ÖZET Teknolojinin gelişmesi, internetin sosyal ve ticari hayatta yaygınlaşması toplumları önemli oranda etkilemiştir. Bu sosyal etkileşim online ortamda yeni platformların oluşturulmasına fırsat sağlamıştır. İnsanların birbiriyle etkileşim yaşadığı ve hoşça vakit geçirdiği online sosyal platformlar giderek çeşitlenmiş ancak birçok toplumsal rahatsızlığı beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada tüketicilerin para tutumu ve online kompulsif satın alma davranışı arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca, bireylerin sosyal medya kullanım düzeylerine göre ilgili değişkenlerde ortaya çıkan farklılık araştırılmıştır. Araştırma kapsamında veriler anket tekniği ile elde edilmiştir. Toplamda 430 üniversite öğrencisi anket formlarını doldurarak katılım sağlamışlardır. Araştırmanın temel sonucu güç-prestij izlenimine önem verenlerin online kompulsif satın alma davranışının daha yüksek olduğudur. Ayrıca kadınların daha fazla online kompulsif satın alma davranışı gerçekleştirdiği ve sosyal medya kullanım süresi arttıkça online kompulsif satın alma davranışının da arttığı bulgularına ulaşılmıştır. ABSTRACT The development of technology and the widespread use of the internet in social and commercial life have affected societies significantly. Although online social platforms, where people interact and have a good time, have become increasingly diverse, they have brought many social discomforts. In this research, the relationship between consumers' money attitude and online compulsive buying behavior was examined. In addition, the difference in the relevant variables according to the social media usage levels of individuals was investigated. Within the scope of the research, the data were obtained by the questionnaire technique. A total of 430 university students participated by filling out the questionnaires. The main result of the study is that participants who attach importance to the impression of power-prestige have higher online compulsive buying behavior. Moreover, it was found that female participants performed more online compulsive buying behavior and as the duration of social media usage increased, online compulsive buying behavior increased.

Environmental problems have been increasingly relevant for consumers and companies. Consumers with strong ecocentric attitudes prefer to purchase green products. Companies that are aware of the change develop new marketing strategies. Some of these companies focus on innovation in the products, while others focus on promotion. While it may not be possible for companies to convert every product to a green product, every company can carry out a green marketing promotion strategy. The commercial is the most effective of these strategies with many functions, including raising awareness and providing information. The aim of this research is to examine the relationships between variables on the basis of environmental attitudes and to investigate the effect of a TV commercial with an emphasis on environmental sensitivity through a structural model. A survey was conducted with 579 participants within the scope of the research. The partial least squares (PLS) method was used to examine the relationships within the models established during the analysis phase. In this study, the Finish brand dishwasher detergent commercial shown on TV channels in Turkey was evaluated within the scope of a structural model. The commercial variable was used as a moderator in the model. The content of the commercial subject to the research is related to environmental sensitivity. In the commercial, it is recommended that consumers place dishes in the dishwasher without prewashing the dishes for less water consumption. Our research results reveal that the environmentally sensitive commercial has a moderating effect between ecocentric attitude and brand trust.

Bu çalışmada, ulusal kimlik ile tüketici etnosentrizmi, kültürel duyarlılık ile tüketici etnosentrizmi ve tüketici etnosentrizmi ile algılanan risk arasındaki ilişkilerin ölçülmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, kolayda örneklemle 343 katılımcıdan anket yoluyla toplanan veriler kullanılmıştır. Araştırmada modeli Wang ve diğ. (2018) İngiltere pazarında test ettiği modelden uyarlanmıştır. Araştırma modelini ve modeldeki ilişkileri analiz edebilmek üzere yol analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın sonuçları göre, ulusal kimliğe yönelik tutumu yüksek tüketicilerin etnosentrizm düzeylerininde yüksek olduğu bu yüzden yabancı ürün alma eğilimlerinin düşük olduğuna işaret etmektedir. Bulgular tüketici etnosentrizmi ile yabancı menşeli ürünlere yönelik algılanan risk arasında pozitif bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ancak, kültürel hassasiyet ile tüketici etnosentrizmi arasında anlamlı bir ilişki ortaya konulamamıştır.