Bu çalışma, özellikle kitle iletişim araçlarının yeni versiyonlarıyla birlikte hayatın öznesi haline gelen görünerek var olmanın, dolayısıyla dijital-sanal kitle kültürünün Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde okumakta olan öğrenciler üzerindeki etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. “Sibernetik sosyalleşme”ye maruz kalan gençler bir nevi Baudrillard’ın simülasyon evreninde aslında kimsenin kimseyi duymadığı, görmediği, umursamadığı bir ortamda kendisini fark ettirebilmenin yolunu/yollarını aramaktadırlar. Bu süreçte fenomenler özelinde özgünlük ve görünürdeki gerçeklik gibi algılar altında diğerlerinden farklılaşmaya çalışan gençlerin çeşitliliği azaltan çevrimiçi niş grupları ortaya çıkardığı söylenebilir. Dolayısıyla bu da fenomenlerin kendi sunumlarını (tüketime yönelik veya diğer) medya endüstrisinde elde tutulması gereken niş izleyicilere göre uyarlamalarını gerekli kılmaktadır. Böyle bir sanal atmosferde, nicel yöntemde anket tekniği kullanılarak yapılan çalışmanın örneklemine giren gençlerin sosyo demografik değişkenlere göre dindarlık tutumları, sosyal medya fenomenlerinin onaylanma düzeyleri ve sosyal medyada gösteriş tüketimi eğilimi gibi problemler önemli görülmüştür. Bu doğrultuda tesadüfi yöntemle belirlenen katılımcıların fenomenlerle belirlenen problemler dahilinde yeni medyanın yeni iletişim yoluyla karşılıklı etkileşime girdikleri görülmektedir. Bu etkileşimde yaşanan değişimler ise çalışmanın değişkenlerine paralel farklılaşmaktadır. Bu değişkenler içerisinde sosyo-demografik özellikler ise önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çalışmada birlikte eğitim gören Suriyeli ve Türk orta öğretim öğrencilerinin uyumuna, din ve değerler eğitiminin etkisi incelenmiştir. Orta öğretim çağında olan katılımcılar, çocukluk döneminde göç etmiş ve gençliğini burada geçirmektedir. Katılımcıların bu özel durumları nedeniyle uyum açısından kendinden önceki ve sonraki kuşaklardan farklı olacağı düşüncesinden hareket edilmiştir. Bu bağlamda MEB tarafından uyum için Türk ve Suriyeli öğrencilerin aynı okula devam etmesi kararının alınması sosyal uyumun kaynağı sayılabilecek değer konsensüsü üzerine odaklanmayı gerektirmiştir. Değerlere referans olması ve okullarda din eğitiminin değerler eğitimini destekleyici şekilde verilmesi dolayısıyla uyumu sağlayan değer konsensüsü ile din ilişkisi üzerine odaklanılmıştır. Araştırmada literatür taramasının yanı sıra okullarda ve şehirde yapılan gözlemler ve yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile katılımcılardan elde edilen veriler kullanılmıştır. Katılımcılara uyum üzerinde etkili olabilecek temel değerlerden, dayanışmanın din ile ilişkisine yönelik sorular yöneltilmiştir. Birlikte eğitim alma açısından okulun ve özellikle değer yüklü davranışa örneklik göstermeleri açısından öğretmenlerin uyuma katkı sağladığı; ancak öğrencilerin birlikte yaşamayı bir mecburiyet olarak değerlendirdikleri sonuçlarına ulaşılmıştır.
Bu çalışmanın amacı zamanın felsefesinden, tarih incelemelerinden, sosyal bilimlerinden ve şartlarından önemli derece etkilendiği düşünülen Marx’ın fikirlerinin daha sonraki Marxist teorilere ilham olması yönüyle tartışarak büyük anlatı açısından Marx’ı takip eden Neo-Marxist kuram/ları kültür ve mekân çözümlemeleri özelinde ele almaktır. Toplumsal eylemin genel karakteristikleri ve toplumsal sistemlerin tarihsel çeşitleriyle ilgilenen Max, her türlü toplumsal görüngüyü toplumla doğa arasındaki (tarihsel olarak değişen) ilişki ekseninde ele almaktadır. Toplumlar sosyal sınıfın devrimci özneliğinde, farklı toplum türlerine dönüşürken uzlaştırılamaz değişim dinamiklerini de içerisinde barındırırlar. Bu değişime neden olması açısıyla diyalektik ilişkinin, kendi mecrasında ilerleyen kapitalizmin belli bir doygunluktan sonra işçi devrimine sebep olabilmesi için bilince yaptığı vurgu Marx’ın teorisini ekonomik indirgemecilikten (direk yaşamın maddi üretimine odaklansa da) uzaklaştırmaktadır. Marx’ın teorisini Neo-Marxisme dönüştüren dinamikler içerisinde toplum çözümlemelerinde diyalektik ilişkinin korunması gerektiği, bilincin bu teoride ihmal edilemeyeceği, değişen şart ve zamanla birlikte üst yapı unsurlarının daha belirleyici hale geldiği hatta aralarındaki farkın kaybolduğu ve özellikle de bu kuramın neticede eleştiri teorisi olduğu gibi bir dizi Marx’ı yorumlayan ve zaman zaman da onu aşan görüşler gösterilebilir. Konunun sınırlılığı içerisinde Mark’tan Neo-Marxisme büyük anlatının değişimi ele alınırken eleştirel teorinin kültür çözümlemeleriyle Neo-Marxçı mekân analizleri ayrıca ele alınmıştır. Tarihsel bir çözümleme yaparken amaç ayrıca kültür ve mekânın da öne çıkarılmasında Neo-Marksizmin umutsuzlukla umut arasında değişen toplum çözümlemelerinin boyutunu da ortaya çıkarmaktır. Literatür taramasına dayanan bu çalışmada Neo-Marxist teorinin Marxismden ilhamla eleştirel değişim okumaları sosyoloji bağlamında belli başlı kategorilerde irdelenmiştir. Neticede Marxın kuramının öngörülerini aşan ileri kapitalist toplumların eleştirel çözümlemelerinde Neo-Marxist kuramların belirleyiciliği görülmektedir. Yeni toplum çözümlemelerinde de Neo-Marxist teorinin sağlayacağı verilerin olanı anlamada katkı sağlayacağı umulmaktadır.
This study aims to analyze the " French Islam", which can be considered as a projection of "European Islam", through ongoing studies and discussions. Therefore, with the qualitative descriptive discourse analysis method, it has been tried to reveal the recent attacks that we can evaluate in the religious fundamentalist category and the shaping of "French Islam" in the spiral of Islamophobia, which is gradually increasing in the West and therefore in France. As a result, Muslims here, on the one hand, are affected by both the cause and the result of the religious attacks shaped in the world of chaos (narrow in diameter but wide in effect), on the other hand, they get their share from France's view of the "other", which is also shaped by its colonial past, and this country's current tangle of problems. As a matter of fact, French Islam, which helps the current government's internal and external problems to disappear on religious grounds, is thought of as a way for Muslims to take part in the "republican table" (the transformation of the other into us), but when we look at the dynamics in this country, it stands as a difficult project to achieve. However, the rising oppression of the far right, terrorism, "new racism" that goes beyond classical racism, xenophobia, etc. Despite the pressure of eventsprocesses and narratives that undermine coexistence, it is considered essential for both sides to achieve the "other France". Although the sincerity of the state is doubtful and it is a religious project to keep Muslims as the "exotic other", in my opinion, Muslims should contribute more to this process, considering that French Islam will open the door to human-based meeting as a process of accepting itself on the basis of equal citizenship.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.