Araştırmanın konusu, Orhan Pamuk’un romanlarında göç temasının nasıl işlendiğiyle ilgilidir. İnsanların, sosyal, siyasi, ekonomik ve ekolojik sebeplerle bir yaşam ünitesinden başka bir mekâna taşınmasını ifade eden göç, bireylerin ya da kitlelerin yeni kimliklere, yeni kültürlere açılmasını sağlayan toplumsal bir değişme sürecini yansıtmaktadır. Toplumsal değişme sürecinin göç-kültür-kimlik boyutunu inceleyen bu araştırma makalesinde, Nobel Ödüllü Yazar Orhan Pamuk’un yapıtlarında birçok defa ele aldığı göç ve göçlerin doğurduğu toplumsal ve kültürel sorunlar incelenmiştir. Öncelikle nitel bir araştırmaya dayalı çalışmada, doküman incelemesi veri toplama tekniği kullanılarak Pamuk’un yapıtlarında incelenen konuyla ilgili göç-kültür-kimlik ile ilgili anahtar kelimeler ve kavramlar tespit edilmiştir. Akabinde toplanan veriler anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde temalara ayrılarak sınıflandırılmıştır. Diğer aşamada betimsel analiz yöntemi kullanılarak toplanan veriler sosyolojik olarak yorumlanarak çözümlenmiştir. Bulgu olarak, Pamuk’un yapıtlarında göçlerin, yoksulluk, işsizlik, mekânsal gettolaşma, kimlik çatışması ve yabancılaşma gibi toplumsal olgularla ilişkilendirildiği görülmüş, göç eden kimselerin çoğunlukla erkek karakterler olduğu anlaşılmıştır. Genellikle ekonomik motivasyonlarla yapılan göçlere menfi bir toplumsal anlam yükleyen Pamuk’un, siyasi ve ideolojik sebeplerle göç etmek zorunda kalan karakterlere sıklıkla yer verdiği anlaşılmıştır.
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by at least two referees and confirmed to include no plagiarism. https://dergipark.org.tr/tr/pub/tarr
ÖzetGöç Sosyolojisi yapıtında aktüel toplumsal hareketlilik sürecinin dinamikleri ortaya koyulmuştur. Türkiye bağlamında göçleri, sebepler ve sonuçlar bakımından inceleyen yazar, tarihsel ve sosyolojik olarak göçlerin nasıl ortaya çıktığını göç teorileri temelinde incelemiştir. Göç hareketliliğini toplumsal değişme sürecinin bir yansıması olarak değerlendiren yazar, göçlerin sosyal, siyasi, ekonomik, demografik ve antropolojik sebeplerle ortaya çıktığı belirtmiştir. Göçü veren kaynak ülke ve göç alan coğrafi mekân arasında çok boyutlu toplumsal değişmenin ortaya çıktığını aktaran yazar, göçleri insanların kullanabileceği sosyal, ekonomik ve kültürel fırsatların sayısını artıran, nüfusun ve emeğin mekânda dağıtımını etkin kılan bir sosyal hareketlilik süreci olarak tanımlamıştır. Göçleri bu denli önemli kılan faktör ise, ulusal ve uluslararası toplumun sosyal, siyasi, güvenlik ve ekonomik ilişkileri bağlamında toplumsal ilişkilerini etkilemesi olmuştur. Göç fenomeni her şeyden önce bireylerin ya da kitlelerin yeni sosyoloji ve kimliklere açılmasını sağlayan sosyolojik bir hadisedir. Göçlerin çok boyutlu sebep ve sonuçları sadece göç güzergâhları üzerindeki ülkelerin gündemi değil aynı zamanda tüm ülkelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve sivil aktörlerin katılımları ile gelişen bir süreçtir.
Çalışmanın konusu, dünya çapında geniş bir okuyucu kitlesine sahip, Nobel Ödüllü Türk yazar Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi isimli yapıtında ataerkillik normlarının görünüm ve temsilleri ile ilgilidir. 2008 yılında yayımlanan Masumiyet Müzesi, 1970'li yıllar Türkiye'sinde azınlıklar, kültür ve kimlik çatışması, gelenek-modern ikilemi, statükoculuk ve toplumsal yapı gibi temaları içermektedir. Yapıt, namus, bekâret, ahlak, toplumsal cinsiyet ve ataerkillik kavramları açısından zengin bir veri kaynağı sunmaktadır. Çalışmada, tarama modeli kullanılarak geçmişte var olan konu, durum, bireyler kendi koşulları çerçevesinde betimsel olarak tanımlanmıştır. Tarama modeliyle toplanan veriler içerik analizi yöntemiyle incelenerek sosyolojik olarak derinlemesine yorumlanarak özetlenmiştir. İçerik analizi, sistematik olmayan doküman ve verilerin sistematik ve anlamlı bir bütün halene getirme işlemidir. Mevcut çalışmada anlam ve içerik bakımından benzerlikler taşıyan veriler temalarına ve anlamlarına göre sınıflandırılmış, aynı anlama ve benzer kodlara sahip veriler bir araya getirilerek temalar oluşturulmuştur. Bulgu olarak, Pamuk'un toplumsal yapı, gelenekler, ahlaki normlar, toplumsal cinsiyet normlarından beslenerek yaşam biçimleri üzerinden erkek egemenliğini ve ataerkil iktidarı tesis ettiği anlaşılmıştır. Karakterlerin üstlendikleri toplumsal roller ve eylem biçimleri bağlamında olayların nesnelerinin kadın karakterler olduğu, erkek karakterlerin hiyerarşik ve baskın bir tutumla temsil edildikleri anlaşılmıştır. Ayrıca kadın karakterlerin sosyal, mesleki ve ekonomik profillerinin erkek karakterlerden düşük düzeyde olduğu, modernlik, namus, bekâret ve ahlak kavramlarının tek yanlı kadın karakterler üzerinden sunulduğu görülmüştür. Yapıt, ataerkil normların görünüm ve temsilleri açısından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.