Kalça kırığı gibi ortopedik patolojiler yaşlı popülasyonda sıklıkla görülmektedir. Hasta sayısındaki artış yüzünden, kalça kırığı nedeni ile tedavi gören hastalarda ağrı yönetimi daha önemli hale gelmektedir. Biz bu çalışmada, spinal anestezi için verilen pozisyon sırasındaki ağrıyı gidermek için kullanılan, 2 farklı periferik blok yöntemini, etkinlik ve hasta memnuniyeti açısından karşılaştırdık. Yöntem: Çalışmamız tek merkezli, prospektif, randomize, çift kör bir çalışma olarak planlandı. Her biri 60 yaşın üstünde, American Society of Anesthesiologists (ASA) skalası 1-3 arası olan 59 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar, fasya ilyaka kompartman bloğu (FICB) (Grup 1) ve Femoral sinir bloğu (FNB) (Grup 2) olarak iki gruba ayrıldı. Bulgular: Tam duyusal blok gelişen hasta oranı FNB grubunda daha yüksekti (FNB'de %73.3, FICB'de %44.8). Ancak tam blok gelişme sürelerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. (FICB grubunda 16.2±3.7 ve FNB'de 14.8±3.6). Çalışmamızda, her 2 grubun da vizüel analog skorunu (VAS) düşürmede etkili olduğunu bulduk (2 grupta da yaklaşık 5 puan düşüş mevcuttu). Hasta memnuniyeti açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmasa da FNB grubunda diğer gruba kıyasla daha yüksek memnuniyet oranı izlendi. Sonuç: FNB de FICB gibi nöroaksiyel blok uygulamaları sırasında ortaya çıkan pozisyon ağrısını gidermek için kullanılabilecek bir yöntemdir.
Çoklu travma hastalarının sağkalımında erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir. Deneyimli hastanelerde klinikler arasında gelişmiş koordinasyon ve başarılı bir multidisipliner yaklaşım ile hastalar hayatta tutulabilir. Hastanemize araç içi trafik kazası sonrası getirilen genç bir multitravma hastasında hızlı ve etkin müdahale sonrası aldığımız yüz güldürücü sonucu paylaşmak istedik.
Amaç: Hipofiz adenomu için endoskopik transsfenoidal hipofiz cerrahisi geçiren hastalarda intraoperatif dönemde ortaya çıkan hemodinamik instabilite önemli komplikasyonlara yol açabilir. Bizim amacımız bu hastalarda hemodinamik instabilitenin prevalansını ve onunla ilişkili risk faktörlerini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Endoskopik transsfenoidal hipofiz cerrahisi geçiren hastalarda intraoperatif dönemde ortaya çıkan bradikardi, hipotansiyon ve hipertansiyon kaydedildi. Yaş grupları, ASA sınıfı, tümör tipi ve anestezi metoduna göre hemodinamik instabilite dağılımı belirlendi. Bulgular: Toplam 323 hasta çalışma kriterlerini karşıladı. Ortalama yaş 46,88±13,91 ve %54,5'i kadın cinsiyette idi. Intraoperatif dönemde 137 hastada bradikardi (%42.41), 57 hastada hipotansiyon (%17,65) ve 5 hastada hipertansiyon (%1,55) tespit edildi, 51 yaşın üzerindeki hastaların tamamında hemodinamik instabilite görüldü. ASA III olarak sınıflandırılan hastalarda ASA I ve ASA II'ye göre daha fazla oranda hemodinamik instabilite görüldü (p<0.05). Postoperatif dönemde yoğun bakıma transport edilen 18 hastanın tamamı 61 yaş ve üzeri hasta grubunda idi. Non-functioning tümör olan hastalarda functioning tümöre sahip olanlara göre hemodinamik instabilite oranı daha yüksekti. Sonuç: ETSS sırasında hemodinamik instabilite oranı yaşlılarda, ASA III sınıfında ve çalışmayan tümörlerde daha yüksektir. Bu hastalar dikkatle planlanmış bir anestezi yönetimine ihtiyaç duyar.
Objective: This double-blinded, randomized, prospective study compared 3 different concentrations of bupivacaine using the same total volume for ultrasound-guided infraclavicular block applied in the upper extremity surgery. Methods: This clinical trial was conducted on 150 patients aged between 18-65 years who underwent elbow, forearm, wrist, or hand surgery. The patients were equally and randomly distributed into three groups (n=50). Under ultrasound guidance, the first group received 20 mL of 0.5% bupivacaine, the second group 20 mL of 0.375% bupivacaine and the third group 20 mL of 0.25% bupivacaine injected into the brachial plexus cords. The onset time of sensory and motor block, surgical compliance time (SCT), motor block score at SCT, additional requirement for anesthetic and analgesic agents, sensory and motor block regression time, patient and surgeon satisfaction were recorded. Results: The onset of sensory block, motor block and SCT were significantly longer in the 0.25% bupivacaine group than the other groups (p≤0.05). Motor block score at SCT was also lower in the 0.25% bupivacaine group. The earliest sensory-motor block regression time and requirement for analgesia were recorded in the 0.25% bupivacaine group. The patient and surgeon satisfaction was not different between groups. Conclusion: Although 0.25% bupivacaine concentration is disadvantageous as a result of this data, it can be preferred in patient groups in which full motor block is not wanted due to effective sensory blockade which is important for early postoperative motor examination and planning of physiotherapy.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.