Araştırma, biyoçeşitlilik ve ekolojik sürdürülebilirlik açısından önemli olan kırsal-ekolojik müştereklerimiz olarak tariflediğimiz mera alanları üzerindeki çatışmalara ve mera alanları üzerindeki çitleme hareketlerinin dönüştürücü etkilerine odaklanmaktadır. Mera alanları, yüksek karbon bağlama kapasitesi, zengin biyoçeşitlilik, erozyonu önleme, kırsal kalkınma ve kırsal gelenek açılarından önemli varlıklardır. Araştırma tasarımı yöntemi keşifçi vaka çalışmasıdır. Uzmanlarla yapılan kartopu mülakatlar, muhtarlarla yapılan derinlemesine mülakatlar, gözlemler ve medya analizinden edinilen veriler, içerik analiziyle değerlendirilmiş ve bir mera boyut seti oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda, mera alanları üzerindeki çatışmalarına sebep olduğu belirlenen faktörler, baskılar, durum ve etkiler, eDPSIR nedensel ağ modeline uyarlanmıştır. Ekolojik duyarlı planlama, otlatma yönetimi ve faktör-baskı temelli yanıtlar ile iyileştirilmiş kırsal politikalar, kırsal müştereklerin korunması açısından önemlidir.

The fringe belt concept that has been handled morphologically by urban geographers since the 1960s has recently gained increasing attention in the urban planning and design spheres. Fringe belts are the former urban peripheries that are embedded within the city in the historical process. Fringe belts continue to contain the peripheral land uses that are important for urban ecology and sustainable urban development. The fringe belt concept is crucial in order to grasp the morphological growth of the city by understanding the location, function and the significance of the fringe belts to see the effects of different planning approaches on these areas. Fringe belts often feature as urban heritages and ecological corridors and they create a buffer zone that protects natural areas against the negative effects of the city. In addition, they reduce the urban heat island effect by their frequent use of open and green areas. Yet, due to the rapid urbanization and the search for the empty lands, fringe belts are embedded within the city center and its surroundings are exposed to alienation. Fringe belt alienation should be seen as one of the basic problems of the urban development. This study focuses on the military areas that form a part of the fringe belts in İzmir and are predicted to be extramuralized in the near future. As a response to the extramuralization risk, this study evaluates the effects and potential of military areas, which form a part of fringe belts in İzmir, as open green areas on urban ecology and on public interest and this study suggests urban fringe belt planning against the possible alienation risks.

Bölgesel büyüme/gelişme yazınında, bölgelerarası gelir eşitsizliğinin evrimi ve boyutları hatırı sayılır bir yer kaplamaktadır. Ampirik çalışmaların çoğu, belirli koşullar altında ekonomilerin kendine özgü bir denge durumuna yakınsamasını tahmin eden neo-klasik büyüme kuramına dayanmaktadır. Dr. Seda Senem Alpaykut Bayrak, Türkiye'de bölgesel yakınsama, göç ve faktör hareketliliğini incelediği bu çalışmasında aşağıdaki temel soruları yanıtlayarak, Türkiye'nin illeri ve bölgeleri arasındaki bölgesel gelir eşitsizliğini tespit etmeyi amaçlamaktadır.Türkiye'de gelir eşitsizlikleri artmakta mı, yoksa azalmakta mıdır? Yani, bölgesel gelir düzeylerinin yakınsama eğilimi var mıdır? İkinci olarak, 2000 sonrası güncel iç göç hareketleri bölgesel gelir eşitsizliklerini azaltmakta mıdır? Son olarak, iç göçün yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi bağlamında alt bileşenleri bölgesel gelir dağılımını nasıl etkilemektedir?Araştırma soruları kapsamında yazar, işgücüne göre sermaye getirisi düşük olan ülkelerin daha yüksek olan ülkelere nazaran daha büyük ekonomik büyüme kaydettiğini ve sonuçta ülkelerin ekonomilerinin birbirlerine yaklaşarak aralarındaki eşitsizliklerin azaldığını ifade eden hipotezi, 1 Türkiye ölçeğinde bölgeler ve iller arası düzeyde göç hareketliliği ekseninde test etmektedir.Yakınsama hipotezi ülkelerarası incelendiği gibi, ülke düzeyinde bölgeler ve iller arasında da test edilmektedir. Türkiye'de bölgesel gelir yakınsaması üzerine yapılan çalışmaların neredeyse tamamı 2000 yılı öncesini incelemektedir. Çalışmalarda, farklı değişken setleri, zaman ve mekânsal analiz birimleri (il veya bölge) seçimi ile Türkiye'nin gelir eşitsizliğine ilişkin farklı sonuçlar elde edilmiştir. Bu çalışmalar incelendiğinde sonuçları itibarıyla Türkiye'nin bölgesel yakınsamasında bir uzlaşıya varılamamaktadır. Alpaykut Bayrak, araştırmasında Türkiye yakınsama çalışmalarında insan hareketliliğinin etkilerine, diğer bir deyişle, bölgeler arası göç hareketlerine de yer vermiştir.Bölgesel gelir adaletsizliği ile iç göç hareketlerinin ilişkisini inceleyen Yamak ve Yamak, 2 Kılıçaslan ve Özatağan 3 ile Kırdar ve Saracoğlu'nun 4 çalışmalarından

No abstract