The purpose of this mixed methods study is to determine whether pre-primary education participation influences the academic achievement of the students in the later years of schooling, based on the results of the Upper-Secondary Education Entrance Exam (TEOG) in Turkey and to convey the reasons for parents to send or not to send their children to pre-primary education by parents' views. The TEOG exam participants from 7 secondary schools in district of Ula-Muğla in the 2015-2016 school year constitutes the study group of the quantitative part of the study. 12 parents selected among the parents of the students in the quantitative study group constitute the study group for the qualitative part of the study. The quantitative data related to the TEOG scores of the participants were obtained from school records. Qualitative data of the study were obtained from interviews with parents. While descriptive and comparative statistics were employed in the analysis of the quantitative data, content analysis was utilized in the analysis of the qualitative data. The major results of the study are: (1) Pre-primary education participation, whether in rural or urban areas, significantly affects the academic achievement of student in later schooling years. (2) The academic achievement of students is higher for girls than boys regardless of their participation in pre-primary education. (3) The participation in pre-primary education reduces the achievement gap between the gender. (4) Gender is not a significant factor for parents whether or not to send their children to pre-primary education. (5) Parents whose children participated or not participated in pre-primary education are well-aware of the possible benefits of pre-school education.
Bu araştırmanın amacı, cinsiyet, sınıf düzeyi, anne eğitim durumu ve baba eğitim durumu değişkenlerinin öğretmen adaylarının eleştirel düşünme eğilimlerine etkisinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda öğretmen adaylarının eleştirel düşünme eğilimlerine ilişkin Türkiye'de yapılan çalışmaların meta analizi yapılmıştır. Meta analiz çalışmasına; cinsiyet değişkeni açısından 53, sınıf düzeyi değişkeni açısından 28, anne eğitim durumu değişkeni açısından 13 ve baba eğitim durumu değişkeni açısından 15 araştırma dâhil edilmiştir. Meta analize dâhil edilen çalışmaların toplam örneklem büyüklükleri cinsiyet değişkenine göre 20682, sınıf düzeyine göre 12002, anne eğitim durumuna göre 7087 ve baba eğitim durumu değişkenine göre 7418 şeklindedir. Meta analize dâhil edilen çalışmalar heterojen yapıdadır. Huni saçılım grafikleri, Orwin Güvenli N analizi, Duval ve Tweedie Kırpma ve Doldurma analizi ve Egger regresyon testi meta analiz çalışmasında yayın yanlılığının olmadığına işaret etmektedir. Araştırmada etki değerleri rastgele etkiler modeline göre hesaplanmıştır. Etki değeri hesaplamalarında Cohen'in d katsayısı kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, cinsiyet, sınıf düzeyi, anne ve baba eğitim durumu değişkenleri öğretmen adaylarının eleştirel düşünme eğilimlerini çok düşük düzeyde etkilemektedir. Cinsiyet, sınıf düzeyi, anne ve baba eğitim durumunun eleştirel düşünme eğilimlerine etkisi yayın türü ara değişkenine göre farklılaşmamakta, araştırmanın yapıldığı bölge ara değişkenine göre yalnızca cinsiyet değişkeni açısından farklılaşmaktadır.
Yükseköğretim modelleriyle ilgili alanyazında devlet merkezli model, devlet kontrollü model, kıta Avrupası modeli, Fransız modeli, Humboldt modeli, akademik öz yönetim modeli, Alman yükseköğretim modeli, Anglo Amerikan model, Anglo Sakson model gibi pek çok farklı sınıflandırma ile karşılaşılmaktadır. Yükseköğretim modellerine ilişkin bu farklı sınıflandırmalar alanyazında karışıklığa neden olabilmektedir. Bu nedenle, başlangıçta öğrenci ve öğretmen yapılanması şeklinde başlayan yükseköğretim modellerini, temel olarak üç ana başlık altında sınıflandırmak mümkündür. Bunlar; bilgi aktarma işlevini üstlenen merkeziyetçi model, eğitimin yanı sıra araştırmaya da odaklanan araştırma modeli ve girişimci üniversite olarak nitelendirilen piyasa odaklı modeldir. Alanyazında yükseköğretim modellerinin farklı sınıflandırmaları yapılmış olsa da, Türkiye yükseköğretiminin hangi modele göre yapılandığı belirsiz görünmektedir. Türkiye yükseköğretim modelinin, Cumhuriyet sonrası modernleşmenin inşasından ve kamu yönetimi anlayışında benimsenen merkeziyetçi yapılanmadan kaynaklı olarak tek merkezli olduğu savunulabilir. Ancak alanyazında bu durumu detaylı bir şekilde açıklayan ve Türkiye yükseköğretiminin tarihsel süreçte hangi modeli kullandığını değerlendiren bütüncül bir çalışmaya rastlanamamıştır. Türkiye yükseköğretiminin görece yeni olması bu durumun nedenini açıklayabilir olsa da, var olan bu eksikliğin giderilmesi ve Türkiye yükseköğretiminin hangi modele göre yapılandığının ortaya konulması gerekmektedir. Bu kapsamda bu çalışmanın amacı farklı isimlerle alanyazında yer alan yükseköğretim modellerini bütüncül bir şekilde ele almak ve Türkiye yükseköğretim modelini değerlendirmektir. Çalışmada Clark'ın Eşgüdümleme Üçgeni ölçüt alınarak yükseköğretim modelleri Merkezi Model, Araştırma Odaklı Model ve Piyasa Odaklı Model olarak ele alınmıştır. Her bir model kavram, yapı, işleyiş ve finansman bakımından değerlendirilmiştir. Son olarak, tüm modeller göz önünde bulundurularak Türkiye yükseköğretim modelinin değerlendirmesi.yapılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.