Pulmonary alveolar microlithiasis (PAM) is a rare, chronic lung disease characterised by extensive intra-alveolar calcium and phosphorus deposition throughout the parenchyma of both lungs. The etiology and pathogenesis of the disease is unclear. In our case, PAM with pregnancy was presented; respiratory distress had been observed during the first and second trimesters. In the following weeks, premature activity developed and the foetus was not able to stay alive. This is the third case of PAM in pregnancy described in the literature. A 36 year-old female was referred to our emergency department complaining that she had suffered from dyspnoea on a couple of occasions since the first trimestry of her last pregnancy. On suspecting a pulmonary embolism, dynamic thorax multidetector computed tomography (MDCT) was performed after the delivery. MDCT revealed typical PAM findings. In PAM, radiological signs are not compatible with clinical symptoms; thus, the clinical symptoms are not as dramatic as imaging findings. However, it should be taken into consideration that this disease, with no effective treatment, may rarely progress into end stage pulmonary disease due to conditions which alter pulmonary functions, such as pregnancy.
ÖZ “Türk” kelimesinin anlamı üzerine birçok bilim insanı çalışma yapmıştır. Bu çalışmalarda çeşitli görüşler öne sürülse de bilinen yazılı ilk metinlerimiz olan Orhun Yazıtlarında “millet” anlamını ifade ettiği görülmektedir. Türk kelimesinin “Türkçenin çeşitli lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse” anlamının yanında “güzel, güçlü, yiğit” gibi anlamlarda da eserlerde yer aldığı bilinmektedir. Farklı kültürlere ait eser ve sözlüklerde (özellikle Fars ve Arap kaynakları) de “Türk” kelimesinin çeşitli anlamların yanında “sevgili” anlamıyla birçok eserde karşımıza çıkmaktadır. Bu olumlu anlamların yanında kelimenin olumsuz/menfî kullanımları da mevcuttur. Tespit edebildiğimiz kadarıyla Türk kelimesinin olumsuz anlamlarda kullanılması 15. yüzyıla ait eserlerden itibaren başlamıştır. Bazen tamlamayla “türk-i bī-rāh” şeklinde, bazen Farsça ek alarak “türkāne” şeklinde, bazen de sadece isim olarak “köylü; kaba” anlamında kullanımları görülmektedir. 17. yüzyıl hiciv şairi Nef’î, Sihâm-ı Kazâ’sında yer alan çok sayıdaki beyitte Türk kelimesini bir aşağılama unsuru olarak kullanır. Bu çalışmada Nasreddin Hoca fıkralarında geçen “Türk” kelimesinin olumsuz/menfî (pejorative) anlamlarda kullanılması incelenecektir. Çalışmamıza esas teşkil eden eser, Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi BY7297 numarasıyla kayıtlı Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn adlı yazmadır. Kütüphane kayıtlarından eserin hicri 1292 yılında (1875-1876) vakfedildiği anlaşılsa da eserin istinsah tarihi ve müstensihi belli değildir. Ancak bağışlanma tarihi (1875-1876) dikkate alınarak istinsah tarihinin 1800’lü yılların başı olması muhtemeldir. Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn adlı yazmada yer alan fıkralar taranarak Türk/Türkmen kelimelerinin geçtiği latifeler tespit edilmiştir. Daha sonra bu latifeler Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisi Cengiz Aytmatov Dil ve Edebiyat Enstitüsü'nün el yazması koleksiyonu 007 numarada kayıtlı olan ve başı-sonu eksik basma eserdeki latifelerle karşılaştırılmıştır. Dolayısıyla aynı döneme ait Batı ve Doğu Türkçesiyle kaleme alınmış Nasreddin Hoca fıkraları Türklük algısı yönüyle karşılaştırılmıştır. Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn adlı yazmada “Türk” ve “Türkmān” tipinin yer aldığı altı fıkra, mezkur basma eserdeki latifelerle karşılaştırılmıştır. Bu latifelerin dili, geç dönem Çağatay Türkçesine aittir. Dolayısıyla Batı Türkçesi (Hikâyât-ı Hoca Nasreddîn) ve Doğu Türkçesinde yer alan fıkraları, Türk tipi üzerinden karşılaştırılmasını uygun bulduk. Cengiz Aytmatov Dil ve Edebiyat Enstitüsü 007 numarada kayıtlı geç dönem Çağatay Türkçesiyle yazılmış Nasreddin Hoca (Efendi) latifelerinde Türk tipi bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tipin Anadolu sahasındaki Nasreddin Hoca fıkralarında bulunduğunu, Doğu Türkçesiyle yazılmış fıkralarda yer almadığını görmekteyiz. Her ne kadar Doğu Türkçesinin coğrafyasında Türk kelimesinin menfî anlam içeren kullanımlarını Nevâyî’de görmüş olsak da bu kullanımın sınırlı olduğu, Anadolu Türkçesindeki kullanımının daha yaygın olduğunu söylemek yerinde olacaktır.
A great number of works have been created as instances of the joke/quip genre of oral tradition in almost all Turkish dialects with the character of Nasreddin Hodja, who is known not only in Western and Eastern Turkic languages but also all over the world. This study evaluates jokes included in the manuscript registered under No. 007 in the manuscript collection of the Chinghiz Aitmatov Institute of Language and Literature of the National Academy of Science of the Kyrgyz Republic, which is missing pages from the beginning and the end. Due to those missing pages, we do not know the date of publication. However, the language of the jokes belongs to Late Chagatai Turkish. In this study, we address the linguistic features of the Nasreddin Hodja jokes in the manuscript. The jokes contain certain sound changes because the language they were written in was experiencing a transition period. It can be said that the text was written during the transition period from Chagatai Turkish to Uzbek Turkish. An example from Uzbek Turkish has also been identified in relation to this situation (plurality 1st person imperative suffix -eylük/ -ylük). In addition, the affix +nI, which we encounter in recent Chagatai Turkish texts, is also found in the text. The conclusion of this work scrutinizes the linguistic material at hand.
The word Yarlık has been used for centuries in the written texts of both Turks and Mongols in the sense of 'command, order, edict'. The orders of the first Mongolian khan are verbal. The idea of writing orders over time emerged through Uyghurs. The fact that the scribes were mostly Uyghur Turks paved the way for the Uyghur language to increase its influence especially in the Altin Orda state. Edicts are historical documents that can be accessed in many subjects such as the language of the period they were written on, on the one hand, and its social structure, geography and culture. Especially the trophies regarding the Altin Orda state shed light on the history of that period. The yarns, which preserved their existence in the state tradition of the Turks, were also taken into consideration by Yarkend inns as a registration document. In this article, four texts of the Yarkend Khanate that existed in the history scene between 1514-1696 were obtained from Harvard University Houghton Library records and presented to the attention of researchers. These four halves were removed in the name of Muhammed Han (1591-1609), Şücaüddin Ahmed Han (1609-1619), Abdullah Han (1636-1667) and Muhammed İsmail Han (1670-1680), who had been the Yarkend Khanate, and sealed according to the Turkish calendar with 12 animals. The language of the yarns is heavy. Turkish word numbers are also low. However, although the number of Turkish words is low, many words belonging to this culture have been used, especially in the rivers containing orders given for waterways, rivers and their branches. In addition, many titles, place names and words about social life used by the Turks living in Yarkend and its surroundings at the time of writing were also included in the competitions. In the study, notes about the words and structures that have the term we encounter in the texts are given. The text of the four halves we used in the review was added to the end of the study.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.