In this paper, I highlight issues of cultural identity in Mardin, which is a multicultural city having different ethnic groups (Sunni Muslim Arabs, Kurds, Turks, Orthodox and Catholic Syrians, Chaldeans, Armenians) living together for many centuries in southeastern Turkey. The data used here are based on an ethnographic research of interculturality focusing on the questions of how symbolic boundaries related to cultural identity are drawn in daily cultural discourse and the ways in which discursive struggles over these boundaries and cultural meanings are defined. This study suggests that boundaries are drawn by cultural distinctions, which themselves construct cultural identity by including and/or excluding cultural peculiarities. The characteristics that are attributed to cultural identities and intercultural relationships become a matter of political struggle since they are under the influence of power relations. Cultural identity has no essence but is a political construction formed by intercultural interactions Keywords: cultural identity • interculturality • intercultural communication • symbolic boundaries KÜLTÜREL KİMLİKLERİN VE SINIRLARIN İNŞASI: ÇOKKÜLTÜRLÜ BİR KENT OLARAK MARDİN ÖRNEĞİ ÖzBu makalede kültürel kimlik, birçok etnik/kültürel topluluğun bir arada yaşadığı çokkültürlü bir kent olarak Mardin'de, kültürlerarasılık ve kültürlerarası iletişim üzerine yapılan etnografik bir araştırmanın verilerine dayanarak incelenmektedir. Derinlemesine görüşmeler ve katılımlı gözlemle oluşturulan niteliksel veri, gündelik kültür söyleminde kimliğe dair simgesel sınırların kültürlerarasında nasıl çizildiğine ve bu sınırlara dair kültürel anlamlara odaklanarak analiz edilmiştir. Çalışmanın bulgu ve sonuçlarına göre, kültürel söylemdeki ayırımlar bir taraftan kimliğin simgesel sınırlarını çizerken bir yandan da içerdiği ya da dışladığı kültürel özelliklerle kültürel kimlikleri inşa eder. Kültürel kimliklere ve kültürlerarası ilişkilere atfedilen nitelikler, iktidar/güç ilişkilerinin etkisi altında olması anlamında politik bir mücadelenin konusudur. Bu anlamda kültürel kimliklerin "öz"lerinden değil, kültürlerarası ilişkilerdeki politik inşalarından söz edebiliriz.Anahtar Kelimeler: kültürel Kimlik • kültürlerarasılık • kültürlerarası iletişim • simgesel sınır
Bu çalışmada inşacı temsil kuramı ve filmlerin sosyo-politik bir anlatı olduğu kavrayışı ile popüler Fransız filmleri, Müslüman temsilini ve nasıl bir kültürlerarasılığın inşa edildiğini ortaya koymak üzere analiz edilmiştir. Filmlerde Müslüman karakterler ve kültürlerarası ilişkilerin inşa edilme biçimi, öykü, karakterler ve imgelerin Sorlin'in takılma noktaları kavramı etrafında incelenmesi ile ortaya konmuştur. Buna göre, özellikle yeme-içme, kıyafet-görünüm, ibadet, ulusalcı sembollerin takılma noktaları olarak filmlerde kültürel kimliği ve kültürel çatışma konularını temsil ettiği tespit edilmiştir. Filmlerde genel olarak kültürel uyuma vurgu yapan ulusal entegrasyon beklentisinin, karışık ya da çapraz evlilik öyküleri ile mizahi bir üslupla işlendiği görülmüştür. Filmlerde inşa edilen kültürlerarasılıkta, marjinal ya da öteki görülen kültürel kimlikler, Fransız kültürü ile uyumlanması oranında kabul ve saygı görmektedir. Müslüman karakterlerin kültürlerarası ilişki ve etkileşimlerdeki rolleri, kendi tikel kültürlerinden gerektiği oranda feragat ederek, önüne geçilemeyen küreselleşme koşullarında Fransız kültürel kimliğinin kaybı ya da aşınması gibi bir endişeye gerek olmadığını kanıtlamaktır.
Bu makalede, Türkiye popüler basınında Covid-19 salgını hakkındaki haberler, Teun van Dijk'ın eleştirel söylem çözümlemesi modeli ile incelenmektedir. Makalenin problematiği, popüler basının Covid-19 haberciliğinin, okuyucularını bu yeni küresel kriz konusunda bilgilendirmekten çok yerleşik habercilik pratikleri ve ideolojik yönelimleri yeniden üretmesi üzerine kuruludur. Bu problematik, iki teorik izlek çerçevesinde tartışılmıştır. İlk izlek haber teorisidir: ana akım haberciliğin, üretim pratikleri ve söylemsel niteliği itibariyle, içermesi gereken yeni bilgiyi dışladığı öne sürülmüştür. İkincisi ise milliyetçi ideoloji izleğidir: Covid-19 konusundaki haberciliğin, okuyucularını etkin ve politik bir vatandaşlığın ihtiyaç duyduğu bilgilerle donatmak yerine, banal bir milliyetçiliğin retorik üretiminden ibaret olduğunu savunur. Bu kuramsal çerçeveyle, popüler basının bir örneği olarak Sabah gazetesinin, Türkiye'de ilk Covid-19 hastasının tespit edilmesinden sonra bir aylık dönemindeki tüm Covid-19 konulu haberleri analiz edilmiştir. van Dijk'ın makro ve mikro yapılarını betimleyen bir tablo aracılığıyla derlenen bulgular, modeldeki retorik analizi odağa alarak incelenmiştir. Buna göre haberlerin, Covid-19 fenomenini, millet olmanın belli türde vurgulanması ve milliyetçiliğin bir bayrak gibi dalgalandırılması için bir vesileye indirgendiği gözlenmiştir. Popüler basında Covid-19 haberlerinin, okuyucusuna kapitalist ulusal toplumların karşı karşıya kaldığı toplumsal ve ekonomik kriz karşısında yeni politikaları geliştirmek için gerekli yeni bilgileri sunmaktan çok, banal bir şekilde, "biz" (bizim milletimiz) ve "onları" (Batılı öteki milletleri) tanımlama ve konumlandırma retoriğinden ibaret hale geldiği söylenebilir.
Backgrounds Postoperative atrial fibrillation (POAF) is one of the most common complication of cardiac surgery. Epicardial fat tissue may play a role in the development of atrial fibrillation (AF). The aim of this study was to evaluate relationship between epicardial fat volume (EFV) and the appearance of new-onset AF in patients undergoing isolated coronary artery bypass graft (CABG) with normal echocardiographic functions. Methods Between January 2017 and June 2020, 281 coronary artery disease patients undergone isolated CABG surgery with normal echocardiographic functions were included in the study. Patient characteristics, medical history, and perioperative variables were retrospectively collected. Patients with AF predisposition factors were excluded. Results Sixty-seven patients (23.8%) developed postoperatively AF during hospital stay. In univariate analysis, patients with postoperative AF were older compared with sinus rhythm patients (60.78 ± 9.03 vs. 65.46 ± 9.22, p = 0.001). There are no statistically significant differences between groups and EFV compared (107.78 ± 41.04 vs. 106.66 ± 34.98 p = 0.84). Large left atrial diameter, female patient, cardiopulmonary bypass and longer cross-clamp time showed correlation between POAF without statistical significance. Conclusion Aging is the only associated factor with AF in this study. There was no EFV difference between POAF and non-AF groups in patients undergoing isolated CABG with normal echocardiographic functions.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.