Introduction:Vaccine hesitancy and refusal threaten to reverse progress made in tackling vaccine-preventable diseases. This problem is not new, and gaining an increasing importance due to the increase in its incidence. The present study aims to determine the frequency of factors related to vaccine hesitancy and refusal among parents of children under five. Materials and Methods:A community-based study was conducted with 402 parents of children under five in a province of Turkey between October 2020 and February 2021. The number of samples to be included in the study was determined by proportional cluster sampling. Data were collected using the WHO SAGE "Vaccine Hesitancy Survey Questions" and "Vaccine Hesitancy Scale". Results: Of parents, 19.7% were hesitant about childhood vaccines. The rejection rate of recommended vaccines (special or free vaccines) was 18.2%. The rate of parents who refused the vaccines offered free of charge by the Ministry of Health was 0.9%. Vaccine hesitancy was higher among fathers, those with undergraduate and higher education, parents over 42 years of age, and those with a higher income economic status. Having heard or read negative information about vaccines increased the likelihood of vaccine hesitancy by 13.5 times. The parents' Vaccine Hesitancy Scale score was 1.68±0.53. Conclusion:According to the study results, vaccine hesitancy and refusal have a structure affected by many factors. The most important of these factors is the content of knowledge about vaccines. ÖzGiriş: Aşı tereddütü ve reddi, aşıyla önlenebilir hastalıklarla mücadelede kaydedilen ilerlemeyi tersine çevirmekle tehdit etmektedir. Bu sorun yeni değildir ve görülme sıklığının artması nedeniyle önemi giderek artmaktadır. Bu çalışma, beş yaş altı çocuğu olan ebeveynlerin aşı tereddüt ve aşı reddi ile ilişkili faktörlerle sıklığını belirlemeyi amaçlamaktadır. Gereç ve Yöntem: Ekim 2020 ile Şubat 2021 tarihleri arasında Türkiye'nin bir ilinde beş yaş altı çocuğu olan 402 ebeveyn ile toplum temelli bir araştırma yapılmıştır. Araştırmaya dahil edilecek örneklem sayısı orantılı küme örnekleme ile belirlenmiştir. Veriler, WHO SAGE "Aşı Tereddüt Anketi Soruları" ve "Aşı Tereddüt Ölçeği" kullanılarak toplanmıştır. Bulgular: Ebeveynlerin %19,7'si çocukluk aşıları konusunda tereddütlüydü. Önerilen aşıların (özel veya ücretsiz aşılar) reddedilme oranı %18,2 idi. Sağlık Bakanlığı'nın ücretsiz olarak sunduğu aşıları reddeden ebeveyn oranı %0,9'dur. KeywordsVaccine hesitancy, vaccine refusal, children under five, parents Anah tar ke li me ler Aşı tereddüdü, aşı reddi, beş yaş altı çocuk, ebeveynler
toplumda aşı tereddüdünün ölçümünü standardize etmek amacıyla Aşı Tereddüt Ölçeğini geliştirmiştir. Türkiye'de beş yaş altı çocukların ebeveynlerinde sahadan elde edilen verilerle Aşı Tereddüt Ölçeğinin Türkçe geçerlilik ve güvenirliğine yönelik bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı, beş yaş altı çocukların ebeveynlerinde Aşı Tereddüt Ölçeğinin geçerlilik ve güvenirliğinin değerlendirilmesidir. Araştırma, Tokat il merkezinde Ekim-Aralık 2020 tarihleri arasında beş yaş altı çocuğu olan ebeveynlere yapılmış metodolojik tip bir çalışmadır. Tokat il merkezinde rastgele seçilmiş 18 mahallede hanelere gitmek suretiyle beş yaş altı çocuğa sahip 200 ebeveynle görüşülmüştür. Veri toplama aracı olarak DSÖ SAGE Aşı Tereddüdü Çalışma Grubu tarafından geliştirilen Aşı Tereddüt Anketi ve Aşı Tereddüt Ölçeği ile tanımlayıcı anket formu kullanılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği Doğrulayıcı Faktör Analizi ile güvenirliği madde toplam korelasyonları değerlendirilmiş ve boyutların Cronbach α değerleri belirlenmiştir. Yapılan doğrulayıcı faktör analizinde madde 10 ve madde 5'in t değerleri 1,96'dan düşük ve hata varyansları 0,90'dan yüksek çıkmıştır. Öncelikle t değeri daha düşük olan 10. madde ve 5. madde sırası ile veri setinden çıkarılmıştır. Geriye kalan sekiz madde ile yenilenen doğrulayıcı faktör analizi sonucunda 9. maddenin t değeri 1,96'dan düşük ve hata varyansı 0,90'dan yüksek olduğundan dolayı 9. madde de veri setinden çıkarıldıktan sonra ölçeğin yapı geçerliği için doğrulayıcı faktör analizinde kabul edilebilir uyum iyiliği değerleri elde edilmiştir. Aşı Tereddüt Ölçeğinin, beş yaş altı çocuğu olan ebeveynlerde aşı tereddüdünü belirlemede tek faktörlü yedi maddeden oluşan bir yapı ile geçerli ve güvenilir olduğu tespit edilmiştir.
Purpose: This study was conducted to evaluate the prevalence of hypertension in individuals over the age of 18, risk factors, knowledge and opinions of society about hypertension, and awareness of hypertension in Pazar district of Tokat province. Materials and Methods: This descriptive cross-sectional study was carried out in Pazar district of Tokat province between February and May 2022. The research was conducted with 270 individuals over the age of 18 who agreed to participate in the study in each neighborhood in the district center using the proportional cluster sampling method. Results: While the prevalence of hypertension was 27%, awareness of hypertension was 21.9% in individuals. Both the prevalence of hypertension and awareness of hypertension were statistically significantly high in individuals with a family history of hypertension and comorbidities. Each unit increase in age increases the probability of hypertension by 1.112 times. Low-income participants were 8.381 times more likely to have hypertension than high-income participants. Comorbidities increase the risk of hypertension by 4.541 times. The rate of individuals who were diagnosed with hypertension by a physician was 5.9%, and the rate of regular use of the drugs recommended by the physician was only 62.5%. Conclusion: Hypertension is observed in approximately one in every three people, and the rate of awareness of hypertension is quite low. It is recommended that individuals in society should be screened for hypertension with blood pressure measurements at regular intervals, and health education should be planned for awareness.
İnceleme makalesiRAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ | Kış Sayısı 2018, 6 (2) Özet Bu çalışma 15. Yüzyıl müzik teorisyenlerinden Ahmedoğlu Şükrullah Çelebi'nin Edvar-ı Musiki (EM) eserinin otuz ve otuz birinci fasıllarında ses sağlığına yönelik önerilerini günümüz modern tıp çerçevesinde açıklamak amacıyla yapılmıştır. Müellif tıp, musiki ve dini ilimlerde uzmanlığı bulunan, Türkçe, Arapça ve Fars dillerini iyi seviyede bilen bir âlimdir. Otuz ve otuzbirinci fasıllarını çalıştığımız kitabın ilk 15 faslı Kitabül Edvar'ın Türk diline tercümesi, bir kısmı Kenzü't-Tuhaf'dan alıntı bir kısmı ise müstakildir. Ses sağlığı, ses sisteminde yer alan tüm organ ve yapıların fizyolojik olarak uyumlu bir şekilde çalışması anlamına gelmektedir. Bu fizyolojik uyumda herhangi bir bozukluk ses sağlığını olumsuz etkilemekte ve ses kusurlarına neden olmaktadır. Müellif otuzuncu fasılda sese iyi gelen yiyecekler bildirmiştir. Bunların başlıcaları şunlardır: Ispanak, ebegümeci, pişmemiş yumurta sarısı, incir, bakla, bal şerbeti, hardal, badem yağı gibi maddelerin sesi açtığından bahsedilmiştir. Otuz Birinci fasılda ise kar suyu içmek, ekşi yiyecekler yemek, esrar içmek, istifra etmek ve yatarken bir şeyler okumak ses kısıklığına ya da bozukluğuna neden olduğu belirtilmektedir. Çalışmamızda Şükrullah Çelebi'nin 15.yy. da yazılmış eserinde bulunan önerilerinin günümüz alternatif tıp uygulamaları ile birçok bakımdan uyumlu olduğu görülmüştür.
Bu araştırma, Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin ruhsal durum algılarının değerlendirilip, öğrencilerin mevcut ruhsal durumlarını ortaya koymak suretiyle ruhsal semptom taraması yapılması ve müzik tercihlerinin ruhsal durumlarına nasıl etki ettiğini belirlemek için yapılmıştır. Tanımlayıcı kesitsel nitelikli araştırmanın evrenini, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Pazar Meslek Yüksekokulunda 2016-2017 güz yarıyılında okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Örneklem hesabına gidilmemiş olup araştırmaya katılmayı kabul eden 198 öğrencinin katılımıyla (ulaşma oranı %80.2) çalışma gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin %73.7’si kadın, %26.3’ü erkek olup yaş ortalaması 19.7±2.2 yıldır. Ruhsal problem varlığı bulunan öğrenci oranı %57.1’dir. Katılımcıların GSI puan ortalamasına göre ruhsal problem varlığı bulunan alt gruplar arasında ilk üç sırada obsesif kompulsif, paranoid düşünceler ve kişiler arası duyarlılık bozuklukları bulunmuştur. Cinsiyet, yaşanılan yer ve ekonomik durum ile bazı SCL 90 alt grup puanları arasında istatistiki anlamlılık düzeyinde farklılaşma vardır. Öğrencilerin dinledikleri müzikler arasında ilk üç sırada pop müzik, arabesk ve halk müziği olduğu tespit edilmiştir. Buna istinaden ülkemiz üniversitelerinin de düzenli olarak ruhsal semptom tarama çalışmalarının yapılarak, müziğinde olumlu etkilerinden yararlanmak suretiyle disiplinler arası çalışmalar ve eylem planları oluşturması önerilmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.