Her yapı kentsel bütün içinde yerini alarak kent kimliğine pozitif veya negatif olarak katkıda bulunmaktadır. Dini yapılar da biçimlenme ve konumlanma açısından kent dokusunda ve/veya kent siluetinde farklılıkları, tekillikleri veya egemenlikleriyle öne çıkan ve kullanıcı belleğinde kalıcı izler bırakan yapılardır. Hatta günümüzde dini yapıların biçimlenmesinin ötesinde konumlandırıldığı yerin yapıya özgünlük katmakta daha da etkili olduğu görülmektedir. Ayrıca bu yapılarda yapılanın ve yaptıranın gücünü görmek mümkündür. Tüm bunlar dini yapıların imaj üzerinden kent kimliğindeki yerini ve önemini ortaya koymaktadır. Çalışmada Trabzon'da dini yapıların kentle ilişkisini işaret öğesi olma potansiyelleri üzerinden ortaya koymak ve dini yapıların kent bütünündeki yerini tartışmak amacıyla fiziksel ve işlevsel analizler yapılmıştır. Bu analizlerde Coğrafi Bilgi Sistemi (GIS) üzerinden ArcMap 10.3 ve ArcScene 10.3 kullanılmıştır. Trabzon kent merkezi sınırları içinde yapılan çalışma kapsamında analizlerde öne çıkan dini yapılar tespit edilerek, bu yapıların çevrelerinde yapılacak düzenlemelere veya yeni yapılacak dini yapıların konumlarının belirlenmesine yönelik veriler ortaya konmuştur.
Urban elements are of capital importance and make different sense to both the city and the users. These elements enable users establish visual or physical relationship with the city, they are three-dimensional elements which provide visual richness and identity to the city and to define, identify and specialize the environment in terms of the city. As stated in Gestalt theory, perception of urban elements is the impact in the whole organized by the relationship between the element and other elements in its sight. In order to present the whole, the sight and viewpoint that change depending on the vertical and horizontal eye movements in different distances are to be discussed. Regarding the design of urban elements, the sight and viewpoint play important roles in making decisions for connecting the element with the main circulation of the place and designing other stable and moving elements such as tree, people, building and furniture surrounding the element. In this sense Ataturk Monument in Meydan Parki, one of the important focal points of Trabzon with its historical background and sustainability of city, is evaluated by the users as part of Gestalt theory and principles. The purpose of the study is to identify, in the distance with the highest perceptibility, how these urban elements are perceived and whether the other elements in the sight are effective in perception of the element or not. What the users perceive and how they perceive it in the point with the highest perceptibility, what are the prominent Gestalt theories and principles in the photo with the highest perceptibility, and these theory and principles are studied by means of the students of landscape architecture with different degrees. The study is composed of two sections, introduction and research. In the introduction, perception, environmental perception, factors that affect the perception, and Gestalt theory and principles are briefly explained whereas in the research the purpose of the study, the field of the study, the stages and the methods of the study are determined and as an analysis of data, results, discussions and conclusions are found out. The study indicates that the design problems of the urban elements are not limited with the single design of the element but also the contextual and perceptual aspects have to be discussed and interdisciplinary studies are required. It has been come through that in designing urban elements, determining where the highest perceptibility of the element is required and in this position everything/elements in the sight must be considered as a part of the design and the design of the element must be discussed as this whole. The study is important as it points to the extent of the design problem of an urban element.Keywords: perception; Gestalt theory; Trabzon Meydan Park; Ataturk Monument;
Sosyal, kültürel, ekonomik, ticari ve dini gibi birçok faaliyetlerin yürütüldüğü ve İslam kentleri için büyük önem taşıyan bazaarlar bulunduğu konuma bağlı olarak farklı büyüklüklerde ve niteliklerde inşa edilmişlerdir. Her bir lonca için ayrı bir bölüm ayrılan ve farklı işlevlerin farklı alanlarda yer aldığı bazaarlar organik ya da planlı bir şekilde tasarlanmışlardır. Farklı coğrafyalarda farklı mimari özellik taşıyan bazaarların en önemlilerinden olan Tebriz ve İsfahan Grand Bazaar'ları tarihi İpek Yolu üzerinde bulunmaları nedeniyle ayrı önem taşımışlardır. İsfahan Grand Bazaarı iki ayrı merkezdeki bazaarların birleşmesiyle oluşurken Tebriz Grand Bazaarı tek parça halinde gelişmiştir. Isı, ışık, havalandırma gibi fiziksel gereksinimlerin etkili olduğu bu bazaarların tasarımlarında estetik de önemli olmuştur. Ayrıca, bu bazaarların yerel malzemeler kullanılarak inşaa edilmesi, hem dayanım hem estetik hem de fiziksel çevreye duyarlılık açısından etkili sonuçların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Çalışmada İpek Yolu üzerinde bulunmaları nedeniyle ayrı öneme sahip olan Tebriz ve İsfahan Grand Bazaar'lar yerinde gözlemlenerek fotoğraflanmıştır. Belirtilen bazaarlarda hem literatür çalışması hem de yerinde gözlem ve tespit çalışmaları yapılarak bu bazaarların işlev, konum, biçim, teknik ve çevre koşullarına uyumu gibi farklı özellikleri incelenmiş ve analiz edilmiştir. Böylece bir taraftan bazaarların yapısal özelliklerinin özgünlüğü diğer taraftan kent strüktüründeki yeri ve öneminin ortaya konması amaçlanmıştır. Tüm bu veriler baazarların bina ölçeğinde özgün yapılar olduğunu gösterdiği gibi kentsel ölçekte de önemli birer kimlik yapıları olduğuna işaret etmektedir. Çalışma kentlerde yapılacak yeni düzenlemelerde bazaara ilişkin veri sağlaması açısından önem taşımaktadır.
Physical environments that are perceivable and readable help the users to reach their destinations without getting lost on the one hand and cause them to internalize the environments in which they reside and to identify themselves with the environments on the other. This study discusses the notion of "readability" of the campus settlements that have multifunctionality, open and closed areas, etc. The study employed Lynch's mind mapping method, and the Kanuni Campus of Karadeniz Technical University (KTU) was chosen as the pilot area and its readability was investigated.The study consists of three sections. The first section is a literature review on readability, image, mind maps, and Lynch's image elements. In the second section of the study, the maps drawn by the 1 st , 2 nd , 3 rd and 4 th year students of the Department of Architecture were transformed into a separate mind map for each class. The third section presents the analyses. The study exposed the similarities and differences in the mind maps of the students in different classes. Based on the results The readability of a campus is an important design problem in campus design. While doing this, the designer should organize the image elements that create a strong image effect in everyone.
Kentsel kimlik, kentlerin özgün fiziksel, kültürel, sosyo-ekonomik, tarihsel niteliklerinin bütünüdür ve yerin ayırt edici özelliğidir. Kentsel imge ise bir kente dair duyu, duygu, düşünce ve algılama sonucu oluşan izlerdir. Çalışmada kentsel kimlik, kentsel imge, işaret öğeleri, okunabilirlik gibi kavramlar ve yaya hareketiyle algılama temelinde seri görünüm ele alınmıştır. Kent dokusunda veya kent siluetinde öne çıkabilen kullanıcı belleğinde kalıcı izler bırakan işaret öğesi olma açısından avantajlı yapı gruplarından biri olarak dini yapılar seçilmiştir. Çalışma dini yapıları birçok tarihi ve yeni binayı içinde barındıran, yoğun olarak kullanılan Trabzon kent merkezinde yaya yollarında yapılan yaya hareketiyle ilişkili ele almıştır. Yaya hareketi boyunca dini yapıların nasıl algılandığının tartışılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, dini yapının konumuna, yolun fiziksel yapısına, yapının görülebilirliğine, görünüm gücüne, sürekliliğine ve tekilliğine bağlı olarak değişen algısı analiz edilmiştir. Tüm bu analizlerde görsel analiz tekniği kullanılmıştır. Analizler sonucunda dini yapıların algılanıp algılanmadığı belirlenmiştir. Ardından işaret öğesi olma potansiyeli yüksek yapılar belirlenerek bu yapıların güçlü ve zayıf algılanmasına neden olan sebepler ortaya konulmuştur. İşaret öğesi olabilmenin yolla ilişkili olarak konumsal ve biçimsel özelliklerin yanında görülebilirlik, etkili görünüm, süreklilik ve tekillik gibi özelliklerin de olması gerektiğini göstermiştir. Bu özelliklerin bir arada birbirini destekler biçimde ele alınmasının güçlü bir işaret öğesi oluşturabileceği sonucuna varılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.