Toplumun en önemli unsurlarından bir olan kadın, tarihin her döneminde yaşanılan somut gerçekliğin bir parçası olmuştur. Toplumlar; geleneksel anlayışları, siyasi gerçeklikleri, hayat felsefeleri veya dini kuralları gibi farklılıklar ekseninde ordularında kadınlara yer vermişlerdir. Türk kadını, İslamiyet Öncesi Dönem’den itibaren orduda yer almış ve toplumun güvenlik stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. İslamiyet Öncesi’ndeki Türk devletlerinden İskitler (Sakalar), Hunlar ve Göktürkler dönemlerinde kadınlar gönüllü olarak orduda görev almıştır. İslami dönemle birlikte düzenli ordular kurulmuş, bu dönem kurulan devletlerde daha çok erkek unsur görev yapmıştır. Anadolu’nun fethinde erkekler ile birlikte kadınlar da görev almıştır. Osmanlı Devleti döneminde, Tımarlı Ordusu ve Yeniçeri Ocağı’nda erkekler vazife yapmıştır. Birinci Dünya Harbi sırasında kadınlar, kurulan işçi taburlarında vazife almıştır. Millî Mücadele döneminde Türk kadını, bağımsızlık mücadelesine katılmış ve zaferin kazanılmasında önemli bir rol oynamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerinde Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın manevi kızı Sabiha Gökçen, havacılık eğitimi alarak dünyanın ilk kadın savaş pilotu olmuştur. Ancak, bu dönemde orduda kadın istihdamı söz konusu olmamıştır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra iktidara gelen Demokrat Parti Hükümeti döneminde alınan kararla ilk kez 1955 yılında Harp Okullarına kız öğrenci alımına gidilmiştir. Bu alım 1960 yılında sonlandırılmıştır. Tekrar Harp Okullarına öğrenci alımına 1992 yılında tekrar başlanmıştır. Bu çalışmada, Türk Ordusu’nda kadının yerine tarihi bir perspektiften bakılarak, arşiv belgeleri ve tetkik eserler ekseninde bir değerlendirme yapılacaktır.
Greece, which entered the First World War on the side of the Entente Powers, became a partner in the sharing of Anatolia as a result of the decision taken at the Paris Peace Conference. After the conference, the Greek Army landed soldiers in Izmir on May 15, 1919. The Greeks were not content with the occupation of İzmir, and on June 22, 1920, they embarked on an operation to expand their sovereignty and areas. As a result of this operation, all Western Anatolia, from the north to the south to the Uşak and Bursa lines, fell into the hands of the Greek forces. At the beginning of the Greek occupation, Mustafa Kemal (Atatürk) Pasha set foot in Samsun. This situation had an impact on the national struggle to gain a national character. In this context, the Turkish Grand National Assembly was opened on April 23, 1920, and then steps were taken to establish regular and disciplined armies. At a time when the Turkish Grand National Assembly was organized, an attack was launched against the Turkish Army on January 6, 1921 by the Greek Army of Asia Minor. The war operation of the Greek Army was shaped by the weight centers in Bursa and Uşak. In particular, the Greek Army of Asia Minor directed the 3rd Corps in Bursa to the front line to eliminate the Turkish forces stationed in the İnönü line. This situation caused the Turkish and Greek forces to face each other in a serious battle for the first time. In this study, the war operation of the Greek Asia Minor Army formed over Bursa during the First Battle of İnönü; Archival documents, research Works and memoirs of Greek commanders will be included.
Other states were also involved in the First World War, which started as a result of the political struggle between England and Germany, on the axis of their own interests. In this context, the Ottoman Empire entered the First World War within the Alliance Group in order to recapture the lands it lost recently and regain its former power. The Ottoman Army entered the war with 6 active and flying aircraft and 6 pilots to use these aircraft. The Ottoman Commander-in-Chief tried to compensate for the lack of aviation with the aircraft, personnel, and mechanic it procured from Germany. In this context, during the war from Germany; 415 aircraft were recruited and air operations were carried out with 390 German pilots and 1740 German mechanics assigned to the Ottoman fronts. Meanwhile, Pilot Captain Serno was appointed as the head of Ottoman aviation with the permission of the German Commander-in-Chief. Although many studies have been conducted on the land battles of the First World War, the use of air power and its effect on the outcome of the war have not been sufficiently investigated yet. However, air power frontal battles; had an impact on the course of the war with aspects such as an attack, reconnaissance, bombardment, declaration, and material transfer. While the war was going on, the Ottoman Commander-in-Chief used some of the aircraft, pilots, and mechanics it supplied from Germany on the Sinai-Palestine Front. In this study, the cooperation between the Ottoman State and Germany in the field of aviation in the region, from the opening of the Sinai-Palestine Front to the end of the war, will be included using archive documents.
Türkiye, İkinci Dünya Harbi’ne girmemiş, ancak savaşın getirdiği olumsuz etkilerle karşı karşıya kalmıştır. Özellikle ülkenin her an harbe girme ihtimali Mihver ve Müttefik Devletlere karşı dengeli bir politika yürütmesine etki etmiştir. Türkiye’nin savaş sırasında izlediği aktif tarafsızlık politikası, savaştan sonra uluslararası alanda yalnız kalmasına yol açmıştır. Türkiye bu yalnızlık döneminde SSCB’nin Boğazlarda üs ve Doğu Anadolu’da toprak talepleri ile karşı karşıya kalmıştır. Bu ortamda Türkiye, SSCB’nin istekleri karşısında İngiltere ve ABD’nin desteğini sağlamaya çalışmıştır. Ancak Türkiye, savaş sırasında askeri ve ekonomik olarak çok yıpranan İngiltere’den aradığı desteği görememiştir. Bunun üzerine Türkiye, ABD’den yardım sağlamak için girişimlerde bulunmuştur. Türkiye’nin siyasal yalnızlık içerisinde bulunduğu bir dönemde ABD, komünizmin yayılmasının önüne geçmek ve SSCB’yi çevrelemek maksadı ile önce Truman Doktrini, ardından da Marshall Planı’nı devreye sokarak Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı bazı ülkelere askeri ve ekonomik yardım yapmayı öngörmüştür. Türkiye ile ABD’nin siyasi, askeri ve ekonomik çıkarları dâhilinde yapılan yardımlar, Türk Kara, Hava ve Deniz Kuvvetlerinin modernize edilmesi için kullanılmıştır. Özellikle havacılık ekseninde değerlendirildiğinde yardım programı; Türk Hava Kuvvetlerinin yeni uçak, silah ve sistemler ile donatılmasına zemin hazırlamıştır. Ayrıca ABD tarafından Türkiye’ye uçaklar yanında radar sistemleri, ikmal ve lojistik entegrasyon sistemleri gibi farklı ve nitelikli araç-gereç hibe edilmiştir. İlave etmek gerekirki yardım programı ekseninde Türk personelin eğitimi, uçak ve sistemlerin kullanımı, yabancı dil eğitimi ve hava meydanlarının yenilenmesi gibi birçok alanda kurs ve seminerler verilmiştir. Amerikan Yardım Programı çerçevesinde yapılan yardımlar önce İkinci Dünya Harbi’nin son yıllarında kullanılan uçak ve sistemlerden oluşmuştur. Zaman içerisinde bu yardımlara son sistem jet savaş uçakları da dâhil edilmiştir. Bu çalışmada Amerikan Askeri YardımProgramı kapsamında Türk Hava Kuvvetlerine verilen pervaneli uçaklar ile silah ve sistemlerin nicel ve nitel durumuna arşiv belgeleri ve tetkik eserler çerçevesinde yer verilecektir. Ayrıca, Amerikan Yardım Programı çerçevesinde verilen uçak, silah ve sistemlerin Türkiye’nin savunma sanayii ile dış politika histerlerine etkisi değerlendirilecektir.
Uzun ve köklü bir geçmişi olan Türk-Amerikan ilişkileri, yeni Türkiye Devletinin kuruluşu ile birlikte hızla gelişmiştir. Özellikle İkinci Dünya Harbi sonrasında ortaya çıkan konjöktür ve SSCB’nin yayılmacı politikaları, iki ülkenin yakınlaşmasındaki önemli etkenler olmuştur. Türk-Amerikan yakınlaşması; Truman Doktrini, Marshall Planı ve Türkiye’nin NATO’ya girişi ile birlikte zirve yapmıştır. Bu yakınlaşmanın sonucu olarak ABD tarafından Türkiye’ye askeri ve mali yardımlar yapılmıştır. ABD askeri yardımlarının bir sonucu olarak Muavenet Muhribi, 1971 yılında Türk Deniz Kuvvetleri envanterine girmiştir. Kıbrıs Barış Harekâtına katılan Muavenet Muhribi, NATO tarafından icra edilen “Kararlılık Gösterisi-92 (Display Determination-92)” adlı tatbikat sırasında, Amerikan Uçak Gemisi Saratoga’dan fırlatılan Sea Sparrow adlı iki füzenin hedefi olmuştur. Saratoga Uçak Gemisi’nden fırlatılan füzelerin etkisiyle Muavenet Muhribi’nde görev yapan Türk personelden bir kısmı hayatını kaybetmiş, bir kısmı da yaralanmıştır. Olayın duyulması üzerine tepkiler çığ gibi büyümüş ve Türk kamuoyu sorumluların derhâl cezalandırılmasını istemiştir. Bu sırada Türk devlet adamları, olaya itidalli yaklaşılmasını ve konunun araştırılacağını beyan etmiştir. Aynı dönemde ABD ve NATO yetkilileri, Türk makamlarından özür dilemiş ve konunun araştırılması için hemen araştırma komisyonları kurulması yönünde harekete geçmiştir. Muavenet Muhribinin vurulmasına yönelik olarak hazırlanan raporda, Saratoga Uçak Gemisi’nde bulunan personelin tatbikat sırasında verilen alarmı gerçek zannederek füzeleri ateşledikleri ve bunun sonucunda olayın meydana geldiği ifade edilmiştir. Olay sonucunda 8 Amerikan personeline uyarı cezası verilmiş ve konu çok fazla uzatılmadan dosya kapatılmıştır. Bu sırada ABD tarafından Türkiye’ye tazminat olarak sekiz adet savaş gemisi verilmiştir. Türk kamuoyu, yaşanan olayı iç ve dış basında çıkan haberler ekseninde değerlendirmiş ve Muavenet’in vurulmasında bir kasıt olup olmadığını tartışmaya açmıştır. Bu çalışmada, Türk-Amerikan ilişkilerinde önemli bir yeri olan Saratoga Uçak Gemisinin Muavenet Muhribini vurmasına Türk kamuoyu üzerinden bakılacaktır. Ayrıca konu, dönemin Türk basını ve kamuoyunda çıkan haberler üzerinden değerlendirilecektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.