In this research it was aimed to examine of the quality of life according to physical activity status of parents who have disabled individual. In the study using the descriptive survey model, convenience sampling was used for the creation of the sample. The parents of 164 disabled individuals(132 mother; =40,5±8,90) ve 32 father; =46,21±9,74) who attended to various special education institutions in Sakarya province participated in the research. The children of the participating families have autism, mental, visual, hearing and physical disabilities. In this study, a Family Information Form, which was prepared by the researcher, was used to reach the demographic informations of parents. With the aim of measuring the quality of life in parents, World Health Organization Quality of Life-Bref Form (WHOQOL-BREF), which was adopted to Turkish by Eser and his friends (1999) and for measuring the level of physical activity of parents, International Physical Activity Questionnaire-Short Form (IPAQ), which was adoped to Turkish by Öztürk (2005) were used in the study. All data were collected by face-to-face interview technique. WHOQOL-BREF scale consists of 5 sub-dimensions including the physical area, psychological area, social area, environmental area and environmental TR area created by adding a question in Turkish adaptation and 27 questions. The Cronbach's alpha coefficient of physical area subscale is .77., psychological area subscale is .71, social area is .61, environmental area is .81 and environmental area Turkey is .78. IPAQ self-administered 'last 7 days' short form was used in this study. The form provides information on time spent on walking, moderate-severe and violent activities. The calculation of the total score of the short form is based on the sum of time (minutes) and frequency (days) (Öztürk, 2005). After the descriptive statistical processes had been applied in the analysis of datas, an independent t-test and chi-square test to detect from which groups the differences between the groups originate. Data was evaluated by using SPSS for Windows 15 software.As a result, the fact that the quality of life parents who have disabled individual and doing sport was found to be at a higher level of those who have individual but not doing sport. In addition to this doing sport was detected to increase the quality of life parents who have a disabled individual. As a result, it is thought that the parents of physically active parents have higher quality of life and physical activity levels and as a result they will provide a better and healthier life for their children.Their families are thought to be the first step in raising awareness and guiding them in order to enable them to live as healthy families and to raise healthy individuals. ÖzetBu araştırmada, engelli bireye sahip ebeveynlerin fiziksel aktivite durumlarına göre yaşam kalitelerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Tarama modeli kullanılan çalışmada, örneklemin oluşturulmasında kolayda örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Araştırmaya Sakarya ilinde çeşitli özel eğitim kurumlarına devam eden 164 engelli bireyin ebeveynleri (132 anne ve 32 baba) katılmıştır. Çalışmaya katılan ailelerin çocukları otizm, zihinsel, görme, işitme, bedensel engele sahiptirler. Kişilerin demografik bilgilerine ulaşma amaçlı araştırmacı tarafından hazırlanan aile bilgi formu, ebeveynlerin yaşam kalitesini ölçmeye yönelik Eser vd.’nin (1999) Türkçe’ye uyarladığı Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Ölçeği-Kısa Formu (WHOQOL-BREF) ve ebeveynlerin fiziksel aktivite düzeylerini ölçmek için Öztürk’ün (2005) Türkçe’ye uyarladığı Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi-Kısa Form (IPAQ) kullanılmıştır. Tüm veriler yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. WHOQOL-BREF ölçeği bedensel alan, ruhsal alan, sosyal alan, çevresel alan ve Türkçe’ye uyarlamada bir sorunun eklenmesiyle oluşturulan çevresel TR alan olmak üzere toplam 5 alt boyuttan ve 27 sorudan oluşmaktadır. Alt boyutlara ait iç tutarlılık katsayıları sırasıyla, .77, .71, .61, .81, .78 olarak tespit edilmiştir. IPAQ ölçeği yürüme, orta-şiddetli ve şiddetli aktivitelerde harcanan zaman hakkında bilgi vermektedir ve skorunun hesaplanması süre (dakika) ve frekans (gün) toplamından yapılmaktadır. Elde edilen verilerin analizinde betimsel istatistiksel işlemler uygulandıktan sonra, değişkenler arası farklılıkları ölçmek amacıyla independent samples t-test ve ki-kare testi yapılmıştır. Veriler SPSS 15.0 programında değerlendirilmiş ve anlamlılık düzeyi olarak 0.05 kullanılmıştır. Analiz sonuçları incelendiğinde, fiziksel aktivite yapan engelli bireye sahip ebeveynlerin bedensel alan hariç tüm alanlarının ve fiziksel aktivite düzeylerinin fiziksel aktivite yapmayanlardan yüksek olduğu bulunmuştur. Dolayısıyla fiziksel aktivitenin ruhsal, sosyal, çevresel yaşam kalitesini olumlu yönde etkilediği ve fiziksel aktivitenin engelli bireye sahip ebeveynlerin yaşam kalitesini yükselttiği söylenebilir. Sonuç olarak, fiziksel aktivite yapan ebeveynlerin yaşam kalitelerinin ve fiziksel aktivite düzeylerinin daha yüksek olduğu buna bağlı olarak da çocukları için daha güzel ve sağlıklı bir yaşam sunabilme imkânları olacağı düşünülmektedir. Aileleri bu konuda bilinçlendirmek ve yönlendirmek onların daha sağlıklı aileler olarak yaşamasına ve sağlıklı bireyler yetiştirmesine imkân sağlamak için atılması gereken ilk adım olarak düşünülmektedir.
Günümüzde teknoloji ve yapılaşmayla yeni nesil tarafından giderek unutulan ya da neredeyse bilinmeyen doğa kavramı, farkındalığı arttırılmaya önem verilmesi gereken bir değerdir. Bilindiği üzere, öğrencilerin serbest zamanlarında açık alan aktivitelerinde aktif olarak bulunmaları gelişimleri açısından son derece önemlidir. Bu açıdan, öğrencileri açık alan aktivitelerine yönlendirerek farkındalık oluşturmak fikrinden yola çıkılarak; çalışma, doğa kampına katılan öğrencilerin, kamp öncesi ve sonrası beklenti ve deneyimleri ile ilgili görüşlerini Erikson'un psikososyal gelişim kuramı çerçevesinde incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, kampa katılan öğrencilerle kamp öncesinde ön görüşmeler ve kamp sonrasında son görüşmeler durum çalışması kullanılarak yapılmıştır. Araştırma grubunu 2014-2015 eğitim öğretim yılında özel bir ilköğretim okulunda 4. sınıfta öğrenim gören 41 öğrenci oluşturmaktadır. Ankara Eğriova Milli parkında gerçekleştirilen kamp, okul zamanı dışında hafta sonu etkinliği olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma grubu içerisinden kolayda örnekleme yöntemine göre seçilen dokuz öğrenci (yedi erkek, iki kız) çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Öğrencilerin beklenti ve deneyimleri ile ilgili bilgi almak için yarı yapılandırılmış görüşme formu ile bireysel görüşmeler gerçekleştirilmiş ve elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Katılımcıların görüşleri doğrultusunda kamp öncesi üç tema ve kamp sonrası üç tema olmak üzere toplam altı ana tema oluşmuştur. Kamp öncesi görüşmelere ait ana temalar; psikososyal beklenti, aktivite yapabilme beklentisi ve ortamla ilgili beklenti olurken; kamp sonrasına ait ana temalar ise psikososyal kazanım, aktivite yapabilme kazanımı ve ortamla ilgili kazanımlar olmuştur. Bu ana temalara ait on beş alt tema ve çeşitli kodlar belirlenmiştir. Bu araştırmada kamptan önce beklentilerini dile getiren öğrencilerin kamp sonunda beklentilerinin olumlu yönde karşılandığı gözlemlenmiştir. Kamp deneyiminin çocukların psikososyal gelişimlerine önemli katkı sağlayarak, çocukların kamp kavramını
This study aimed to examine the mediating effect of social media addiction on the relationship between leisure boredom and loneliness. A total of 330 high school students in Istanbul, 212 male (64.2%) and 118 female (35.8%), participated in the study voluntarily. In the study, the "Leisure Boredom Scale" developed by Iso-Ahola and Weissinger (1990) to measure participants' perceptions of boredom in their leisure, the "UCLA Loneliness Scale" developed by Peplau and Cutrona (1980) to measure loneliness level, and the "Social Media Addiction scale for Adolescents" developed by Eijnden, Lemmens and Valkenburg (2016) to measure the social media addiction level, were used as data collection tools. The convenience sampling method, which is one of the random sampling methods, was used in the sample selection and the face-to-face survey technique was preferred. In the analysis of the obtained data, descriptive statistics via the SPSS package program, Pearson Correlation, and regression analysis of the indirect impact approach based on the Bootstrap method via PROCESS v3.5 macro were performed. As a result, it was observed that leisure boredom had statistically significant effects on social media addiction and loneliness, and social media addiction on loneliness. Besides, regarding the main aim of the research, it was determined that social media addiction had a mediating effect on the relationship between leisure boredom and loneliness. Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file. Özet Bu çalışmanın amacı serbest zamanda sıkılma algısı ile yalnızlık arasındaki ilişkide sosyal medya bağımlılığının aracı etkisinin incelenmesidir. Araştırma grubunu İstanbul’da lise düzeyinde öğrenim gören gönüllü olarak katılım sağlayan 212 erkek (%64,2), ve 118 kadın (%35,8) olmak üzere toplam 330 kişi oluşturmaktadır. Çalışmada katılımcıların serbest zamanlarında sıkılma algılarını ölçmek amacıyla Iso-Ahola ve Weissinger (1990) tarafından geliştirilen Boş Zaman Can Sıkıntısı Ölçeği, yalnızlık düzeyini ölçmek amacıyla Peplau and Cutrona (1980) tarafından geliştirilen UCLA Yalnızlık Ölçeği ve sosyal medya bağımlılık düzeylerini ölçmek amacıyla Eijnden, Lemmens ve Valkenburg (2016) tarafından geliştirilen Ergenler İçin Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği kullanılmıştır. Örneklem seçiminde tesadüfi örneklem yöntemlerinden olan kolayda örnekleme yöntemi kullanılmış ve yüz yüze anket tekniği tercih edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde SPSS paket programı aracılığıyla tanımlayıcı istatistikler, Pearson Correlation ve PROCESS v3.5 makro aracılığıyla Bootstrap yöntemini temel alan dolaylı etki yaklaşımına ilişkin regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, serbest zamanda sıkılma algısının sosyal medya bağımlılığı üzerinde, serbest zamanda sıkılma algısının yalnızlık üzerinde, sosyal medya bağımlılığının yalnızlık üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı etkilerinin olduğu görülmüştür. Ayrıca, araştırmanın temel amacına ilişkin olarak serbest zamanda sıkılma algısı ile yalnızlık arasındaki ilişkide sosyal medya bağımlılığının aracılık etkisi olduğu tespit edilmiştir.
Introduction: This study aimed to determine the current situation regarding physical education and sports practices for special needs students in special education and rehabilitation centers and to analyze the views of the directors of these institutions in detail. Method: The case study design used for qualitative research was employed. The research was conducted in nine institutions operating in the Izmit district of Kocaeli province, Turkey, via selection through easily accessible case sampling. The directors of the institutions were interviewed individually following semi-structured interview forms. The data obtained were analyzed using the content analysis method. Findings: In line with the opinions expressed by the participants, four main themes and ten sub-themes emerged. The main themes identified were the shadow of the Ministry of National Education, educator characteristics, guidance toward physical education and sports, and integrity of development. Discussion: Although there are no official guidelines for physical education and sports, services and guidance pertaining to physical education and sports exist thanks to the sensitivity and efforts of the institutions. The participating directors revealed the desire to add a module in physical education and sports to the regulations, and they are committed to fulfilling the relevant requirements. For the directors of the institutions, who undertake their efforts in the shadow of the regulations and are aware of the benefits that sports practices will provide to children with special needs, using their initiative and whatever financial and moral means are at their disposal are viewed as necessary steps to be taken in the name of education. Within this context, physical education and sports teachers and recreation leader should also be included and employed as personnel in such institutions, a condition that should be considered mandatory in the Special Education Institutions Regulation of the Ministry of National Education.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.