Çoğunlukla sporcular tarafından tercih edilen doping ismi verilen ilaçlar, spor sırasında antremanlara ek olarak zihinsel ve fiziksel performansı arttırmak amacıyla kullanılmaktadır. Bu ilaçlar sprocu sağlığını olumsuz etkilemekte hatta bazen de ölümle sonuçlanabilmektedir. Sporcular özellikle önemli müsabakalarda performanslarını arttırmak, müsabakaları kazanmak amacıyla dopinglere başvurabilmektedir. Sıklıkla Stimülanlar, Narkotik analjezikler, Anabolik maddeler, Beta Blokörler, Diüretikler, Peptit Hormonlar ve analogları, Antiöstrojenik aktivite gösteren ajanlar Doping amaçlı kullanılmaktadır. Her birinin etki mekanizması farklı olsa da genel olarak vücudu uyanık halde tutmak, zihinsel farkındalığı arttırmak, kas kütlesini arttırmak, ağrı-acı hissini azaltmak gibi etkileri bulunmaktadır. Kullanılan bu ajanların birçok farklı biyokimyasal ve fizyolojik etkileri bulunmaktadır. Bu etkiler kullanılan ilacın etken maddesine göre değişmekle birlikte genel olarak; tansiyon yükselmesi, ruhsal bozukluklar, kilo kaybı, hormon mekanizması değişiklikleri, oksijen satürasyonunun bozulması, sperm azalması, testis yapısının küçülmesi, karaciğer enzimlerinde bozulma vb. dir. Bu derlemenin amacı doping amacıyla sık kullanılan ilaçların biyokimyasal etkilerinin tartışılmasıdır.

Bu araştırmanın amacı menopozal dönemdeki kadınlarda yapılan egzersizin semptomlara olan etkisini sistematik olarak ele almaktır. Sistematik derleme niteliğinde olan çalışmanın evrenini Ocak 2016-Ekim 2020 tarihleri arasında Google Scholar, EBSCO, MEDLİNE, Scopus, Ulakbim kaynaklarından taranarak ulaşılan 490 makale oluşturdu. Bu veri tabanlarındaki makaleleri taramak için 'menopoz, klimakteriyum, menopoz ve egzersiz, menopozal semptomlar ve egzersiz, menopause, menopause and exercise' anahtar kelimeleri kullanıldı. Taramalar sonucunda toplam 490 makaleye ulaşılmış olup, araştırmaya dahil edilme kriterlerini taşıyan 9 makale araştırmanın örneklemini oluşturdu. Egzersizin menopozal dönemdeki uyku bozukluğunun giderilmesinde, yaşam kalitesinin arttırılmasında, cinsel işlev kaybını önlenmesinde kullanıldığı belirtildi. Bu sistematik derlemede, birbirinden farklı sürelerde ve farklı yöntemler ile yapılan egzersiz çeşitlerinin menopozal semptomlar üzerinde etkili olduğu, ancak bu konuda daha fazla deneysel çalışmalara gereksinim olduğu sonucuna varılmıştır.

Aim: The aim of this study was to determine the health problems experienced by young adults after the COVID-19 vaccine. Method: This study is a quantitative and descriptive study and was completed with 590 undergraduate students studying at a state university in Central Anatolia in the spring semester of the 2021–2022 academic year. The data were collected by the researcher through a one-to-one interview with the students and a questionnaire prepared in line with the literature. Number, percentage and chi-square tests were used in the analysis of the data. Results: A total of 81.4% of the students participating in the study had the BioNTech–Pfizer vaccine. A total of 67.3% of them had two doses of COVID-19 vaccine, 35.9% of the vaccinated students experienced some health problems in the days following the vaccination, and the most common health problems were fatigue, a cough, sleep disturbance, psychological discomfort, a heart ache feeling and sweating. Most of the post-vaccine health problems lasted for 2 days, 3.7% of the participants were diagnosed with hypertension, 2.7% were diagnosed with diabetes mellitus and 10.52% of the female participants went to the doctor due to menstrual irregularity and received treatment. It was determined that 12.2% of the vaccinated students gained weight after vaccination and 63.89% of those who gained weight attributed this to increased appetite, 9.2% continued to have a cough and 9.2% used herbal products. Conclusion: It was determined that one out of every three young adults experienced a health problem after the COVID-19 vaccine. It is recommended that studies be conducted in different sample groups.

Kadın hayatında önemli bir yeri olan menopozal dönem; overlerde hormon azalması sonucu ortaya çıkan ve üreme yeteneğinin kaybolduğu bir dönemdir. Bu hormonal değişikliklere bağlı olarak kadınlar sıcak basması, gece terlemesi, kas ve eklem ağrısı, psikolojik olarak ise uykusuzluk, huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrısı, sıkıntı hissi ve unutkanlık gibi semptomlar yaşamaktadırlar. Bu semptomlar kadın hayatını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bu dönemde yapılan egzersiz; menopoz semptomlarını hafifletmeye, bu dönemde ortaya çıkan problemleri azaltmaya yardımcı olmaktadır. Bu nedenle menopozal dönemde yapılan egzersiz kadınların yaşam kalitesini artırmak ve semptomlarla baş edebilmek açısından kadınlar için önemlidir.

Oral contraceptives [4], pregnancy [7,8], central venous catheters and thrombophilia [9], cancer, obesity and old age have been identified as risk factors for DVT formation. In addition, ancestral gene sequencing may also predispose to DVT. For this reason, it is