The 21 st century sustainable city requires the merging of urbanism with sustainable food systems. The challenges industrial food system separates people from their food sources. The design strategies for edible landscape are about re-inviting food back into the city and re-connecting people with their local/regional food system to promote a healthier lifestyle. Edible landscapes are a movement in transition and sprouting up as a response to the slow food movement and living a greener lifestyle. These urban agricultural landscapes are fast becoming iconic media darlings and are demonstrating that they are far more than growing vegetables and fruits on abandoned lots. Edible landscaping is the use of food plants as design features in a landscape. These plants are used both for aesthetic value as well as consumption. Edible landscapes encompass a variety of garden types and scales but do not include food items produced for sale. Edible landscaping is the practical integration of food plants within an ornamental or decorative setting. Using edibles in landscape design can enhance a garden by providing a unique ornamental component with additional health, aesthetic, and economic benefits. In this study; emergence of edible landscape, edible landscape design and maintenance, samples of edible landscape, productive plants, importance of edible landscaping for urban environments have been explained.
olayları, sokak hayvanları, suç tehlikesi ve tehdidi kullanıcının güvenlik algısını olumsuz etkilemektedir. Güvenli olmayan, suç tehlikesi ve tehdidi içeren kentsel açık-yeşil alanlar ise kullanıcılar tarafından tercih edilmez. Bu nedenle temel bir ihtiyaç olarak güvenlik, açık-yeşil alanlarda en önemli ihtiyaçların başında gelmektedir. Sosyal ve kültürel ihtiyaçların karşılanabileceği mekanlar olarak kentsel açık-yeşil alanlar, kullanıcılarına öncelikle güvenli mekanlar sunmalıdır. Daha sonra ise dinlenme, eğlenme, sosyalleşme ve ait olma ihtiyaçlarını karşılayacak mekanları ve kullanımları sunması beklenmektedir. Bu araştırmada; bir ihtiyaç olarak güvenlik kavramından yola çıkarak; kent güvenliği ve kentte güvenlik algısı, kentsel açık-yeşil alanlarda güvenlik algısı açıklanmıştır. Türkiye'de kentsel açık-yeşil alanlarda güvenliği sağlama uygulamaları anlatılmıştır. Güvenli mekanlar oluşturulması ve suçun önlenmesi için tasarım yaklaşımlarına değinilerek güvenli kentsel açık-yeşil alanlar için tasarımda göz önüne alınması gereken konular maddeler halinde açıklanmıştır. Bu çalışmadaki öneriler, daha güvenli açık-yeşil alanlar oluşturmak için peyzaj tasarımı ve tasarım rehberi geliştirmek amacıyla kullanılabilir.Anahtar Kelimeler: Açık-yeşil alan, emniyet, güvenlik, güvenlik algısı, kent güvenliği © Abstract Urban open-green areas are among the public spaces heavily used in the city. In most countries of the world people have spent some of the leisure time in the urban open-green areas. Urban open-green areas could make positive contributions to the users in terms of quality of life, social, cultural, economic and health, and sometimes they could also have negative effects. Spatial features, lack of maintenance, crowded, strangers, traffic, climate events, street animals, criminal danger and threat could occasionally have a negative impact on users' security perception. Open-green areas where contain insecure, crime danger and threat are not preferred by users. For this reason, security, as a basic human need, is at the forefront of the most important needs in open-green spaces. First of all, urban open-green areas should provide secure spaces to their users. Afterwards, it has been expected that urban open-green spaces should offer spaces and uses that will satisfy their needs for rest, entertainment, socialization and belonging. In this study; it has been explained the concept of security, urban security and perception of security in the city, perception of security in the urban open-green areas, design concepts for creation of secure spaces and preventing the crime. In Turkey, practices for providing security in urban open-green areas have been described. The topics that need to be considered in design have been explained for the more secure urban open-green spaces. The suggestions of this study could be utilized to develop landscape design and design guideline to create open-green areas that feel safer.
yılları arasında yaşanan modernleşme sürecini yönlendiren batılılaşma hareketi, başta devletin yönetimi olmak üzere eğitim, siyaset, sosyal, kültür, ekonomi ve yerleşimlere kadar her alanda kendini göstermiştir. Batılaşmanın etkileri, merkez-çevre ilişkili olduğu için öncelikle İstanbul'da yoğun olarak ön plana çıkmış; ancak Anadolu'daki kentlerde farklı düzeylerde de olsa yansımaları görülmüştür. Kentlerde mimariden sokakların fiziki yapısına; kent formundan açık-yeşil alanlara kadar kentin bütününde etkili olan değişimler yaşanmıştır. Siyasi dönüşümlerin kent mekanı üzerindeki etkileriyle yeşil alanların işlevi ve formu değişime uğramış; bu değişim ve dönüşüm yeşil alanlarda görünürlük kazanmıştır. Toplumsal dinamiklerin kent mekanına yansıdığı batılılaşma sürecinde batı tarzında yeni yeşil alanlar düzenlenmiştir. Fransa'daki Halk Bahçelerinden esinlenerek halka açık park ve bahçeler yapılmış; başta İstanbul olmak üzere diğer Osmanlı kentlerinde de yer alan bu bahçelere "Millet Bahçesi" adı verilmiştir. Bu çalışmada; geç Osmanlı döneminde yeşil alanlarda değişim ve batılılaşma etkisi ile farklı kentlerde halkın kullanımına sunulan Millet Bahçesi hakkında açıklama yapılmış; Osmanlı döneminde Konya'nın kentsel özellikleri ve Konya Millet Bahçesi hakkında bilgi verilmiştir.
ÖZModernizmle başlayan kentleşme olgusu küreselleşme, endüstrileşme, ticaret, turizm, ulaşım ve iletişim teknolojisindeki gelişmelerden etkilenmektedir. Özellikle modernizm ve küreselleşme sürecinde ortaya çıkan dinamikler, teknolojik gelişmeler, sosyal, kültürel ve siyasal uyum süreçleri, ekonomik politikalar doğrultusunda sermayenin kentsel gelişmeye yönlendirilmesi kentsel mekânların formunu çok fazla etkilemiştir. Bu etkileşim, özgünlük, yerellik, kent kimliği ve kent kültürünün kaybedilmesiyle birlikte aynılaşma sonucunu ortaya çıkarmıştır. Kentsel aynılaşma, farklı yerlerin giderek daha fazla birbirine benzediği bir süreç olup coğrafi konumlarına bakılmaksızın kasaba ve kentler arasında artan benzerliklere yol açmaktadır. Bu durum, kentlerde mekânsal algılamayı olumsuz yönde etkilemekte; insanlar diğer kentlere aşina olurken yaşadıkları kente yabancılaşmaktadır. Kentsel mekânlarla ilgili görsel algının ve mekân belleğinin oluşabilmesi için çeşitlilik ve farklılaşmaya ihtiyaç vardır. Bu bağlamda kentsel mekânda farklılığın ortaya koyulması ve kentsel mekâna çeşitlilik kazandırması açısından kentsel açık-yeşil alanlar oldukça önemlidir. Ancak kentsel açık-yeşil alanlar da kendi içinde aynılaşma sorunu ile karşı karşıyadır. Bu çalışmada; mekânsal aynılaşma olgusu Konya örneğinde kentsel açık-yeşil alanlar özelinde değerlendirilmiştir. Öncelikle kentsel aynılaşma kavramı, nedenleri ve sonuçları açıklanmıştır. İmar planları doğrultusunda Konya'nın kentleşme süreci ve kentsel açık-yeşil alanların gelişimi anlatılmıştır. Alanı 20.000 m 2 'den büyük olan kentsel açık-yeşil alanlar incelenmiş; Dünya'da kentsel aynılaşmaya neden olan faktörlerin açık-yeşil alanlardaki etkileri irdelenmiştir. ABSTRACTThe phenomenon of urbanization that started with modernism is affected by developments in globalization, industrialization, trade, tourism, transportation and communication technology. In particular, the dynamics, technological developments, social, cultural and political harmonization processes emerged during modernism and globalization period and directing the capital to urban development in the direction of economic policies, have greatly affected the form of urban spaces. This interaction, with the loss of authenticity, locality, city identity, and urban culture, revealed the result of uniformification. Urban uniformification is a process in which different places are becoming more and more similar, leading to increasing similarities between towns and cities, regardless of their geographical location. This situation affects spatial perception in cities in the negative direction; people are alienated from the city they live in while being familiar with other cities. There is a need for diversity and differentiation in order for the visual space and the memory of the urban spaces to be formed. In this context, urban open-green areas are very important in terms of revealing the difference in urban space and diversifying urban space. However, urban open-green areas are also face to face with the problem of becoming the sa...
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.