This study investigated the effects of the addition of different antioxidants to broiler diets on their live performance, liver antioxidant composition and concentrations, immune response, and meat and skin color. A total of 945 three-day-old Ross 308 broiler chicks of both genders were randomly allocated to one of nine dietary treatments (n=105), with three replicates 35 chicks per pen, as follows: T1: control (commercially available corn-and soybean-based broiler diet); T2: selenium (control+0.5 mg/kg Sel-Plex TM Se yeast); T3: vitamin E (control+200 mg/ kg Kavimix-E-50 α-tocopherol acetate); T4: lutein (control+100 mg/kg 5% Lutein Beads XB); T5: lycopene (control+100 mg/kg 5% Lyco Beads XB);T6: canthaxanthin (control+25 mg/kg 10% Carophyll . Feed (starter, grower, developer and finisher phases) and water were provided ad libitum for 42 days. Body weights, feed intake, feed conversion values and plasma carotene concentrations were recorded weekly, and liver antioxidant concentrations were recorded at the end of the experiment. Newcastle disease (LaSota) vaccination was performed on day 22. HI titers were measured on days 14, 21, 35 and 42 to determine the effects of the antioxidants on the immune system.The addition of selenium, vitamin E, and carotenoid supplements to the commercial broiler diet significantly increased antioxidant accumulation in the liver and the plasma. All antioxidants assessed significantly improved the immune response. Selenium and vitamin E supplementation also significantly improved total carotenoid concentrations in the plasma. The carotenoids enhanced skin and meat color. None of the supplements tested influenced growth (p>0.05).
Doğal besin tüketimi insan beslenmesinde gün geçtikçe önem kazanmakta ve artan tüketici talebi sonucunda organik gıda üretimi de yaygınlaşmaktadır. Dolayısıyla; sektör ve bilim dünyası, organik hayvansal gıda üretimi için bitkisel üretimde ortaya çıkan atık ürünlere odaklanmakta ve bu doğal ürünlerin hayvan beslemede kullanılabilirliğini son yıllarda giderek daha fazla tartışmaktadır. Pikan cevizi (Carya illinoinensis) üretiminde açığa çıkan kabuk organik bir atık materyal olarak kabul edilmektedir. Pikan cevizi ile ilgili birçok araştırma yapılmış olmasına karşın son yıllarda pikan cevizi kabuğunun besinsel kompozisyonu ile insan ve hayvan sağlığını ilgilendiren bazı fitokimyasal özellikleri üzerine yapılan araştırma sayısının az olması bu alandaki bilimsel çalışmalara konu olmaya yeni başladığını göstermektedir. Yapılan mevcut çalışmalarda bildirilen verilere göre pikan cevizi kabuğunun yüksek lif içeriğine, antioksidan ve antimikrobiyal özelliklere sahip olduğu dikkat çekmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda; pikan cevizi kabuğunun hayvan beslemede prebiyotik gibi immün sistemi destekleyen ve bazı patojenlerin gelişmesini durduran bir yem katkı maddesi olarak kullanılabileceği düşünülebilir. Buna ek olarak; pikan cevizi kabuğunun etin uygun olmayan koşullarda pişirilmesi ve muhafaza edilmesi ile insanlarda sağlık sorunlarına neden olabilen bazı mikroorganizmaların gelişmesini baskılayan koruyucu fonksiyonu da ilgi çekicidir. Dolayısıyla doğal ve yeni bir ürün olarak pikan cevizi kabuğunun yem katkı maddesi olarak hayvan besleme alanındaki araştırmalara konu olabilecek potansiyele sahip olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu araştırmada, teke katımından 20 gün önce ve 20 gün sonra olmak üzere toplam 40 gün yaşama payı (YP), YP x 1.25, YP x 1.50 ve YP x 1.75 düzeyinde beslenen Kıl keçilerinden doğan oğlakların gelişimleri izlenmiştir. Doğum ağırlıkları bakımından, YP düzeyinde beslenen keçilerden doğan tekiz dişilerin ağırlıkları (3.08 kg) diğer yemleme gruplarından doğan tekiz dişi oğlaklara göre önemli düzeyde düşük bulunmuştur (P<0.05). YP x 1.50 düzeyinde beslenen keçilerden doğan ikiz erkeklerin (0.161 kg) günlük canlı ağırlık artışının (GCCA) diğer yemleme gruplarından doğan ikiz erkeklere göre önemli düzeyde yüksek olduğu gözlemlenmiştir (P<0.05). Oğlakların yaşama gücü oranı bakımından gruplar arasında istatistik bir fark belirlenmemiştir. Bununla birlikte YP x 1.75 düzeyinde beslenen keçilerden doğan oğlaklarda yaşama gücü oranı %100 iken YP düzeyinde beslenen keçilerden doğan oğlaklarda bu oranın %86.36'da kaldığı görülmüştür. Bu çalışmada, incelenen kriterler açısından Kıl keçilerinde flushingin etkisi oğlak gelişimi üzerine çok belirleyici olmamıştır. Sonuç olarak, rasyon enerji ve protein düzeyinin daha ekstrem noktalarda tasarlanması, rasyonlarda farklı yem maddelerinin kullanılması ve araştırmalarda üreme etkinliği bakımından daha yüksek genetik kapasiteye sahip genotiplerle çalışılması önerilebilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.