Amaç: İn vitro fertilizasyon (İVF) ve embriyonik manipülasyonlar yoluyla gebe kalan kadınlarda hormon kullanımı, pulmoner hipertansiyon olasılığı da dahil olmak üzere yenidoğanların sağlığıyla ilgili endişeleri artırmıştır. Bu nedenle bu çalışma, term İVF yenidoğanlarında pulmoner arter basıncını değerlendirmeyi amaçlamıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu prospektif kesitsel çalışma Mart 2013 ile Ekim 2017 arasında gerçekleştirilmiştir ve 160 İVF yenidoğanı (grup 1) 160 doğal yolla olan yenidoğanla (grup 2) karşılaştırmaktadır. Her iki gruptaki yenidoğanlar, gebelik ve yenidoğan yaşı açısından eşleştirilmiş sezaryen ile doğan yenidoğanlardı. Yenidoğanlar üç-yedi günlük idi, 37-39 hafta ve 6 günlük tam dönem gebelik yaşına sahipti ve yenidoğanların doğum ağırlığı normal sınırlarda (2500-4000 g) idi. Sistolik pulmoner arter basıncı (SPAB), triküspit yetersizlik jetinin pik akış hızını temel alan gerçek zamanlı ekokardiyografi kullanılarak tahmin edildi. Bulgular: İki grup arasındaki ortalama SPAB açısından anlamlı bir fark gözlendi (p<0,001). Her ne kadar gestasyonel yaşın SPAB'yi düşürücü etkisi grup 1'de daha fazla ve istatistiksel olarak anlamlı olsa da, doğumdan sonra PAB'de kademeli azalma bu grupta daha yavaş gözlenmiştir. Ayrıca, her iki grupta da gebelik yaşının SPAB'yi düşürücü etkisi yenidoğan yaşına göre daha belirgindi. Ayrıca, her iki grupta da SPAB ile yenidoğan ağırlığı arasında anlamlı bir ters korelasyon gözlendi; ancak bu korelasyonun grup 1'de daha kuvvetli olduğu görüldü. Sonuç: Çalışmamız, İVF'yi yenidoğanlarda pulmoner hipertansiyon insidansında artış ile ilişkili bulmuştur. Bu nedenle, İVF yenidoğanlarında pulmoner
Tug (2020) Outcomes of universal SARS-CoV-2 testing program in pregnant women admitted to hospital and the adjuvant role of lung ultrasound in screening: a prospective cohort study,
Letters to the Editor Utility of lung ultrasound assessment for probable SARS-CoV-2 infection during pregnancy and universal screening of asymptomatic individuals Pregnant women are a risk group for severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2) infection, which has been shown to be associated with increased rates of preterm delivery and Cesarean section 1. Despite reassuring safety profile, imaging modalities, such as computed tomography, are used scarcely in pregnancies with suspected SARS-CoV-2 infection due to concerns about undue exposure of the fetus to ionizing radiation. However, false-positive and false-negative results are not uncommon in reverse transcription polymerase chain reaction (RT-PCR) testing. Anecdotal reports suggest that the adjunct use of imaging modalities can help manage cases in which molecular testing results and the clinical presentation are conflicting 2. Furthermore, use of imaging modalities is suggested for the preoperative screening of emergency cases 3. Lung ultrasound (LUS) is an ionizing-radiation-free, reproducible imaging modality for evaluating lung lesions, and its results are readily available, well in advance of the RT-PCR results 4. However, the added benefit of LUS for managing symptomatic and asymptomatic patients with SARS-CoV-2 infection during pregnancy remains unclear. This was a retrospective cohort study conducted in two large SARS-CoV-2 pandemic hospitals in Turkey (
Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin uzaktan eğitime yönelik görüşleri ile yaşam boyu öğrenme düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinden basit tesadüfi örneklem yöntemiyle seçilen 189'u kadın 337'si erkek olmak üzere toplamda 526 öğrenci katılmıştır. Veri toplama aracı olarak; Kişisel Bilgi Formu, Uzaktan Eğitime Yönelik Görüşler Ölçeği (UEYGÖ) ve Yaşam Boyu Öğrenme Ölçeği (YBÖÖ) kullanılmıştır. Verilerin istatiksel değerlendirmesinde farklılıkları ortaya koymak için ikili karşılaştırmalarda Independent samples t-test, çoklu karşılaştırmalarda ise One-Way ANOVA ve Tukey HSD testinden yararlanılmıştır. Uzaktan eğitime yönelik görüşler ölçeği ile yaşam boyu öğrenme ölçeği arasındaki ilişki ise Pearson korelasyon kat sayısı ile değerlendirilmiştir. Araştırmada UEYGÖ alt boyutları ve YBÖÖ'nin toplam puanları ikili karşılaştırmasında cinsiyet değişkeni açısından erkeklerin lehine istatiksel olarak farklılık tespit edilmiştir (p<0,05). Diğer taraftan bölüm değişkenin UEYGÖ'nin "kişisel uygunluk" alt boyutu haricinde anlamlılık tespit edilememiştir (p>0,05). UEYGÖ alt boyutları ile YBÖÖ'nin toplam puanları arasındaki ilişkisi incelendiğinde ise "etkinlik ve yatkınlık" alt boyutlarında pozitif yönde bir ilişki tespit edilmiştir. Sonuç olarak SBF'si öğrencilerinin uzaktan eğitim ve yaşam boyu öğrenme etkinliklerine değer verdikleri, bu etkinliklere katılma ve devam ettirme çabası içinde oldukları, merak güdüsünü harekete geçiren öğrenme yaşantılarını tercih ettikleri görülmektedir.
The purpose of this study is to find out the narcissism levels of the students in Faculty of Sports Sciences and to compare these in terms of some demographic variables. The sample of the study consists of a total of 180 students (66 females, 114 males) studying in three different departments of faculty of sports sciences (Physical Training and Sports Education, Sports Management and Coaching Education) who agreed to participate in the study voluntarily. In the study, Narcissistic Personality Inventory was used as data collection tool. The normality assumption tests of the data were conducted with Kolmogorov-Smirnov Test. Since the data did not meet the parametric test assumptions, nonparametric tests "'Mann-Whitney U" and "Kruskal Wallis" were used in order to find out the differences between personality traits and narcissism. Significant differences were found between age and the sub dimensions of exhibitionism and entitlement, between year of study and entitlement, and between being elite and exhibitionism and exploitativeness (p<0.05). In addition, branches and all sub dimensions were compared and no significant difference was found in any of the sub-dimensions (p>0.05). No significant difference was also found between total narcissism scores and the variables. As a conclusion, statistically significant difference was found between students' narcissistic personality traits and the variables of age, year of study and being elite. Based on these results, the fact that the students show narcissistic personality traits although they are still students shows that it is necessary to take the necessary steps before these attitudes and perceptions reach harmful extents and continue increasingly in their occupations.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.