Ekonomik aktiviteler gerek üretim gerekse tüketim yönünden büyük ölçüde ulaştırma sektörüne bağlıdır. Bu durum insan ve malların taşınmasında ve temel insan ihtiyacı haline gelen bağlantı ve hareketliliğin sağlanmasında sivil havacılık sektörünü giderek daha önemli hale getirmektedir. Bu çalışmada Türk sivil havacılık sektörü ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki havacılık operasyonu bazında gösterge kullanılarak incelenmiş olup Türk tesciline kayıtlı havaaraçlarının yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği tekil operasyon (konma) sayısının gayri safi yurt içi hasıla üzerindeki etkisi Johansen eşbütünleşme analizi ve Vektör Hata Düzeltme Modeli ile araştırılmıştır. Çalışmanın veri setinde 1971-2019 yılları arasında yıllık bazda 49 gözlem yer almaktadır. Çalışmada Türk tesciline kayıtlı havaaraçlarının yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği tekil operasyon (konma) sayısı ve gayri safi yurt içi hasıla arasında uzun dönemli bir dengeyi ifade eden eşbütünleşme ilişkisi tespit edilmiştir. Ampirik sonuçlara göre 1971-2019 yılları arasında Türk tesciline kayıtlı havaaraçlarının yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği tekil operasyon (konma) sayısının gayri safi yurt içi hasıla üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır.

In this study, the effect of the number of tourists experiencing hot air balloon rides in Cappadocia on Turkey's international tourism incomes was examined using ARDL bounds test and Granger causality test. The dataset includes 60 observations on a monthly basis between 2015 and 2019. In the study, a cointegration relationship, which expresses a long-term balance between the number of tourists experiencing a hot air balloon ride in Cappadocia and Turkey's international tourism incomes, has been determined. According to the findings of the study, it has been determined that the number of tourists experiencing hot air balloon rides in Cappadocia has a significant positive effect on Turkey's international tourism incomes in both the long and short term. In addition, according to the Granger causality test, a bidirectional causality relationship was determined between the number of tourists experiencing hot air balloon rides in Cappadocia and Turkey's international tourism incomes.

The creation of new products and production processes through innovation is possible with advanced technologies. In this context, R&D activities are needed while developing the production structure and methods currently used. The fact that countries have the power to produce a technology on their own and to export this technology positively affects economic growth. In the research, the effect of R&D activities carried out by universities in Turkey on economic growth was examined using ARDL approach and Granger causality test. The dataset includes 30 observations on an annual basis between 1990 and 2019. In the research, it was revealed that a 1% increase in R&D expenditures increased Turkey's GDP by 0.27%. In addition, bidirectional causality relationship was determined between R&D activities and GDP.

In this study, the effect of revenue passenger kilometer, passenger load factor and number of revenue passengers, which are among the commonly used operational performance indicators, on the return on equity was examined by ARDL model specifically for Turkish Airlines. The data set includes 40 observations on a quarterly basis between 2010 and 2019. The study suggests that the passenger load factor has a significant effect on the return on equity. It has been revealed that the revenue passenger kilometer has a low negative effect on the return on equity, and number of revenue passenger has a low positive effect on the return on equity. Empirical results show that when the increase in the number of revenue passenger is not supported by passenger load factor, in other words, because of the flights where the breakeven point is not exceeded in terms of cost, it is evaluated that revenue passenger kilometer and the number of revenue passenger do not affect the return on equity positively.

Türkiye ekonomisindeki dış ticaret dengesinin ithalat bağımlılığını sürekli kılacak şekilde bozulmasında teknoloji ithalatının payı azımsanmayacak kadar fazladır. Birçok ülkenin dış ticaret açığını arttıran insansız hava araçlarının (İHA) kullanımı ve üretimi dünya genelinde her geçen gün artmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye'de kayıtlı insansız hava aracı sayısı ve pilot sayısı ile ithalat arasındaki ilişki VAR modeli ile incelenmiştir. Veri seti, 2017-04 ile 2020-04 dönemi arasında aylık bazda 37 gözlemi içermektedir. Çalışmada, kurulan VAR modeli ile etki-tepki ve varyans ayrıştırma analizi sonucunda, ithalatta meydana gelen bir standart hatalık şok karşısında, insansız hava aracı sayısı ve pilot sayısının istatistiksel olarak anlamlı tepki vererek düştüğü ortaya konulmuş olup ithalatta meydana gelen değişimlerin %3,02'sinin insansız hava aracı sayısından kaynaklandığı, %0,19'unun ise pilot sayısından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Diğer yandan, insansız hava aracı sayısındaki değişimlerin %14,43'ünün ve pilot sayısındaki değişimlerin %8,81'inin ithalattan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Ayrıca değişkenler arasındaki nedensel ilişkinin ortaya konulmasına yönelik yapılan Granger nedensellik testi sonucunda, değişkenler arasında %5 anlam düzeyinde nedensellik ilişkisi bulunamazken ithalattan, İHA sayısına doğru %10 anlam düzeyinde Granger nedenselliği saptanmıştır. Elde edilen bulgulara göre, gerek insansız hava aracı sayısı gerekse pilot sayısı ithalatı arttırmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'nin insansız hava aracı sektörü özelinde dış ticaret fazlası vermesi hedefiyle yerli üretimin desteklenmesi ve Teknofest (Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali) gibi araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır.