BackgroundSubsequent to coronary angiography, procedures performed to prevent bleeding may cause pain in the patient. In this study, we aimed to determine the effect of acupressure on pain level and hemodynamic parameters in patients undergoing coronary angiography.MethodIn this prospective, a two-arm (1:1), randomized controlled trial was conducted, with 124 patients undergoing coronary angiography included. The randomly assigned study group (n = 62) received acupressure on the LI4 (on the dorsum of the hand, between the 1st and 2nd metacarpal bones), PC6 (three fingers above the wrist), and LI11 (at the lateral end of the transverse cubital crease) points for 15 min 2 h after angiography, while the control group (n = 62) received no acupressure. Data were collected using the visual pain scale (VAS) and hemodynamic parameters [systolic blood pressure (SBP), diastolic blood pressure (DBP), heart rate (HR), respiratory rate (RR), and peripheral oxygen saturation (SpO2)], monitoring form before, immediately after, and at 10, 20, and 30 min after acupressure.ResultsIn the study, it was found that patients had moderate pain after coronary angiography (study group: 5.02 ± 2.27; control group: 3.98 ± 1.82). When the groups were compared, it was found that the VAS score of the study group before angiography was significantly higher than that of the control group, but lower than the control group immediately after acupressure, and at 10, 20, and 30 min after acupressure. In addition, it was determined that acupressure was significantly higher in DBP and RR in the study group compared to the control group at 20 and 30 min; it was not effective in terms of SBP, HR, and SpO2 values.ConclusionThe results of the study indicated that patients reported moderate pain after coronary angiography, and that acupressure was effective in reducing the pain level, but affected only the DBP and RR hemodynamic parameters. Since the study was single-centered and followed for a short time, it is recommended to conduct new studies with a longer duration.

Araştırma, cerrahi kliniklerde çalışan hemşirelerin iş güvenliğinin sağlanma durumunu belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu araştırma, üç farklı ilde bulunan üç üniversite hastanesinin cerrahi kliniklerinde çalışan 324 hemşire ile Ağustos-Ekim 2017 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Tanımlayıcı özelliklere ilişkin veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan veri formuyla, iş güvenliğine ilişkin veriler ise Hastanede Sağlık Çalışanı İş Güvenliği Ölçeği (HSÇİG) ile toplandı. Veri analizinde, sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma, bağımsız gruplarda t testi, Bonferroni düzeltmeli tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanıldı. Bulgular: Hemşirelerin yaş ortalaması 33.06±7.17 yıl olup, %68.5'i lisans mezunu ve yarısından fazlası sürekli gece vardiyasında çalışmaktaydı. Hemşirelerin HSÇİG Ölçeği toplam puanı 121.45±39.20 idi. Ameliyathane hemşirelerinin, "malzeme araç ve gereç denetimi", "koruyucu önlemler ve kurallar" ve "fiziki ortam uygunluk" alt ölçek puanları anlamlı olarak düşüktü. Sürekli gece çalışan hemşirelerin, "sağlık tarama ve kayıt sistemi"; bakım verdikleri hasta sayısı 1-5 olan hemşirelerin "malzeme, araç ve gereç denetimi" puanları anlamlı olarak düşüktü. Sonuç: Araştırma bulguları, cerrahi hemşirelerinin; özellikle ameliyathane hemşirelerinin, çalıştıkları ortamın güvenli olmadığını düşündüklerini, iş güvenliğinin "meslek hastalıkları ve şikayetler", "yönetsel destek ve yaklaşımlar"ile"malzeme araç ve gereç denetimi" alt boyutlarını yetersiz olarak değerlendirdiğini ortaya koydu.

İkincil beyin hasarı; kafa içi basınç artışı, serebral perfüzyon basıncında azalma, hipotansiyon ve serebral kan akımında azalma sonucu meydana gelmektedir. Nöroşirürji hastalarında tedavi ve hemşirelik bakımının odak noktası kafa içi basınç artışını önlemektir. Ancak bazı hemşirelik girişimleri de ikincil beyin hasarına neden olabilmektedir. Endotrakeal aspirasyon, ağız bakımı, vücut banyosu, hastayı döndürme ya da yeniden pozisyon verme ve hemşirelik girişimlerinin bir araya toplanması gibi rutin uygulanan hemşirelik girişimleri, serebral metabolizma hızını arttırdığı, serebral perfüzyon basıncını azalttığı ve serebral kan akımını etkileyerek, ikincil beyin hasarına yol açabilmektedir. Bu sistematik derlemede, nöroşirürji hastalarında ikincil beyin hasarına neden olabilecek hemşirelik girişimlerini güncel literatür eşliğinde irdelemek ve hemşirelere ikincil beyin hasarının önlenmesine yönelik rehberlik edecek bilgiler sunmak amaçlandı. Anahtar sözcükler: İkincil beyin hasarı, hemşirelik girişimleri, kafa içi basınç, serebral perfüzyon basıncı COULD NURSING INTERVENTIONS CAUSE SECONDARY BRAIN INSULT?

HEMŞİRELERİN ARTERİYEL KAN BASINCINA İLİŞKİN BİLGİ DÜZEYLERİNİN VE TUTUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZ Tanımlayıcı tipteki bu araştırma, hemşirelerin arteriyel kan basıncı ölçümüne ilişkin bilgi düzeylerini ve tutumlarını belirlemek amacıyla yapıldı. İzmir'de bir üniversite hastanesinde çalışan 194 hemşire ile Eylül 2012-Kasım 2013 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan veri toplama formu ile toplandı. Araştırmaya katılan hemşirelerin, %61.1'inin lise/yüksekokul mezunu, %38.9'unun ise lisans mezunu olduğu, hemşirelerin iki kol arası tansiyon farkı ve uygun kol seçimi ile ölçüm tekniği konularında daha az bilgi sahibi olduğu belirlendi. Araştırmada hemşirelerin öğrenim düzeyleri ile verdikleri yanıtlar arasında anlamlı bir fark olmadığı saptandı (p>0.05).Araştırma, hemşirelerin öğrenim düzeyi fark etmeksizin kan basıncı ölçümüne ilişkin bilgi ve tutumlarının yetersiz olduğunu ortaya koydu.

No abstract