Bu çalışmanın amacı, çağrı merkezi çalışanlarının işte var olamama, iş tatminsizliği ve iş yükünün işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisini araştırmaktır. Çalışmanın diğer amacı ise, söz konusu kavramların demografik ve diğer değişkenlerle karşılaştırılmasına bakarak anlamlılık düzeylerini tespit etmektir. Bu doğrultuda çalışmada öncelikle işte var olamama, iş tatminsizliği, iş yükü ve işten ayrılma niyeti kavramları konusunda literatür araştırılmış olup sonrasında belirtilen ilişkilere yönelik hipotezler geliştirilmiştir. Araştırmada veri oluşturulan anket formu yoluyla toplanmış olup, toplam 114 çalışandan kullanılabilir anket verisi elde edilmiştir. Elde edilen verilere, SPSS 20 programında frekans, güvenilirlik, korelasyon ve regresyon analizleri uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda; a) işten ayrılma niyeti ile işte var olamama, iş yükü ve iş tatminsizliği arasında pozitif yönlü ve kuvvetli anlamlı bir ilişkinin b) işte var olamama, iş yükü ve iş tatminsizliğinin işten ayrılma niyetini üzerinde istatistiki olarak anlamlı bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlara göre, çalışanlarının işte var olamama, iş yükü ve iş tatminsizliğinin artması durumunda işten ayrılma niyeti düzeylerinin artacağı söylenebilir.
Öz: Bu çalışma iş-aile zenginleşmesinin, yaşam tatmini, kariyer tatmini ve iş yükü fazlalığı algısına etkisini ölçmeyi hedeflemektedir. Araştırma Isparta il merkezindeki banka çalışanlarının tamamını kapsamaktadır. Araştırmada anket tekniği kullanılmış, Süleyman Demirel Üniversitesi etik kurulundan 18.01.2022-21 tarih ve sayılı izin alındıktan sonra veriler kolayda örnekleme yoluyla elde edilmiştir. Çalışmaya 200 banka çalışanı katılmıştır.Araştırmada regresyon ve korelasyon analizi ve bağımlı değişkenin demografik özelliklere göre farklılık gösterip göstermediğini ölçmek üzere t testi uygulanmıştır. Toplanan verilerin analizinde SPSS 22.0 programından yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, iş-aile zenginleşmesinin; kariyer ve yaşam tatmini ile pozitif, iş yükü fazlalığı ile negatif yönde ilişkili olduğu görülmüştür. Regresyon analizine göre, işten aileye zenginleşmenin kariyer tatmini, yaşam tatmini ve iş yükü fazlalığı algısını etkilediği, aileden işe zenginleşmenin de kariyer tatminini, yaşam tatminini İş-Aile Zenginleşmesinin Yaşam Tatmini, Kariyer Tatmini ve İş Yükü Fazlalığı Algısına Etkisi 64 Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi ve iş yükü fazlalığı algısını etkilediği görülmüştür. Ayrıca iş-aile zenginleşmesinin, banka personelinin eşinin çalışma durumuna, çalıştığı kurumun türüne, yapısına ve çalıştığı birime göre farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Along with industrial changes and transformations, changes in concepts such as employment and production in business life brought up the necessity of re-evaluation of some concepts and created new discussion grounds in terms of dialectics. In today's increasing organizational competition conditions, the effect of meeting the expectations of the employees on factors such as organizational effectiveness and productivity has led to the discussion of the concept of organizational support in terms of employees and has brought the necessity of a more detailed evaluation of the individual's place in the organization. Individuals can be directly or indirectly affected by all the variables in the working environment, and the level of support they perceive by the organization they are in can shape their intra-organizational behaviors. In this study, the relationship between the concept of organizational support and the concepts of emotional labor and organizational silence was tried to be examined; A questionnaire was applied to the participants in order to collect information for the purposes of the study. The scales determined within the scope of the research were applied to the bank employees operating in the Beyşehir district of Konya province, and the relationship between perceived organizational support and organizational silence and emotional labor was tried to be investigated. As a result of the applied analyzes in this research; it was observed that there was statistically significant relationship between perceived organizational support and emotional labor, there is an inversely significant relation between perceived organizational support and superficial behavior which is one of the sub-dimensions of emotional labor. Also, there is a directly (in the same way) significant relation between perceived organizational support and sincere behavior and there is not any significant relation between perceived organizational support and In-depth behavior which are sub-dimensions of emotional labor. For organizational silence, there was not any statistically significant relationship between perceived organizational support and organizational silence and it was observed that there is an inversely significant relation between perceived organizational support and accepting and conservative Silence which are the sub-dimensions of organizational silence. Also, there is not any significant relation between perceived organizational support and protectionist silence which is one of the sub-dimensions of organizational silence.
Ensuring flight safety has always been the primary task of the air transport sector. Aviation safety management includes formal methods for identifying hazards, risk mitigation, and promotion of a positive safety culture in aviation organizations, and this approach made the air travel the safest mode of transportation. In the context of the ongoing COVID-19 pandemic, additional and radical measures had to be taken to recover airline companies from the impacts of pandemic and protect the successful safety records. This chapter provides a framework for aviation risk management, safety management systems, current effects of the COVID-19 pandemic on aviation safety, and the strategies implemented by International Civil Aviation Organization.
Bu araştırmada, tekstil çalışanlarında umudun, yaşam doyumu ve olumlu gelecek beklentisi üzerinde etkisinin olup olmadığının saptanması amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini 170 tekstil çalışanı oluşturmaktadır. Araştırmada anket tekniği kullanılmış, verilerin analizinde ise doğrulayıcı faktör analizi, betimleyici istatistikler, korelasyon ve regresyon analizleri uygulanmıştır. Değişkenler arası ilişkiler Aşağıdan Yukarıya ve Yukarıdan Aşağıya ve Pozitif Psikoloji Kuramları kapsamında açıklanmıştır. Ayrıca ulusal ve uluslararası literatür incelendiğinde bu değişkenlerin bir arada incelendiği başka çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle elde edilen bulguların, iş ortamında bireysel ve örgütsel çıktılar arasındaki ilişkilere dair elde edilecek olan sonuçların alan yazına önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırma bulgularına göre, umut ve alt boyutlarının yaşam doyumu ve olumlu gelecek beklentisi üzerinde anlamlı etkileri olduğu tespit edilmiş olup tüm bulgular daha önce yapılan araştırma sonuçları kapsamında tartışılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.