Crop output is directly impacted by infections, with fungi as the major plant pathogens, making accurate diagnosis of these threats crucial. Developing technology and multidisciplinary approaches are turning to genomic analyses in addition to traditional culture methods in diagnostics of fungal plant pathogens. The metagenomic next-generation sequencing (mNGS) method is preferred for genotyping identification of organisms, identification at the species level, illumination of metabolic pathways, and determination of microbiota. Moreover, the data obtained so far show that this new approach is promising as an emerging new trend in fungal disease detection. Another approach covered by mNGS technologies, known as metabarcoding, enables use of specific markers specific to a genetic region and allows for genotypic identification by facilitating the sequencing of certain regions. Although the core concept of mNGS remains constant across applications, the specific sequencing methods and bioinformatics tools used to analyze the data differ. In this review, we focus on how mNGS technology, including metabarcoding, is applied for detecting fungal pathogens and its promising developments for the future.
B u çalışmanın amacı, Phaseolus vulgaris L.'nin (Yunus-90) yaprak, kök ve gövde özütlerini kullanarak gümüş nanopartiküllerini (AgNPs) sentezlemek ve antifungal aktivitelerini ölçmektir. Bu bağlamda, hazırlanan AgNP'ler UVvis, FT-IR, TEM, SEM ve DLS teknikleri kullanılarak karakterize edilmiştir. Ardından hem sentezlenen hem de ticari olarak satın alınan AgNP'lerin Colletotrichum sp., Fusarium oxysporum, Fusarium acuminatum, Fusarium tricinctum, Fusarium graminearum, Fusarium incarnatum, Rhizoctonia solani, Sclerotinia sclerotiorum ve Alternaria alternata'ya karşı antifungal aktivitesi; (i) agar kuyu difüzyonu, (ii) mantar kolonisinin morfolojik çeşitliliği, (iii) hif inhibisyonu ve (iv) minimum inhibisyon konsantrasyonu (MIC) analizleri ile araştırılmıştır. Yaprak özütlerinden türetilen AgNP'ler, kök ve gövde özütlerinden hazırlanan AgNP'lere göre önemli ölçüde yüksek antifungal aktivite sergilemiştir. Ticari AgNP'ler ayrıca bu araştırmada sentezlenen yeşil eşdeğerlerinden daha düşük antifungal aktivite göstermiştir. Ayrıca, sentezlenen AgNP'lerin düşük (~ 50 μg/ mL) konsantrasyonunun bile Fusarium tricinctum ve Colletotrichum sp'nin gelişimini baskılamada etkili olduğu bulunmuştur.
Nanoteknoloji, kullanım alanı her geçen gün artan bir fenomen haline gelmiştir. Nanopartikülerin kullanımı gittikçe yaygınlaşmakta ve önem kazanmaktadır. Nanopartiküller, özellikle tarımsal bilimlerde, yüksek kullanım potansiyeline sahiptir. Bitkilerin böcek ilaçlarına, herbisitlere ve patojenlerine karşı korunmasında önemli rol oynarlar. Ayrıca, bitki sinyalizasyonuda önemli görevler üstlenebilir veya nanosensör olarak kullanılabilirler. geleceğin teknolojisi olarak değerlendirilen, yeşil nanobiyoteknoloji çevre dostu ve sürdürülebilir olması açısından çok sık tercih edilmektedir. Biz bu çalışmada nanopartiküllerin tarımsal bilimlerdeki kullanım alanlarına odaklanıyor ve nanopartiküllerin önemini vurgulamayı amaçlıyoruz.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.