Büyük ve Orta Boy ĠĢletmeler için Finansal Raporlama Standardı (BOBĠ FRS), bağımsız denetime tabi olup Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını (TFRS) uygulamayan Ģirketlerin (MSUGT'i uygulayan iĢletmelerin) isteğe bağlı olarak uygulayacakları finansal raporlama çerçevesidir. BOBĠ FRS seti, uluslararası muhasebe ve finansal raporlama uygulamalarıyla ve AB düzenlemeleriyle uyumlu olarak Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından hazırlanarak 29/07/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiĢtir. Bu tebliğe göre; Ģirketler 01/01/2018 tarihi ve sonrasında baĢlayan hesap dönemlerinde gerçeğe uygun, ihtiyaca uygun ve karĢılaĢtırılabilir bilgi sağlamak amacıyla münferit ve konsolide finansal tablolarını BOBĠ FRS'ye göre hazırlamaları gerekmektedir. Yapılan bu çalıĢmada, ilk olarak BOBĠ FRS'yi uygulayacak olan Ģirketlere iliĢkin genel bir değerlendirme yapılmıĢtır. Ardından, Ģirketlerin bilançolarında önemli bir paya sahip olan maddi duran varlıkların (MDV) BOBĠ FRS'ye göre muhasebeleĢtirme esasları ele alınmıĢtır. Bu kapsamda çalıĢmanın amacı, BOBĠ FRS açısından maddi duran varlıklara iliĢkin ilk kayda alınma, muhasebeleĢtirilme ve bu varlıklarla ilgili amortisman ve değer düĢüklüğü konularını ayrıntılı Ģekilde açıklamaktır.

Groups formed by individuals born at about the same time and possessing common characteristics are called generations. Generations are basically categorized as traditionalists, baby boomers, generation X, Y and Z. Individuals born between the years 1980-2000 fall into the category of generation Y and they have been the subject of research in numerous recent studies. The main elements that play a role in the effectiveness of the educational process are the characteristics and the interest levels of the students. The developments experienced at the social level through technology also change the habits of learning along with the characteristics of the individuals. The structure of accounting science is basically composed of body of rules and like other fields, the science of accounting is affected from this change at the instructor-learner level. When technology use, habits, mobile and mobility perceptions of generation Y are considered, there are likely to be some special cases between accounting education and this generation.

Özetİşletmeler, yoğun rekabet koşullarında varlıklarını devam ettirebilmek için birçok strateji uygulamak durumunda kalmaktadır. Bu stratejiler arasında halka açılma, özelleştirme, birleşme ve satın almalar, kredi çekme, portföy çeşitlendirme vb. sayılabilir. İşletme sahiplerinin veya yöneticilerinin bu işlemleri gerçekleştirme noktasında karşılaştıkları en önemli problem, işletmelerinin gerçeğe en uygun değerini belirlemektir. İşletme değerini belirleme aşamasında WACC, CAPM, ROIC ve NOPLAT değerlerinin hesaplanmasında kullanılan formüllerin varsayımlara dayanması, genel kabul görmüş formüllerin olmaması objektif değerleme yapılmasını zorlaştırmakta ve karmaşaya neden olmaktadır. Bu nedenle yapılan çalışmada gerçek veriler kullanılarak bu değerlerin nasıl hesaplanacağının gösterilmesi amaçlanmıştır.

COVID-19 ile birlikte yaşamlarımıza giren kısıtlama kuralları çerçevesinde okullar kapatılmış ve uzaktan eğitime geçilmiştir. Dolayısıyla salgın, diğer sektörlerde olduğu gibi eğitim sektöründe de dijitalleşmeyi hızlandırmıştır. Öğretmenler ve öğrenciler olarak zorunlu uzaktan eğitime hazırlıksız yakalandığımız bu süreçte, eğitimin aksamadan devam etmesinde teknoloji kullanımı önemli rol oynamıştır. Bu süreç eğitmenlere, dijitalleşme yolundaki mevcut durumu tespit ederek, gelecekte yaşanacak gelişmelere karşı eğitimde hangi adımlar atılması gerektiğini göstermiştir. Bu bağlamda çalışma, salgın ile hızlanan eğitimde dijitalleşme ve uzaktan muhasebe dersleri hakkında muhasebe öğrencilerin görüşlerini anket yoluyla tespit etmeyi amaçlamaktadır. Ankette yer alan ifadelerle, muhasebe dersini alan öğrencilerin dijitalleşme ve uzaktan muhasebe eğitimi hakkında tecrübelerine, hislerine ve görüşlerine odaklanılmıştır. Çalışmada öğrencilerin uzaktan eğitim sisteminin sağlamış olduğu esnekliği sevdikleri, ancak sistemde eğitmen ve öğrenciler arasındaki etkileşimin sınırlı olmasından dolayı yüz yüze eğitimi tercih ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışma, eğitimde mevcut durumun tespit edilmesi, muhasebe öğrencilerini geleceğin dijitalleşen muhasebe mesleğine göre yetiştirme ve istihdam imkanlarını artırabilmek için teknolojinin eğitime entegre edildiği öğretme-öğrenme modelleri geliştirme konularında önerilerde bulunarak literatüre katkıda bulunmaktadır.

No abstract