Background: The smart phone contains various mobile applications specifically targeting their contents, such as information, messages, e-mail, education and entertainment towards youths. Problematic and excessive smart phone usage can cause many health problems including anxiety, depression and sleep disorders. Aims: The aim of this study is to analyse the relationship between smart phone usage, sleep quality and depression. Methods: Eight hundred and four students who owned smart phones were given the Information Form, Smart Phone Addiction Scale-Short Version, Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI) and Beck Depression Inventory (BDI). The descriptive statistics, independent sample t-test, one-way ANOVA, correlation analysis and multivariate regression analysis were used for analysis data. Results: The mean age of the students in the sample was 20.93 ± 2.44. It comprised female (65.0%) and male (35.0%) students. All of the students used smart phones. The daily smart phone usage duration was 7.85 ± 4.55 hour. According to the multivariate linear regression analysis results, significant relationships were statistically determined in the positive way between the smart phone addiction and PSQI point ( p < .01) and BDI point ( p < .01). Conclusion: Consequently, a relationship exists between smart phone usage, poor sleep quality and depressive symptoms in university students. The university students, whose depression point is high and sleep quality is poor, should be followed up with regarding the smart phone addiction.
The aim of this research is to determine the relationship between the spiritual well-being levels of individuals with chronic diseases and their fear levels of COVID-19 during the COVID-19 pandemic. The study was designed and conducted as cross-sectional and correlational research. The research was conducted with 323 individuals with chronic diseases living in Iğdır city located in the Eastern Anatolia Region of Turkey between the dates 05 th of June of 22 nd of June of 2020. Data were collected using a personal information form, Spiritual Well-Being Scale (FACIT-Sp), and Coronavirus Fear Scale (C19P-S). Mean, percentile distributions, and Pearson Correlation Analysis were used to analyze the data. It was determined that total score average of the participants on the FACIT-Sp was 28.94±5.61, and it was 59.43±16.71 for the C19P-S. It was determined that individuals' spiritual well-being and fear of COVID-19 mean scores were moderate, while meaning, peace, and faith sub-dimension domains were above the moderate level. In addition, it was indicated that the psychological and social fear levels of were above the average, and their somatic and economic fear levels were below the average.A negative significant relationship was found between the levels of meaning, faith and peace in the spirituality sub-dimensions of individuals with chronic diseases and the fear of coronavirus. It was observed that as individuals' spirituality increased, their fear of coronavirus decreased.It was recommended to provide telephone consultation service to individuals with chronic diseases during the pandemic to reduce their fear levels and inform them using mass communication methods.
Bu çalışma Koronavirüs pandemi sürecinin üniversite öğrencilerinde algılanan stres seviyelerini etkileyen etmenlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Metod: Çalışma, Ocak 2021 ile Şubat 2021 tarihleri arasında Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir üniversitesinin öğrencileri ile yürütülmüştür.Çalışma 728 öğrenci ile tamamlanmıştır. Çalışmanın anket formları "Google Formlar" ile düzenlenerek bireylere gönderilen bağlantı linki ile toplanmıştır. Veri toplamada "Kişisel Bilgi FormunaAit Sorular", ile "Algılanan Stres Ölçeği (ASÖ)" kullanılmıştır. "Verilerin yorumlanmasındasıklık ve yüzdelik hesaplama, bağımsız gruplarda t testi ve tek yönlü anova testi kullanılmıştır". Bulgular: Öğrencilerin Algılanan streste 10.33±3.80, algılanan baş etmede 5.50±2.32 ve toplamda 15.84±5.19 puan ortalamasının olduğu belirlenmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunluğunun 21-23 yaş aralığında, kızlardan oluştuğu, gelir durumlarının kötü olduğu, herhangi bir kronik hastalığı olmadığı ve hayata umutlu baktıkları tespit edildi. Sonuç: Katılımcıların Algılanan Stres Ölçeği toplam puan ortalamaları orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş, cinsiyet, gelir durumu, evebeyn tutumu, hayata umutlu bakabilme ve öğrenim durumları ile algılanan stres düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.
Bu çalışmanın amacı, endüstriyel sosyal hizmet perspektifinden bakış ile mavi yakalı kadın çalışanların sorunları ile iş ve aile yaşam dengesi arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Bu çalışmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada Türkiye Şeker Fabrikalarında görev yapan 160 mavi yakalı kadın çalışana ulaşılmıştır. Çalışmada İş-Aile Yaşam Dengesi Ölçeği ve Çalışma Sorunları Anketi kullanılmıştır. Çalışmada parametrik testler sonucu elde edilen bulgulara göre çalıştıkları kurumda sorunlarıyla ilgilenen birileri olan mavi yakalı kadın çalışanların, olmayanlara göre daha az çalışma sorunları yaşadığı görülmüştür. Ayrıca kurumlarında sorunlarıyla ilgilenen birileri olan mavi yakalı kadın çalışanların, sorunlarıyla ilgilenen birisi olmayan mavi yakalı kadın çalışanlara göre ailenin işe, işin aileye daha az olumsuz etkisi olduğu görülmüştür. Mavi yakalı kadın çalışanların iş-aile yaşam dengesi ve çalışma sorunları arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki vardır. Çalışanların iş-aile yaşam dengesi arttıkça çalışma sorunları azalmaktadır. Çalışanların çalışma sorunları arttıkça işin aileye, ailenin işe olumsuz etkisi de artmaktadır. Bu sonuçlar doğrultusunda endüstriyel sosyal hizmet bakış açısıyla mavi yakalı kadın çalışanların çalışma sorunlarının çözüme kavuşarak iş-aile yaşam dengesinin sağlanması noktasında profesyonel sosyal hizmet müdahalelerinin geliştirilmesi gerektiği ve kadın çalışanların işlerinin aileye, ailenin işe etkisini azaltmak için iş-yaşam dengesi konusunda hizmet içi seminerler verilmesi gerektiği önerilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.