Araştırma okul öncesi öğretmen adaylarının özyeterlilik inançları ile gelecek kaygıları arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla planlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünde öğrenim gören ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden toplam 316 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmaya alınan öğretmen adaylarının %76.9’unun kadın, %23.1’inin erkek olduğu, çoğunluğunun bölümü isteyerek seçtiği (%95.6) ve mesleğe kendini hazır hissettiği (%70.3) yine %34.8 ile çoğunluğunun kendisini olumlu düşünen biri olarak algıladığı belirlenmiştir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma verileri araştırmacılar tarafından geliştirilen“Kişisel Bilgi Formu”, Okul öncesi öğretmen adaylarının gelecek kaygı düzeylerini belirlemek amacıyla Borich (1996) tarafından geliştirilmiş, Saban, Korkmaz ve Akbaşlı (2004) tarafından uyarlanarak geçerlik güvenirliği yapılan “Öğretmen Adayı Kaygı Ölçeği” ve Tepe ve Demir (2016) tarafından geliştirilip geçerlik güvenirliği yapılan “Özyeterlik İnançları Ölçeği” ile toplanmıştır. Araştırma verilerin istatistiksel analizinde Mann Whitney U, Kruskall Wallis ve Spearman Korelasyon testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının kaygı düzeyleri ile cinsiyet, öğretmenlik yapmak için hazır hissetme durumu, sınıf düzeyi, anne eğitim düzeyi ve kişilik algısı arasında, öz yeterlik algıları ile cinsiyet, öğretmenlik yapmak için hazır hissetme durumu, sınıf düzeyi, anne-baba eğitim düzeyi arasında anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir. Ayrıca okul öncesi öğretmen adaylarının özyeterlilik inançları ile gelecek kaygıları arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir.
Araştırmanın amacı okul öncesi öğretmen adaylarının müzik etkinliklerine ilişkin görüşlerinin belirlenmesidir. Araştırmada nitel araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu kartopu örnekleme yöntemi ile ulaşılan 23 okul öncesi öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri araştırmacılar tarafından hazırlanan “ Görüşme Formu” ile toplanmıştır. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının çoğunluğu dersi pandemi döneminde uzaktan aldığı için verimli geçmediğini, ders içeriğinin genişletilmesi gerektiğini, müzik etkinlikleri kapsamında çoğunlukla şarkılar, ritim oyunları ve tekerlemeler gibi konulara değinildiğini, okul öncesi dönem çocuklarının kullanabileceği farklı müzik aletlerinin tanıtılmadığını ifade etmişlerdir. Öğretmen adaylarının çoğunluğu müzik etkinlikleri planlarken müzik, hareket ve oyunu birleştirdiğini, müzik merkezlerinde özellikle davul trampet el ve parmak zili, ritim çubukları, def, tahta kaşıklar ve parmak zili gibi vurmalı materyallerin olması gerektiğini belirtmişlerdir. Çoğunluğu bir müzik aleti çalmayı bilmektedir ve mezun olduktan sonra çocuklarla müzik etkinlikleri konusunda eğitim almak istemektedir. Öğretmen adaylarına göre müzik etkinlikleri okul öncesi dönem çocuklarının en fazla bilişsel gelişimlerini desteklemektedir.
Attachment is defined as an emotional bond established with the caregiver or people starting from the prenatal period, starting from the first days of the baby' s birth. The effects of these bonds with caregivers on children' s personality are explained by attachment theories. The foundations of attachment theory, which has an impact on individuals' entire lives from early childhood; It was introduced by John Bowlby and later developed as a result of their work with Mary Ainsworth. Ainsworth deepened the attachment with his experimental and observational studies. In this way, attachment theory has been supported by both experimental and observational studies. Attachment theory, based on early childhood years, is expressed by Bowlby and Ainsworth as the main regulators in interpersonal relationships. Attachment in early childhood is influenced by the relationships that children establish with person / persons or objects / objects, influencing their entire development process, and most importantly, plays an important role in the formation and shaping of their personalities. Therefore, the purpose of this study is to examine attachment in early children in terms of John Bowlby and Mary Ainsworth. For this purpose, by examining Bowlby and Ainsworth' s studies on early childhood attachment theory, in early childhood years; The relationships the children establish with their mother or primary caregivers are discussed.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.