Bu çalışma, "kadın odaklı reklamcılık" olarak Türkçe'ye çevrilmiş "femvertising" reklamcılığının gerçekten feminist bir söylem üretip üretmediği üzerine odaklanmaktadır. Bu odak doğrultusunda amaçlı örneklem yoluyla seçilen Dove "Benim Saçım Ezberlerin Ötesinde" reklam filmi feminist eleştirel söylem analizi ile yorumlanarak yapı söküme uğratılmıştır. Çalışmanın kuramsal ayağı post-feminist kültür literatüründen oluşturulmuştur. Çalışmada öncellikle post-feminizm ve femvertising kavramlarının ürettiği söylemlerdeki ortak noktalar tespit edilmiş ve 4 temel noktada ortaklaştıkları görülmüştür: 1) "kendini sev/bedenini sev" söylemi, 2) "tercihler önemlidir" söylemi, 3) "farklılıklarını sahiplen, kendine güven" söylemi, 4) "kendini iyi hissetmek için satın al" söylemi. Bu dört temel söylem feminist bağlama yerleştirilerek analizin bağlamı belirlenmiştir. Analizin sonucunda "kendini sev" söyleminin beden politikalarını ve güzellik olgusunu yeniden ürettiği, "tercihler önemlidir" söyleminin bireyciliği kuvvetlendirdiği, "farklılıklarını sahiplen, kendine güven" söyleminin toplumsal cinsiyet rejimi ile ilgili konuları politika ve ideoloji dışı gösterdiği, farklıklar ve bireycilik vurgusuyla kadın kolektifinin önünü kestiği, satın alma motivasyonunun tüketim feminizmini doğurduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Digital technologies, which have changed the media environment, have witnessed a significant change with the emergence of OTT platforms in television broadcasting. With the opening of national OTT platforms in Turkey, a change has begun in terms of television production practices and audience preferences/experiences. From this point of view, this study aims to examine the opinions and attitudes of young audiences in Turkey towards watching dizi (Turkish TV drama) on OTT platforms and the consistency of their experiences and practices reflected in their watching behaviours. In this context, two-stage research consisting of survey and focus group interviews was designed. The first stage -an internet survey- determines the differences and similarities of audience experience on the traditional television dizi versus on OTT platform dizi. In the second stage of the study, the research questions were deepened on a limited sample based on the data that half of the dizi audience were between the ages of 18-34, in line with the survey findings. In this context, focus group discussions were held with eighteen participants in three sessions. In the sessions, questions categorized in three themes according to the survey results were asked. The data obtained from both studies were evaluated together; collected under three thematic titles, visualized through tables, and analyzed and interpreted in the context of critical theories prominent in recent audience studies.
Bu çalışma Sofokles'in Antigone metnine eleştirel söylem analizi uygulayarak yeni bir okuma getirme amacı taşımaktadır. Antigone metni genel olarak kolektif toplum örgütlenmesinden devlet düzenine geçişte ortaya çıkan bir geçiş metni olarak kabul edilmektedir. Çalışmanın temel tezi metinde yer alan geçişlerden kaynaklanan sancıların ritüel ve tören kavramlarıyla simgeleştirildiğidir. Bu kabul ve tezden yola çıkan çalışmanın amacı da insanın kültürel mirası olan ritüellerle, oyuna adını veren kadın karakter Antigone'nin eylemlerini birlikte okumak ve bu eylemleri ve sonuçlarını ritüel süreçler ile açıklamaktır. Literatürde ritüel kavramına dair kuramsal açıklamalar, Antigone metninin incelemesi için kullanılan eleştirel söylem analizinin dayanağını oluşturmaktadır. Bu çalışmanın argümanı, Antigone karakterinin yerine getiremediği ritüeller nedeniyle eşikte kaldığı ve bu eşikte olma hali nedeniyle tüm toplumsal atıflardan ve kimliklerden kurtularak yıkıcı eylemler tasarlama becerisi elde ettiğidir. Bu yıkıcılık durumu da geçiş dönemindeki toplumsal gerilim ve sancılar hakkında yeni bir okuma imkânı sunmaktadır.
ÖZDijitalleşen iletişim teknolojileri insanların bireysel ve toplumsal tüm ilişki boyutlarını etkilemiş ve değiştirmiştir. Özellikle mobil telefonlar ve mobil uygulamalar aracılığıyla elde taşınır hale gelen dijital dünya ve sosyal ağlar, günün her anında ve her mekânda insanların yaşamlarının bir parçası haline gelmiştir. Sosyal medya ortamlarında takipleşmek, beğeni almak, yorum yapmak, paylaşmak gibi eylemler önemliyken, bir yandan kişilerin kendilerini hangi isimlerle, görseller veya yorumlarla ifade ettikleri de bir o kadar önemli olmaktadır. Bireylerin kendi kişilik ve benliklerini sunuş biçimlerinin gerçek dünyanın ötesinde sanal dünyada farklılaştığı gözlemlenmektedir. Bu çalışmada, özellikle gençlerin sosyal ağlarda paylaşımlarından yola çıkarak kimlik ve benliklerini hangi boyutta sundukları incelenmektedir. Öğrencilerin sosyal ağlara bakış açılarının da incelendiği çalışmada, ayrıca davranış örüntüsü çerçevesinde gerçek kimlik, sanal kimlik ilişkisi ele alınmaktadır. Araştırmada üniversite öğrencilerinin sosyal platformlar (Facebook, Twitter, İnstagram vb.) üzerindeki tutumları, davranışları ve oluşturdukları kimliklerine ilişkin değerlendirme yapılacaktır. Çalışma, sosyal medya platformlarında oluşan sanal kimliklerin, gerçeklik ile farklılık gösterdiğini ortaya koymaktır. ABSTRACTDigitalization of communication technologies has changed the norms of both individual and social relationships of people. Digital world and social networks, which have become hand held especially through smart phones and mobile applications, have become a part of people's lives in every environment and at every moment of the day. In social media platforms; follows, likes, comments and shares are important. It is also important with what persona, visual and comments people express themselves. It has been observed that the way individuals present their personality and egos are different in the virtual world than the real world. In this study, it is examined how young people represent their identities and egos in terms sharing with social networks. This study also examines the perspectives of social networks; the relationship between real identity and virtual identity is considered within the framework of the students' behavioral pattern. In this research, the attitudes, behaviors and identities of university students on social platforms (Facebook, Twitter, Instagram etc.) will be evaluated. The aim of this study is to show that there are differences between the virtual and the real identities of people on social media platforms. GİRİŞToplumun yapısını oluşturan etkenlerin en belirgini kimliktir. Kimlik, bireyin kendini ifade ettiği toplumun içerisinde yer alarak oluşur. Sosyal, ekonomik, kültürel etkenlerin her biri kimliğin bütünlüğünde yer almaktadır. Teknolojinin yaygınlaşması ve bireylerin hayatlarına dahil olması sonucu, kimliğin oluşum evrelerindeki boyutlar da değişime uğramıştır. Bireyin toplum içerisindeki sosyal durumunu belirleyen ve değişkenliğini gösteren unsur kimliktir. Kimlik, benliğin çevreyle veya toplumla et...
The representations of the elderly in cartoons provide a great opportunity to discuss the position of aging referring to ideology and power in social relations. This study aims to examine how the elderly individuals are represented in Turkish children's cartoons on television. The research focusses on TRT Çocuk channel due to its high ratings among children's channels and its emphasis on producing local narratives. In this regard, this research is limited to the analysis of three cartoons and their characters; Maysa ve Bulut (a member of a larger group than the family), Rafadan Tayfa (the elder of the neighborhood) and Kardeşim Ozi (a family member). Characters in these cartoons are analysed by a qualitative content analysis with reference to the theories in aging. Maysa ve Bulut emphasizes neo-conservatism through a traditional narrative highlighting positive relationship between elderly characters and the children. Rafadan Tayfa narrates the positive transformation and the rediscovery of aging in neo-liberal neighborhoods. Finally, Kardeşim Ozi portrays the hybrid experience of elderly individuals, who cannot develop adequate relationships with their surroundings and are stuck between neo-conservatism and neo-liberal economy. In this regard, the representation of the elderly and elderly-children relationships in cartoons coincide with the discourses produced by neo-conservatism in Turkey's cultural arena, despite their different depictions.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.