks.

Bu çalışmada, Borsa İstanbul (BİST)'da işlem gören şirketlerin 31.12.2018 tarihi denetim raporunda açıklanan kilit denetim konularının sektörler, denetim firmaları ve denetim görüş türü itibariyle karşılaştırılması yapılmıştır.Araştırma sonuçlarına göre, incelenen 374 denetim raporunda toplam 707 tane kilit denetim konusu açıklanmıştır.Açıklanan kilit denetim konuları sayıları sektörlere ve denetçi görüşüne göre farklılık göstermektedir. Dört büyük bağımsız denetim firmasının belirlediği kilit denetim konusu sayısı ile diğer bağımsız denetim firmalarının belirlediği kilit denetim konu sayıları arasında anlamlı bir fark olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışma ile farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin oluşturduğu bir örneklem üzerinden kilit denetim konuları analiz edilerek, yatırımcı açısında sektörel olarak riskli alanlar ortaya konulmuştur.

No abstract

Çalışmamızda, kamu gözetim faaliyetlerinin etkinliği denetçilerin bakış açısı ile değerlendirilmiştir. Bu amaçla, gözetime tabi tutulmuş olan denetim şirketlerinde görev yapan denetçilere yönelik alan araştırması yapılmıştır. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yürütülen gözetim faaliyetleri, gözetim ekibinin yeterliliği, zaman ve kaynak yeterliliği ile savunma hakkının sınırlandırılmaması değişkenleri ile ele alınmıştır. Araştırma, bağımsız denetçilerin belirlenen üç değişken konusunda kararsız kaldıklarını göstermektedir. Değişkenler, araştırmacıların demografik özellikleriyle karşılaştırıldığında; gözetim için ayrılan zaman ve kaynağın bağımsız denetçi iş unvanı açısından farklılık göstermediği, bağımsız denetçilerin KAYİK denetim belgesine sahip olma durumunun KGK gözetim ekibiyle ilgili yeterlilik algısını değiştirmediği ve bağımsız denetim kuruluşlarının savunma hakkının sınırlandırılmamasına ilişkin görüşlerinin iş unvanına göre farklılık göstermediği ortaya konulmuştur. Ayrıca KGK gözetim faaliyetleri için ayrılan zaman ve kaynak ile gözetim ekibinin yeterliliği algısı arasında anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.