Chemically induced transport methods open up new opportunities
for colloidal transport in dead-end channel geometries. Diffusiophoresis,
which describes particle movement under an electrolyte concentration
gradient, has previously been demonstrated in dead-end channels. The
presence of solute concentration gradients in such channels induces
particle motion (phoresis) and fluid flow along solid walls (osmosis).
The particle velocity inside a dead-end channel is thus influenced
by particle diffusiophoresis and wall diffusio-osmosis. The magnitude
of phoresis and osmosis depends on the solute’s relative concentration
gradient, the electrokinetic parameters of the particle and the wall,
and the diffusivity contrast of cations and anions. Although it is
known that some of those parameters are affected by electrolyte concentration,
e.g., zeta potential, research to date often interprets results using
averaged and constant zeta potential values. In this work, we demonstrate
that concentration-dependent zeta potentials are essential when the
zeta potential strongly depends on electrolyte concentration for correctly
describing the particle transport inside dead-end channels. Simulations
including concentration-dependent zeta potentials for the particle
and wall matched with experimental observations, whereas simulations
using constant, averaged zeta potentials failed to capture particle
dynamics. These results contribute to the fundamental understanding
of diffusiophoresis and the diffusio-osmosis process.
Problem
The development of any program to reduce bullying is possible with a better understanding of the associated underlying factors with its emergence. This study, therefore, aimed to investigate three different social cognitive abilities: abilities to read minds in the eyes, alexithymic personality traits, and empathy, in association with bullying behaviors in adolescents. Although these factors have been studied separately, our data highlighted their effect, relationship, and interconnectivity.
Methods
The participants consisted of 351 adolescents (57.8% girls) aged 13–16 years (mean: 14.32 ± 0.73 for girls, 14.38 ± 0.86 for boys). The data used in this cross‐sectional study were collected using self‐reported questionnaires. Pearson's moment product correlation analysis and hierarchical linear regression analysis were performed to evaluate the associations between variables.
Findings
Bullying behavior levels were higher in male adolescents compared with females. The results indicated that bullying behavior was associated with low levels of reading minds in the eyes abilities, alexithymic personality traits, and low affective empathy levels.
Conclusion
These findings highlight the critical impact of the poor comprehension of mental states and emotional statuses of other people and low emphatic thinking capacity in the emergence of bullying behaviors among adolescents. Therapeutic interventions focusing on improving these factors may therefore be useful in prevention and management programs for bullying behavior.
Bilişsel Esneklik ve Mizah Stilleri Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi Ö ÖZ ZE ET T A Am ma aç ç: : Araştırmalar; bilişsel esnekliğin sözel saldırganlığı azalttığını, özellikle sosyal iletişimde ve etkileşimde problem çözme etkisine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Mizah konusunda literatürdeki pek çok çalışma bulgularında ifade edildiği gibi mizah, stresle başa çıkma ve stresin yol açtığı olumsuz sonuçları azaltma konusunda önemli işleve sahiptir. Benzer çalışmalarda mizahın öfkeyi azaltma yönündeki etkisi de belirtilmiştir. Bu çalışmada, bilişsel esneklik düzeyi ile tercih edilen mizah stilleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Çalışma grubunu farklı fakülte ve bölümlerde öğrenim gören toplam 272 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmada veri toplamak amacıyla Mizah Stilleri Ölçeği ve Bilişsel Esneklik Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi için SPSS 20 programından yararlanılmıştır. Verilerin analizinde, bağımsız gruplar da t-testi ve basit doğrusal regresyon analizleri kullanılmıştır. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Araştırma sonucunda, bilişsel esneklik düzeyi arttıkça, olumlu mizah tarzlarının kullanımının arttığı gösterilmiştir. Ayrıca, bilişsel esneklik alt boyutlarında ve tercih edilen mizah stillerinde kadın ve erkek katılımcılar arasında farklar bulunmuştur. Buna göre, erkeklerin bilişsel esneklik puanlarının kadınlardan anlamlı derecede yüksek olduğu ve saldırgan mizah tarzını kadınlara oranla daha fazla kullandıkları saptanmıştır. S So on nu uç ç: : Çalışmanın temel problemi olan bilişsel esneklik düzeyi ile olumlu mizah stillerinin kullanımı arasında pozitif yönde bir korelasyon saptanmıştır. Katı, alternatifsiz, olumsuz bilişlere sahip kişilerde öfke daha yoğun hissedilmekte; yapıcı olmayan ve zaman zaman suç davranışına varan uyum bozucu yollarla ifade edilmektedir. Adli bilimler açısından bilişsel esneklik ve mizah yeteneğinin geliştirilmesi, öfke ve saldırgan davranışın önlenmesi konusunda önemli katkılara sahiptir. Bu doğrultuda planlanacak projeler ve eğitim programları gerek öfke kontrolü gerekse öfkenin saldırgan davranışa dönüşmesinin önlenmesi konusunda önemli bir alternatif oluşturacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.