Purpose: This study aims to study the impact of the eight-week high-intensity interval training implemented by the national track and field team on some motor skills by gender.Technique and method: The study involves 17 male and 16 female athletes ages 18 to 26 who currently pursue an active sports life in the Turkish national crosscountry teams. The anaerobic strength, agility, vertical and horizontal jump values, and sprint skills of the athletes in the study were measured.Findings: Through statistical assessment, it was found that while there was a significant increase in the Wingate test, it was not significant in terms of gender. It was also found that while significant decreases took place in the right-foot jump, left-foot jump, right-foot vertical jump, left-foot vertical jump, double-foot vertical jump, Illinois agility test, and sprint test values, there were no significant differences based on gender.Conclusion: The study suggests that an eight-week high-intensity interval training boosts the anaerobic capacities of young female and male national cross country athletes and improve performance parameters such as jump and vertical jump performance, agility, and sprint.

Giriş ve Amaç: Yüksek irtifa kamp merkezli Türkiye kadın-erkek buz hokeyi milli takım sporcularına uygulanan 8 haftalık yoğun interval antrenmanın cinsiyet bakımından bazı performans parametreleri üzerine etkisini incelemektir. Yöntem: Çalışmamıza kadın 12 erkek 13 Türkiye buz hokeyi sporcusu 8 hafta boyunca branş antrenmanları dışında haftada 3 gün 60-80 dakika olmak üzere, yoğun interval antrenman programı uygulanmıştır. Antrenmanlara başlamadan önce sporculara anaerobik güç, 30 m sprint, çeviklik ve denge testleri uygulanmıştır 8 haftalık antrenman dönemi sonunda sporculardan tekrar anaerobik güç, 30 m sprint, çeviklik ve denge testleri uygulanıp çalışma sona erdirilmiştir. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde lisanslı SPSS 20.0 windows paket programı kullanıldı ve anlamlılık seviyesi 0.05 olarak kabul edilmiştir Bulgular: İstatistiksel analiz sonucunda anaerobik güç ön test- son test sonucunda anlamlı düzeyde artış bulunduğu fakat zaman*cinsiyet açısından anlamlı düzeyde olmadığı tespit edilmiştir. Statik denge ölçümleri, sprint ve çeviklik ön test-son test sonuçlarında zaman bakımından anlamlı farklılıklar olduğu ancak zaman*cinsiyet açısından bir anlamlı bir değişim olmadığı tespit edilmiştir. Sonuçlar: Yüksek yoğunluklu interval antrenman programının 8 hafta sonunda kadın-erkek milli buz hokeyi sporcularında farklı branşlarda olduğu gibi anaerobik kapasitelerini arttırdığını, çeviklik, sprint ve statik denge değerlerini de geliştirdiği gözlenmiştir. Ölçümlerini gerçekleştirdiğimiz parametreler zaman açısından anlamlı farklılıklar bulunmasına rağmen cinsiyet açısından bir farklılık oluşturmadığı tespit edilmiştir. Aynı zamanda yoğun interval çalışmaların diğer spor branşlarında olduğu gibi buz hokeyi branşında da yüksek performans elde etmek için egzersiz programlarının farklı yerlerinde bulunmasının çok önemli olduğu düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Buz Hokeyi, Performans, İnterval Antrenman

Amaç: Bu çalışmanın amacı, spinal anestezi uygulanan elektif sezaryen yapılan hastalarda efedrinin maternal ve fetal kan akımı üzerindeki etkilerini Doppler ultrasonografi ölçümleri ile değerlendirmektir. Yöntem: Bu prospektif çift kör randomize çalışma elektif sezaryen uygulanan ve spinal anestezi için herhangi bir kontrendikasyonu olmayan kırk gebe kadın üzerinde yürütülmüştür. Çalışmaya alınan denekler efedrin alan grup (n=20) ve efedrin almayan kontrol grubu (n=20) diye 2 gruba ayrıldı. Her iki gruptaki gebelerin spinal anestezi öncesinde ve sonrasında her bir kadın için uterin arter ve fetal umbilikal arter tepe sistolik hız (S), diyasitol sonu hız (D), S/D oranı, rezistivite indeksi (RI) ve pulsatilite indeksi (PI) gibi Doppler ölçümleri kaydedildi. Bulgular: İki grup yaş, vücut kitle indeksi, gebelik yaşı ve sezaryen endikasyonu açısından eşleştirildi. Spinal anestezi öncesi (herhangi bir işlem uygulamadan önce) kontrol grubu ve efedrin grubu arasında ultrasonografik Doppler ölçüm değerleri arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Efedrin grubunda diyastolik kan basıncında istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş vardı (p<0.001). Kontrol grubunda S/D oranında da anlamlı bir artış (p=0.029) vardı. APGAR skorları 2 grup arasında benzerdi (p>0.05). Sonuç: Gebelerde spinal anestezi sırasında profilaktik efedrin uygulaması, maternal uterin arterdeki S/D artışının önüne geçerek uteroplasental perfüzyonda meydana gelebilecek engelleyebilir ve fetüsü olası hipoksi ve asidozdan koruyabilir.