Kentlerde yaşayan nüfusun giderek artmasıyla birlikte pek çok alanda yönetimsel problemler oluşmaktadır. Problemlere ilişkin bilimsel kararlar alabilmek için veri odaklı yönetim anlayışı benimsemek gerekmektedir. Kentin önemli göstergelerini belirlemek ve bu göstergeleri periyodik olarak izlemek, göstergeler arasında ilişkiler kurarak ortaya çıkan bulguları karar süreçlerine entegre etmek oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı, kent göstergeleri konusunda uluslararası bir standart olan ISO 37120 standardı Ulaşım başlığında yer alan kent göstergeleri arasındaki ilişkileri incelemektir. Bu amaçla kanonik korelasyon analizinden yararlanılmıştır. Standartta “Ulaşım” anahtar performans göstergesi içerisinde yer alan 5 alt gösterge analize alınmıştır. Belirlenen 5 gösterge, girdiler ve çıktılar olmak üzere iki gruba ayrılmış, bu gruplar üzerinden analiz gerçekleştirilmiştir. İlgili iki küme arasında 0.741 olarak hesaplanan kanonik korelasyon katsayısı anlamlı bulunmuştur. Toplu taşıma kullanımını arttıran unsurun, otobüs, hafif raylı tramvayla, troleybüs gibi düşük kapasiteli toplu taşıma sistemlerinden çok ağır raylı metro sistemleri, banliyo sistemleri gibi yüksek kapasiteli toplu taşımayla ilişkili olduğu belirlenmiştir.Ayrıca, otomobil sayısı yüksek olan kentlerde düşük kapasiteli toplu taşıma eğiliminin bulunduğu belirlenmiştir.

The aim of this study is to investigate the relationship between accident types and the regions where the accidents occur, and to examine whether the resources required for accident prevention are distributed appropriately in the accident regions. In the study, the relationship between seven different types of accidents that occurred in seven different regions between the years of 2001-2016 was analyzed through the correspondence analysis. This analysis has been preferred because of its successful applications in various studies on accidents in the literature. As a result of the study, a significant relationship was found between accident types and accident regions, which means accident types vary by regions and there are accident types specific to accident regions. Collision in the Istanbul, grounding in the Canakkale and capsize accidents in the Izmir were determined to be more frequent. These findings are consistent with previous studies. It has been observed that, among regions, there are some imbalances in the distribution of resources used for marine accident response.

Bu çalışmada OECD ülkeleri, OECD tarafından güvenilir kabul edilen 4 adet iş gücü piyasası göstergesi kullanılarak, kümeleme analizi ve çok boyutlu ölçekleme analizi ile irdelenmiştir. OECD ülkeleri, hiyerarşik kümeleme analizi sonucunda 4 kümeye ayrılmıştır. Çok boyutlu ölçekleme analizi sonucunda ise; düşük stres değeri elde edilmiş ve OECD ülkelerinin konumları, iyi ile mükemmel arası bir uyumla iki boyutlu uzayda gösterilmiştir. Bununla birlikte bu çalışmada, kümeleme analizi ve çok boyutlu ölçekleme analizi bulguları birlikte değerlendirilmiş; hiyerarşik kümeleme analizi sonuçları, çok boyutlu ölçekleme analizinden elde edilen iki boyutlu koordinatlarla birleştirilmiş ve görselleştirilmiştir. İki analizin birlikte kullanılmasından elde edilen bu yeni görselin, kümeleme yapılarının anlaşılmasında ve sonuçların yorumlanmasında kolaylık sağladığı görülmüştür. Buradan hareketle, hiyerarşik kümeleme analizi sonuçlarının dendogram grafiği haricinde yorumlanabildiği, çok boyutlu ölçekleme analizi tabanlı yeni bir görselleştirme yaklaşımı önerilmektedir. Analiz sonuçları, ülkelerin kümelenmesindeki en önemli göstergenin iş gücü piyasası güvensizliği olduğunu göstermiştir. Nitekim analizler sonucunda, 2009 mortgage krizinin etkileriyle iş gücü piyasalarına ilişkin bir takım katı önlemler alan Yunanistan ve İspanya diğer ülkelerden bariz bir şekilde ayrılmıştır. İki ülkenin kriz döneminde kaçınılmaz olarak izlediği bu politikanın iş gücü piyasası güvensizliğini arttırdığı düşünülmektedir.

Human Development Index (HDI) has been subject to a lot of criticism over time, with the idea that it does not fully reflect human development, and has been complemented with different indicators in various studies. Despite its importance, especially considering the requirements of the era, logistics has not been considered with HDI and, although there are many synthetic indices that combine different methods (i.e. DEA, MCDM etc.) with HDI, these indices are far from reaching logical results. Logistics is a fundamental activity in meeting all human needs, and therefore should be considered as a measure of countries' human development. Therefore, this study offers a revision of the HDI with special consideration to the logistics performances of countries. It is observed that infrastructure and timeliness indicators from these sub-indicators of Logistics Performance Index (LPI) have a significant effect on the HDI. Using the United Nations' HDI calculation method with the statistically significant indicators, Logistics-HDI (L-HDI) is developed and proposed as a new index. This study argues that L-HDI reflects the human development of countries more appropriately. The L-HDI will also offer better benchmarking than other synthetic indices in its scientifical field.

Çalışmanın amacı, Türkiye'de insana yakışır işi bir alan araştırmasıyla incelemedir. Araştırma, çalışma iradesi, işin anlamı, güvencesiz çalışma koşulları ve yaşam doyumu ile insana yakışır iş arasında nedensel bir bağ olduğu modeline dayandırılmıştır. Çalışma, 395 katılımcıyla gerçekleştirilmiş ve araştırmada, katılımcıların demografik özellikleriyle insana yakışır iş arasındaki ilişki de incelenmiştir.Bağımsız iki örneklem t testi, tek yönlü varyans analizi, korelasyon ve çoklu doğrusal regresyon analizlerinin kullanıldığı araştırmada; kadınların insana yakışır iş skorlarının erkeklerden düşük olduğu, boşanmış kadınların en düşük insana yakışır iş skorlarına sahip olduğu, eğitim düzeyi ve gelir arttıkça insana yakışır iş skorunun arttığı ve çalışma iradesinin, işin anlamının, yaşam doyumunun insana yakışır işe pozitif yönde, güvencesiz çalışmanın ise insana yakışır işe negatif yönde etki ettiği saptanmıştır.