Our data support the association between obesity and the presence of specific antibodies to adenovirus-36 and adenovirus-5 in children. Our research has the feature of being the first national study to indicate the relationship between adenovirus-36 and human obesity as well as the first international study to indicate the relationship between adenovirus-5 and human obesity.
Üriner sistem infeksiyonu gebelikte sık görülen bir sağlık sorunudur. Ancak, gebelikte güvenle kullanılabilen antibiyotikler fetal toksisite riski nedeniyle kısıtlıdır. Bu çalışmada gebe kadınların idrar kültürlerinden izole edilen patojenlerin antimikrobiyal direnç profillerinin belirlenmesi ve ampirik tedavide tercih edilebilecek antibiyotiklerin tespiti amaçlanmıştır. Ocak 2015-Ocak 2016 tarihleri arasında Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran gebelerin idrar örneklerinden izole edilen bakterilerin identifikasyonu ve antibiyotik duyarlılıkları BD-Phoenix (Becton-Dickinson, USA) tam otomatize sistem ile, genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz varlığı (GSBL) ise kombine disk difüzyon yöntemi ile araştırılmıştır. Sonuçlar retrospektif olarak incelenmiştir.
Introduction: Acinetobacter baumannii is an opportunistic pathogen that causes nosocomial infections with high mortality. Treatment options are limited owing to its resistance to numerous antibiotics. Here, we sought to determine the antibiotic susceptibilities of A. baumannii isolates, investigate clonal relationship among the strains, and determine the frequency of beta-lactamase resistance genes. Methodology: The identification and antibiotic susceptibilities of 69 A. baumannii strains were determined using a BD-Phoenix automated system. The presence of blaOXA-2, blaOXA-10, blaOXA-23, blaOXA-24/40, blaOXA-51, blaOXA-58, blaTEM, blaSHV, blaIMP, blaVIM, and blaGIM genes were investigated using polymerase chain reaction (PCR), and clonal relatioships among the isolates were determined using pulsed-field gel electrophoresis (PFGE). Results: All strains were resistant to ampicillin–sulbactam, gentamicin, cefepime, ciprofloxacin, and ceftriaxone. While 65 of the 69 strains (94.2%) were resistant to piperacillin-tazobactam, amikacin, imipenem, and meropenem, all strains were susceptible to tigecycline and colistin. The frequencies of blaOXA-51, blaOXA-23, blaTEM, blaOXA-2, blaVIM, and blaSHV were 100%, 94.2%, 53.6%, 21.7%, 14.5%, and 2.9%, respectively. Based on PFGE results, 56 of the 69 strains were clonally related, and the clustering rate was 81.2%. No common outbreak isolate was detected. Conclusions: The most prevalent OXA genes were blaOXA-51, blaOXA-23, and blaOXA-2. Furthermore, blaTEM, blaSHV, and blaVIM, which are common in Enterobacterales and Pseudomonas spp, were detected, suggesting horizontal gene transfer had occurred between bacteria. No single clone outbreak was detected by PFGE. However, multiclonal spread and the high clustering rate suggest cross-contamination. Therefore, in future, more effective infection control measures must be implemented.
Amaç: Bu çalışmada Karabük ilinde çocuklarda toplum kaynaklı idrar yolu enfeksiyonuna neden olan E. coli suşlarının antibiyotik direnç profili ve Genişlemiş Spektrumlu Beta Laktamaz(GSBL) üretim oranlarının tespiti amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2013-Eylül 2016 tarihleri arasında Karabük Üniversitesi Karabük Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarına çocuk polikliniklerinden gelen idrar örneklerinden izole edilen 410 E. coli çalışmaya dahil edilmiştir. E.coli suşlarının GSBL üretimi ve in-vitro antibiyotik direnç profili retrospektif olarak incelenmiştir. Bulgular: Toplum kökenli 410 üropatojen E. coli suşunun 328'i (%80) kız, 82 si (%20) erkek hastalardan izole edilmiştir. Tüm yaş gruplarında kız çocuklarında E.coli daha sık izole edilmiştir. Kız cinsiyet ile E.coli izolasyon oranları arasında tüm yaş gruplarında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur.(p<0.05) E. coli suşları ampisiline %62.4, amoksisilin-klavulanik aside %40, trimetoprim sulfametoksazole %26, sefuroksime %23.6, sefiksime %15.8, sefotaksime %13.9, seftazidime %10.7, gentamisine %6, nitrofurantoine %5.8, ve fosfomisine % 4.1 oranında dirençli idi. Erkeklerde antibiyotik direnç oranları kızlardan yüksek bulunmuştur. Sefiksim, sefotaksim ve seftazidim direnç oranları ile erkek cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Tüm izolatlar için GSBL oranı %13.9 olarak bulunmuştur. Bu oran kızlarda %11.5, erkeklerde %23.1 olarak tespit edilmiştir. Erkek cinsiyet ile GSBL üretim oranı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir. (p<0.001) Sonuç: İdrar yolu enfeksiyonu çocukluk çağında önemli bir problemdir. Yanısıra antibiyotik direnç oranları bölgeler arası önemli farklılıklar göstermektedir. Bölgemizde çocukluk çağı idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde hem antibiyotik direnç oranları daha düşük olduğu için, hem de ağızdan alınabildikleri için sefiksim, nitrofurantoin ve fosfomisin tercih edilebilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.