Öz Bu araştırmada Angoff, Yes/No ve Ebel standart belirleme yöntemleri ile elde edilen uzman kararları ve kesme puanları karşılaştırılmıştır. Araştırmanın verilerini, 20 maddelik bir başarı testinden alınan 489 öğrenci puanı ve 17 uzmanın bu başarı testindeki maddeler için üç farklı standart belirleme yöntemine göre vermiş oldukları kararlar oluşturmaktadır. Verilerin analizi uzmanlar arası uyum Angoff ve Ebel yöntemleri için Kendall'ın uyuşum katsayısı (W) ve Yes/No yöntemi için Cohen'in Kappa istatistiği ile; üç farklı standart belirleme yöntemine göre başarılı sayılan öğrenci yüzdeleri arasındaki farklılıklar bağımlı iki oran arasındaki farkın testi ile; üç yöntemden elde edilen kesme puanlarına göre öğrenci puanları başarılı-başarısız olmak üzere yapay ikili hâle getirilip aralarındaki uyuma Cohen'in Kappa istatistiği ile; üç yönteme ait kesme puanları arasındaki uyum ise Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı ve bağımlı gruplar t testi ile test edilmiştir. Bu araştırma sonunda yöntemlerde uzmanlar arasında makul bir uyumun yakalanabildiği; üç farklı standart belirleme yöntemine göre başarılı sayılan öğrenci yüzdeleri arasında 0,01 hata düzeyinde manidar farklılık olduğu ve öğrencilerin başarılı-başarısız sayılma durumları bakımından uyum olduğu görülmüştür. Kesme puanları arasında Angoff-Yes/No yöntemleri arasında yüksek düzeyde, Angoff-Ebel yöntemleri arasında orta düzeyde bir ilişki olduğu ve Yes/No-Ebel yöntemleri arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür.
Bu araştırmanın amacı okuduğunu anlama, okuma motivasyonu ve Türkçe dersine yönelik tutum arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma ilişkisel tarama yoluyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, 385 öğrenciden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında "Okuma Motivasyonu Ölçeği", "Türkçe Dersine Yönelik Tutum Ölçeği" ve "Okuduğunu Anlama Testi" kullanılmıştır. Verilerin toplanması aşamasında, ölçek sahibi araştırmacılardan, MEB'den ve Etik Kuruldan gerekli izinler alınmıştır. Yapılan analizler sonucunda beşinci sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama seviyelerinin orta düzeyde, okuma motivasyonu ve Türkçe dersine yönelik puanlarının ise yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların okuduğunu anlama, okuma motivasyonu ve Türkçe dersine yönelik tutum puanları cinsiyete göre anlamlı farklılık göstermektedir. Bu farklılık kızların lehinedir. Elde edilen bir başka bulguya göre, içsel motivasyon ve Türkçe dersine yönelik tutumun okuduğunu anlamayı olumlu yönde etkilediği yönündedir. Bu durum içsel motivasyon ve tutumun öğrencilerin okuduğunu anlamak için ihtiyaçları olan bilişsel ve duyuşsal becerileri geliştirdiğini göstermektedir. Bununla birlikte dışsal motivasyonun okuduğunu anlama üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığı belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Türkçe öğretimi, okuduğunu anlama, okuma motivasyonu, Türkçe dersine yönelik tutum, beşinci sınıf öğrencileri The Relation Between Reading Comprehension, Reading Motivation, and Attitudes of Fifth Grade Students towards Turkish Course AbstreceThe purpose of the present study was to examine the relationship between reading comprehension, reading motivation and attitudes towards the Turkish course of students. The study was conducted with the Correlational Survey Method. The Study Group consisted of 385 students. The "Reading Motivation Scale", "Attitude Scale Towards Turkish Course", and "Reading Comprehension Test" were used to collect the data. The required permissions were obtained from the researchers, the Ministry of National Education, and the Ethics Committee before the data collection stage. As a result of the analyses, it was determined that the reading comprehension level of the fifth-grade students was at a moderate level, and reading motivation and Turkish course scores were high. The reading comprehension, reading motivation, and attitude scores of the participants towards the Turkish course differed at significant levels according to gender. This difference was in favor of the female participants. According to another finding of the study, internal motivation and attitude towards the Turkish course affected reading comprehension positively. This shows that internal motivation and attitude improve students' cognitive and
Computerized Adaptive Classification Tests (CACT) aim to classify individuals effectively with high classification accuracy and few items over large item pools. The characteristic features of the item pool include the number of items, item factor loadings, the distribution of the Test Information Function, and dimensionality. In this study, we present the results of a comprehensive simulation study that was examined how item selection methods (MFI-KLI), ability estimation methods (EAP-WLE) and classification methods (SPRT-CI) were affected by strong and weak unidimensional item pools. Findings of the study indicate that CI had always produced results with classification accuracy similar to SPRT but with a test length of almost half. Additionally, KLI and MFI item selection methods were not affected by the item pool characteristic as weak or strong unidimensionality. From findings of this study, it can be recommended to use CI with EAP in CACT studies, whether the item pool is weak or strong unidimensional, but WLE only under strong unidimensional item pools. Additionally, EAP and SPRT methods are recommended to prefer in the weak unidimensional item pool.
Covid-19 ile tekrar gündeme gelen elektronik değerlendirme (e-değerlendirme) kavramının, çağın bir gereksinimi olarak ilerleyen yıllarda epey yaygınlaşacağı düşünülmektedir. Bu açıdan, e-değerlendirme kavramına ilişkin tutumların incelenmesinin günümüz ve sonrasında önem arz edeceği söylenebilir. Türkiye’de kullanılan e-değerlendirmeye yönelik tutum ölçekleri dikkate alındığında, ölçeklerin geçerliğine ve güvenirliğine ilişkin kanıtların ortaya koyulduğu görülmektedir. Ancak bu araştırmalarda gruplar arası karşılaştırmalar yapılmış olsa da, ölçme değişmezliğinin ne düzeyde sağlandığı; değişen madde fonksiyonu (DMF) gösteren ve yanlılığa işaret ederek geçerliği düşüren herhangi bir maddenin bulunup bulunmadığı incelenmemiştir. Geçerliğe ilişkin daha fazla kanıt sunması bakımından önem arz eden bu karma yöntem araştırmanın amacı, Bahar tarafından geliştirilmiş; Bahar ve Asil tarafından revize edilmiş, e-Değerlendirmeye Yönelik Tutum Ölçeği’nin, cinsiyet ve kişisel bir bilgisayara sahip olma değişkenlerine göre, ölçme değişmezliği, DMF ve madde yanlılığı açısından incelenmesidir. Araştırmanın nicel kısmı 537 lisans öğrencisinden; nitel kısmı ise beş alan uzmanından oluşmaktadır. Araştırmanın nicel kısmının birinci basamağında, elde edilen veri, analiz varsayımları kontrol edilerek, bağımsız değişkenler temelinde ölçme değişmezliği bakımından sınanmıştır. Her iki bağımsız değişkende de metrik değişmezliğin sağlanamıyor oluşu sebebiyle, ikinci aşamada veri setine POLY-SIBTEST ile MantelTest uygulanmış ve DMF içeren maddeler belirlenmiştir. Son olarak nitel kısımda, iki yöntem sonucu yüksek düzeyde DMF gösterdiği belirlenen maddelere ilişkin uzman görüşlerine başvurularak maddelerin yanlılık gösterip göstermediği tartışılmış; bu bağlamda araştırmacılara ve uygulayıcılara öneriler sunulmuştur.
Aralık 2019’da ortaya çıkan ve Mart 2020’de tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi ile birlikte üniversiteler uzaktan eğitim ile yola devam etmeye karar vermiştir. Bu çalışmanın amacı, Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) Anabilim Dalı’nda, Bireyle Psikolojik Danışma ve Alan Çalışması gibi uygulamalı derslere, uzaktan eğtim sürecinin getirdiği avantajların ve dezavatjaların belirlenmesi, bunların derinlemesine incelenmesi ve öğrencilerin sorunlara getirdiği ve/veya getirilmesini istediği çözüm önerilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, yarı yapılandırılmış görüşme formları yardımıyla, yüz yüze ve çevrim içi ortamda, 10-15 kişilik öğrenci gruplarıyla, odak grup görüşmeleri yapılmıştır. Veri analizinde içerik analizi uygulanmış; uzmanlar arası uyum için Miles ve Huberman katsayısı 0.90 olarak hesaplanmıştır. Araştırma sonucuna göre, PDR öğrencilerinin büyük bir kısmı (%77) uzaktan eğitim sürecinin eğitim hayatlarını olumsuz yönde etkilediğini; en önemli avantajın kendini geliştirmeleri için vakitlerinin kalması (%90) olduğunu; en önemli dezavantajın ise uygulama derslerinde okul atmosferini yaşayamamış olmaları (%40) ve kendilerini alanda yetkin hissedemiyor oluşları (%36) olduğunu ifade etmişlerdir. PDR öğrencilerinin uygulamalı derslere yönelik çözümleri ise bulunulan ilde staj olanağının sağlanması (%22), ders sürelerinin uzatılması (%34) ve derslere etkin katılımın sağlanması (%44) şeklindedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.